Gündem

Akademisyenlerin bildirisine 301. maddeden soruşturma açmak için izin talebi

Bildirinin milli güvenliğe tehdit olduğu iddia edildi

04 Mart 2016 00:01

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atana akademisyenler hakkında TCK’nın 301. maddesinden soruşturma yapabilmek, Adalet Bakanlığı’ndan izin talebinde bulundu. Bakanlığa yapılan başvuruda, bildirinin ülkenin, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliğinin ‘açık ve mevcut tehlike’ altında olduğu bir zaman diliminde olduğu iddia edildi.

Hürriyet’in haberine göre, Barış için Akademisyenler İnisiyatifi üyesi bin 128 akademisyenin imzaladığı bildiri için çok sayıda savcılık resen harekete geçerek, terör soruşturması başlattı, gözaltı işlemi yaptı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Bürosu ise söz konusu bildiride terör suçu olmadığını belirterek, terör soruşturması başlatmadı.

Suç duyuruları, Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcılığına gönderildi. Basın savcılığı da akademisyenler hakkında “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçunu düzenleyen TCK’nın ünlü 301. maddesinden inceleme başlattı. 

Talebi Cumhuriyet Savcısı Mehmet Taştan, sürdürdüğü incelemeyi tamamlayarak, Ankara ve yurt dışında yaşadığı tespit edilen 395 akademisyen hakkında TCK’nın 301. maddesi kapsamında soruşturma yapabilmek için Adalet Bakanlığı’nda izin talebinde bulundu.

Savcı Taştan, Bakanlığa yaptığı izin başvurusunda, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bildiri, yasadışı terör örgütü PKK’nın kanlı terör eylemlerini yoğunlaştırması, Güneydoğu illerimizin birçok ilçesinde ‘öz yönetim’ adı altındaki silahlı kalkışmalarla ‘milli güvenlik kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü’ tehdit etmesi nedeniyle bu örgüte yönelik olarak başlatılan operasyonların devam ettiği ve şehir merkezlerinde silahlı direniş gösteren terör örgütü mensuplarının, çok sayıda güvenlik görevlisini şehit ettiği bir süreçte 11 Ocak 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Bu itibarla eylem ülkenin, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliğinin ‘açık ve mevcut tehlike’ altında olduğu bir zaman diliminde gerçekleştirilmiştir. Her ne kadar incelemeye konu bildiri nedeniyle şüpheliler hakkında yapılan bir kısım ihbarlarda ‘yasadışı terör örgütünün propagandası yapmak’ suçundan da söz edilmiş ise de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosunca evrak üzerinden yapılan değerlendirmede, eylemin TCK 301 Maddesinde tanımlanan suçu oluşturabileceği belirtilmiş, bu suç yönünden gereğinin tekdir ve ifadesi için dosyanın Basın Suçları Bürosuna gönderilmesi suretiyle ‘örgüt propagandası’ suçunun oluşmayacağı zımni bir şekilde ifade edilmiştir.”