T24 Haber Merkezi
CHP Adana Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, akaryakıt ve doğalgaza gelen zamları Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşırken, "Vatandaş, benzinin litre fiyatına, 2002 yılında 1,48 lira öderken 19 yıllık AKP iktidarı sonunda fiyat 7.78 oldu" diye konuştu.
CHP'li Orhan Sümer, AKP'nin iktidara geldiği günden bu yana yıllara göre akaryakıt ve doğalgaz fiyatlarının artışını Meclis gündemine taşıdı.
"Bir buçuk ayda benzinin ve motorinin litre fiyatı toplam 60 kez değişti"
Sümer, akaryakıt fiyatlarını şu şekilde sıraladı: "2003 yılında 1,80 lira, 2004 yılında 1,98 lira, 2005 yılında 2,55 lira, 2006 yılında 2,79 lira, 2007 yılında 2,89 lira öderken, fiyatlar 2008 yılında 3,21 lira seviyesine çıktı. 2009 yılında ortalama 3,15 lira olan benzinin litre fiyatı, 2010 yılında 3,68 oldu. Son 10 senedir ise fiyatlar artık hesaplanabilir olmaktan çıktı. Sadece 2020 yılının Mart ayından bu yana Türkiye'de de akaryakıt fiyatları hemen hemen her gün değişmeye başladı. Bir gün indirim haberi alıyorsak diğer gün zam haberi aldık. Bir buçuk ayda benzinin ve motorinin litre fiyatı toplam 60 kez değişti" dedi.
İktidarın Türkiye’yi yönetmekten uzak olduğunu öne süren Orhan Sümer, 2020 Mayıs ayında benzine 36 saate bir zam yapıldığını, vatandaşın zam haberleri duymak istemediğini dile getirdi.
Türkiye'nin en düşük asgari ücrete sahip ülkelerden biri konumunda olduğunu belirten Orhan Sümer, brüt ücret üzerinden hesaplanan verilerde, asgari ücretin 2021 yılında 392 euro olduğunu söyledi.
"2002 senesinde asgari ücretle 15 çeyrek altın alınırken, 2021 yılında sadece 3 tane alınabiliyor"
Orhan Sümer, "2002 senesinde AKP iktidara geldiğinde çeyrek altın 23 lira üzerinden işlem görürken asgari ücret o zamanın altı sıfır atılmamış parasıyla 235 milyon 437 bin 875 lira olarak ödeniyordu. Seneler içerisinde asgari ücret yükseldi ancak altın fiyatları deyim yerindeyse uçuşa geçti.
O zaman asgari ücretle çalışan vatandaşlarımız bir aylık maaşı ile 15 çeyrek altın alabilirken, 2021 yılında sadece 3 çeyrek altın alabiliyor. Gerçi vatandaşın geçim derdi o kadar arttı ki altın alıp kenara koyma fikri de hayal oldu. Gelinen noktada vatandaşın tek derdi barınma ve karnını doyurma üzerine kuruldu." dedi
