Gündem

Aileler Sur'da ölen yakınlarının cenazelerini istiyor

"İster sivil ister direnişçi olsun artık onların tüm siyasi ve politik kimliklerinden sıyrılmış cansız birer beden"

25 Mart 2016 09:57

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 2 Aralık'ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde  hayatını kaybeden PKK'nın şehir yapılanması YPS'li 10 kişinin ailesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) binasının önünde bir basın açıklaması yaparak cenazelerini istediklerini söyledi. 

Aileler, cenazelerinin Sur’dan çıkarılan hafriyatlar arasında olabileceği endişesini taşıdıklarını aktardılar.

8 Ocak’ta başına isabet eden bir kurşunla hayatını kaybeden 17 yaşındaki Rozerin Çukur’un babası Mustafa, 80 gündür devam eden eylemlerinin bir sonuç vermediğini ve resmi makamlara yaptıkları başvurulardan olumlu bir sonuç alamadıklarını ifade etti.

Cizre’de hafriyatlar arasında insan uzuvlarının çıktığını hatırlatan Mustafa Çukur, Sur’dan her gün kamyonlarla hafriyat çıkartıldığına dikkat çekerek endişeli olduklarını dile getirdi.

Sur’dan çıkan ailelerin verdiği bilgiler üzerine Rozerin de dahil, 12 cenazenin iki evin bahçesine gömüldüğünü söyleyen Mustafa Çukur şu açıklamayı yaptı:

“Çocuklarımız ister sivil ister direnişçi olsun artık onların tüm siyasi ve politik kimliklerinden sıyrılmış cansız birer beden. Kirli bir savaş yürütüldü. En ilkel savaşlarda bile cenazelerin alınması için savaşa ara verilir ama burada böyle olmadı.”

 

'Deliller yok ediliyor' iddiası

 

Aileler, savcılık nezaretinde sivil bir heyetin cesetleri gömüldükleri yerden çıkartmasını istediklerini söyleyerek "Cenazelerini ellerimizle çıkarmak istiyoruz. Çünkü üç ayda vücut bütünlükleri bozulmuştur ve iş makinelerinin oralara girmesi halinde çocuklarımızın cesetleri parçalanacaktır. üç aydır yaşadığımız acılara yenileri eklenmesin” çağrısını yaptılar.

İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, Sur’da kepçelerle çıkartılan hafriyatlarla yapılan vahşetin delil ve bulgularını yok edildiğini savundu.

Cenazelerin gömüldüğü yerden uluslararası hukuk normlarına göre çıkartılmasını istediklerini söyleyen Bilici, kan verme işleminde kayıp çocuklarını arayan ailelere düşmanca muamele edildiğini ifade etti ve DNA işlemlerinin bir an önce sonuçlanması ve ailelere yapılan 'işkence gibi muamalelerin' son bulmasını istedi.

 

'Sur'dan toplam 44 cenaze çıktı'

 

Meyader Eş Başkanları Ayşe Dicle ve Hasan Pençe, iki evin bahçesine gömülen 12 cesetle birlikte Sur’dan toplam 44 cenaze çıkartıldığını aktardılar.

31 cenazenin çeşitli hastanelere gönderildiğini, Bağlar’daki operasyonda hayatını kaybeden 12 YPS’li ile birlikte kimliği tespit edilen sekiz cenazenin toprağa verildiğini belirttiler.

HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan hastanelerde 24 cenazenin olduğunu ve ailelerden DNA eşleşmesi için kan alındığını ama kan örneklerinin halen İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmediğini söyledi.

Cenaze sorununun çok sıkıntılı bir hal almaya başladığını söyleyen Aydoğan, “Ailelere zulmediliyor” dedi.

Sur operasyonundan sorumlu Vali Yardımcısı ile bu akşam telefon görüşmesi yaptıklarını söyleyen Nursel Aydoğan BBC'ye şu bilgileri aktardı.

“12 cenazenin gömüldüğü iki ayrı adreste polis inceleme başlatmış. Büyük bir olasılıkla cenazeler yarın gömüldükleri yerden çıkartılacak. Sur’daki aileler, cenazeleri gömerken hangi cesedin kime ait olduğunu belli edecek bilgileri de birlikte toprağa koymuşlar. Çocukların cesedini teşhis eden ailelere bile halen cenazeler verilmezken, DNA eşleştirmesi olmadan çıkartılacak cesetleri de ailelere hemen vermeyeceklerini düşünüyorum. Büyük bir ihtimalle Savcılık DNA için cesetleri Malatya ve Elazığ’a gönderecek.”