Gündem

Akademisyenlerden kadına yönelik şiddette uzaklaştırma kararının uygulanması için 5 aşamalı yol haritası

"Uzaklaştırma kararı erkeğe uzman tarafından söylensin, erkek ücretsiz rehabilitasyona alınsın"

07 Eylül 2019 19:20

T24 ANKARA

Türkiye’deki kadın cinayetlerini inceleyen akademisyenler Doçent Doktor Coşkun Taştan ve Araştırma Görevlisi Aslıhan Küçüker Yıldız, kıskançlık psikozundaki erkeğin evden uzaklaştırılmasının öfkeyi artırdığına dikkati çekerek, kadın cinayetlerini arttıran bu duruma karşı, uzmanların kararı erkeğe söylemesi ve erkeğin ücretsiz biçimde rehabilitasyon merkezinde tedavi edilmesi gibi öneriler sundu. İki akademisyen, sorunun çözümü için tedbir ve uzaklaştırma konusunda 5 aşamalı bir plan uygulanması görüşünü ortaya koydu.

2016-2018 yılları arasında ülke genelinde yaşanan ve 932 kadının yaşamını yitirdiği cinayetleri inceleyen Taştan ve Yıldız, Polis Akademisi başkanlığınca yayımlanan raporlarında ailenin korunması ve kadına karşı şiddetle mücadele edilmesini sağlaması amacıyla hayata geçirilen 6284 sayılı yasa kapsamında tedbir kararı verilirken vaka bazlı ayrıntılı analizler yapılması gerektiğine dikkati çekti.

Mükerrer şiddet vakalarında kıskançlık psikozları içerisinde olan erkeğin evden uzaklaştırılmasının erkeğin öfkesini artırdığına ve cinayet işlemesini psikolojik olarak kolaylaştırdığını vurgulayan akademisyenler, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Tedbir kararı verecek yetkililerin, analiz yapmaya zaman olmadan karar vermek zorunda oldukları da bir gerçektir. Bu çelişkinin giderilerek uygulamada isabet sağlanması ve şiddet uyguladığı için tedbire maruz kalan erkeğin muhakeme gücünü yeniden elde edebilmesi/koruyabilmesi için tedbir kararı aşamalar halinde uygulanmalıdır.

Taştan ve Yıldız, evli çiftler veya aile üyeleri ile ilgili tedbir kararlarında kapsamında verilen uzaklaştırma kararının beş aşamadan oluşan süreçle uygulanması tavsiyesinde bulundu:

1. Aşama: Evli çiftler veya aile üyelerinden biri ile ilgili uzaklaştırma kararı alındıktan sonra erkeğe bu karar uzmanlar (psikolog ve/veya sosyologlar) eşliğinde tebliğ edilir. Tebliğin ardından erkeğin kalacak yerinin olup olmadığı kendisine sorulur.

2. Aşama: Uzaklaştırılan erkeğin sosyal politikalar kapsamında rehabilitasyon programlarına da katılabileceği ortamlar sağlanır. Uzaklaştırılan erkeğin, kalacak yeri olsa bile bu merkezlerde ücretsiz olarak barınması teşvik edilmelidir. Merkezlerde kalan erkekler için rehabilitasyon programları geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.

Uzaklaştırmanın başladığı tarihten itibaren, içerisinde Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın ilgili birimlerinden uzman personelin de bulunduğu “risk değerlendirme komisyonları” toplanıp vaka bazlı değerlendirmeler yaparak uzaklaştırılan şahsa uygun rehabilitasyon programını belirler; (risk değerlendirme sonucuna göre uygulanacak olan farklı rehabilitasyon programları, önceden hazırlanmış olmalıdır).

3. Aşama: Uzaklaştırma süresinin sona ermesine belirli bir süre kaldığında, uzaklaştırılan şahıs yeniden değerlendirilerek “yeniden birleşme uygunluk kararı” alınır. Eğer komisyon yeniden birleşmenin uygun olmadığına karar verirse bu durumu mülki amire veya adlî mercilere bildirerek uzaklaştırma süresinin uzatılmasını teklif eder. “Yeniden birleşme uygunluk kararı” alınması durumunda, yeniden birleşmenin ayrıntıları belirlenir.

4. Aşama: Yeniden birleşme uygunluk kararı alınması halinde, eşler uzman eşliğinde bir araya getirilir. Karar sonrası ilk kez bir araya gelinecek mekânın konut mu yoksa başka bir mekân mı olacağı gibi konulara vaka bazlı olarak karar verilir.

5. Aşama: Yeniden birleşme sonrasında belirli bir süre uzmanlar, uzaklaştırılan şahıs ve aile üyeleriyle görüşmeler yaparak durumu izler.

Yaşlı kadın cinayetleri

Taştan ve Yıldız, 66 ve üzeri yaşlardaki kadınlara yönelik cinayetleri de inceledi. Üç yıl içinde cinayet sonucu yaşamını yitiren en yaşlı kadının 88 yaşında olduğunu belirten akademisyenler, 66 yaş ve üzeri kadınlara yönelik cinayetlerin yüzde 7.1 oranında olduğunu ortaya koydu.

İki akademisyenin tespitlerine göre; bu kategorideki kadınların öldürülme gerekçeleri şöyle: Yüzde 44.7 psiko sosyal sorunlar, yüzde 38.3 failin ruhsal / bedensel sağlığı ve madde kullanımı, yüzde 17 ekonomik sorunlar.

66 yaş ve üzerindeki kadınların öldürülmedeki cinayet aletlerinin oranı ise, yüzde 45.5 kesici alet, yüzde 30.3 ateşli silah, yüzde 9.1 bedensel güç kullanma, yüzde 6.1 asma/boğma/nefessiz bırakma, yüzde 4.5 sert cisimle vurma, yüzde 1.5 yüksekten itme şeklinde oldu.

Yaşlı kadınlara yönelik cinayet olaylarının faillerin yaşlarıyla ilgili tespitler şöyle:

18-25 yaş arası yüzde 9.1, 26-35 yaş arası yüzde 13.6, 36-45 yaş arası yüzde 27.3, 46-55 yaş arası yüzde 16.7, 56-65 yaş arası yüzde 7.6, 66 yaş üzeri yüzde 25.8.

Katillerin ya da katil zanlılarının yaşamını yitiren yaşlı kadınlarla yakınlıklarının oransal değerlendirmesi ise, kan bağı olmayan akraba: Yüzde 15.3, eş: Yüzde 23.7, eski eş: Yüzde 1.7, kan bağı olan akraba: Yüzde 54.2, maktulün tanımadığı diğer failler: Yüzde 5.1 olarak kayıtlara geçti.

Taştan ve Yıldız, 66 yaş ve üzerindeki kadınların hedef alındığı cinayetler konusunda raporlarında şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yaşlı anne ölümlerinde genellikle akıl sağlığı yerinde olmayan oğulların fail olarak yer aldığı görülmektedir. Özellikle yaşlı ebeveynlerle birlikte yaşıyor olmaları durumunda şizofreni gibi ciddi psikiyatrik bozuklukları olan hastaların takibinde risk analizleri yapılarak, Sağlık Bakanlığı ile diğer paydaşlar arasında etkili işbirlikleriyle vakaya özel tedbirler alınmalıdır.”