Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, çocuğa istismarın önlenmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadeledeki yeni uygulamaları anlattı. Kaya, 81 ilde çocuk koruma kurulları oluşturulacağını belirterek, ev ev dolaşarak aile içindeki sorunları tespit edeceklerini kaydetti.
Milliyet'ten Abdullah Karakuş'a konuşan Kaya'nın açıklamaları şöyle:
- Çocuklara yönelik koruyucu-önleyici hizmetler ne olacak?
Biz çocukla ilgili konularda uluslararası sözleşmeleri de imzalamış bir bakanlık olarak BM Çocuk Hakları Sözleşmesi kapsamında 2018-2023 Ulusal Çocuk Strateji Belgesi Eylem Planı hazırladık. Bunu çok yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Strateji belgemiz ve eylem planımızda çocuğun korunması ve üstün yararı ilkesinde çok detaylı çalışmalar var. 81 ilimizde Çocuk Koruma Kurulları kurulacak. İlgili bütün paydaşların yer aldığı kurullar bunlar. Bu eylem planı, il il özel çalışmaları yürüteceğimiz bir plan olacak. Hangi ilin neye ihtiyacı varsa o doğrultuda illerin sorunlarına yönelik özel çözümler üreten eylem planları yapılacak.
- Her ile farklı planlama ve çözümler mi oluşturulacak?
Mesela Ağrı’da erken yaşta evliliklerin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu gördük. Bunun üzerine Ağrı’ya yönelik özel bir çalışma yaptık. Ağrı’da erken yaşta evliliklerle ilgili mücadele strateji belgesini hazırladık. Bu doğrultuda bu eylem planımızda erken yaşta çocukların zorla evlendirilmesiyle ilgili mücadele eylem planı olacak. Her ilin ihtiyaçlarına yönelik özellikle spesifik konularda çalışmalar olacak.
- Yani ev ev sorunları mı tespit edeceksiniz?
Bizim bir ASDEP projemiz var. Aile Sosyal Destek Projesi. 2017’de 1500 personel aldık. Bu sene 4 bin yeni ASDEP personeli almayı hedefliyoruz. Bu da bu alanda atama bekleyen kardeşlerimiz için önemli bir müjde. ASDEP, arz odaklı hizmet anlayışıyla bizim ev ev girdiğimiz, ailenin bütün ihtiyaçlarını taradığımız, evde bir yaşlı mı var desteğe ihtiyacı olan, okula gitmeyen çocuk mu, şiddete uğramış bir kadın mı var evin sosyal olarak incelemesinin yapıldığı bir hizmet projesidir. ASDEP ile önümüzdeki dönemde ev ev giriyoruz. ASDEP personeli bizim bakanlığımızın devletin sıcak görünen yüzü olacak. Evlere girecek ama bizim asıl istediğimiz kalplere girmesi. Girdiği evde gönülleri fethetmesini istiyoruz.
- Risk haritası hazırlandı mı?
Öncelikle dezavantajlı bölgelerden başlamak üzere sosyal risk haritaları oluşturmayı hedefliyoruz. Çocukların korunması anlamında özellikle riskli bölgelerde ASDEP’den elde ettiğimiz verileri kullanarak politika üreteceğiz. Bizim bu dönem en önemsediğimiz, üzerinde en çok titizlikle durduğumuz projemiz ASDEP. Her ailenin bir ASDEP yani sosyal destek görevlisi olacak ilerde inşallah. 2017’nin son çeyreğinde ASDEP personelimiz 300 bin aileyi ziyaret etti. 2018’de 4 bin personeli de aldıktan sonra hedefimiz 2 milyon hane ziyareti olacak.
Çocuğa eğitim
- Çocukları istismardan korumak için neler yapacaksınız?
Koruyucu önleyici hizmetler olarak, 2017 yılında bir mahremiyet çalıştayı yaptık, O çalıştay sonuçlarıyla birlikte hem bakanlığa bağlı tüm yatılı kurum ve kuruluşlardaki bakım elemanlarını, hem Milli Eğitim’in yatılı bölge okullarını, hem de Diyanet’e bağlı yatılı Kuran kurslarının tüm personelini eğittik. Çocukların kendini korumasıyla ilgili bedenini tanıma, beden sınırlarını bilme, o sınırların ötesine kimseyi geçirtmeme şeklinde, bu eğitimi yatılı hizmet kuruluşlarının hepsindeki çalışan personele verdik. Bu personel de çocuklara bu konuda eğitim verecek. Çocuklar da bilinçlensin diye yapıldı. Bunun dışında bizim aile eğitimlerimiz var, bunu çok önemsiyoruz. Çünkü eğitim ailede başlıyor okulla devam ediyor, okuldan eksik kalanları da yine aile tamamlıyor, onun için ailelere verdiğimiz eğitimler de çok önemli ve kıymetli. Aile eğitim programımız içerisinde çocuklara yönelik farklı başlıklarda eğitimler var. Çocukla doğru iletişim, sıkıntılı dönemlerde, kriz dönemlerinde çocukla doğru iletişim kurma, müdahale etme, yine farkındalık eğitimleri kendisini koruma eğitimlerini ailelerimize de verdik. Geçen sene 900 bine ulaştı. Bugüne kadar verilen eğitimlerin yüzde 30’u kadarı da 2017 yılı içinde yapıldı. 2018 yılı için hedefimiz, 2 milyon aileye bu eğitimleri vermek. Biz özellikle çocukların her türlü ihmal ve istismardan, korunmasıyla ile ilgili kötü bir olay olmadan önce korumanın önemli olduğunu düşünüyoruz.
‘Kelepçe sayısı 600’e çıkacak’
- Kadına şiddetle mücadelede yeni önlemler olacak mı?
Şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle hareket ediyoruz. Özellikle ölümcül durumlarda kadınları korumak adına neler yapabiliriz bunu sorguluyoruz. Dünya örneklerini inceliyoruz. Bizim uyguladığımız, kelepçe uygulaması, birçok ülkede henüz yok. Biz bu kelepçenin kapsamını genişleterek uygulayacağız. Adalet ve İçişleri bakanlığımızla çalıştık. Kelepçe sayısını 600’e çıkaracağız. Yani ölüm tehdidi olan her kadını bu uygulamayla korumayı hedefliyoruz. Belli bir mesafede kadına yaklaştığında uyarı veriyor ve hızla müdahale yapıyoruz. Dünyadaki yeni mücadelede örnekleri inceliyoruz. Onları araştırıyoruz. Adalet bakanlığı ile UYAP sistemiyle bizim bakanlığımızın sistemini entegre ettik. Artık koruma tedbir kararları bizim bakanlığımıza hemen düşecek. Koruma kararı alınmış kadınlarımıza, uygulama aşamasında bizim hemen mekanizmalarımı devreye sokacağız.
‘İzleme merkezleri’
- Çocukların ihmal ve istismarına yönelik yeni neler yapılacak?
‘Biz geleceğiz’ başlıklı yeni bir proje hayata geçiriyoruz. Bu proje yine çocuklarımızın ihmal ve istismardan korunmasıyla ilgili çok önemli bir çalışma olacak. 10 bin kişiye farkındalık eğitimleri vereceğiz. Devletimizin çocuk istismar ve ihmallerinde birçok dünya ülkesinin yapamadığı bir şey var, Çocuk İzleme Merkezleri (ÇİM) oluşturmak. Önümüzdeki dönem ÇİM’lerin sayısını artırmayı hedefliyoruz. ÇİM’ler bir ihmal istismar mağduru çocuğun, kolluk, adliyede, hastanede aile bakanlığının merkezlerinde ayrı ayrı dolaşarak ifadesinin alınmasının önlendiği çok kıymetli merkezler. Bugün sayısı 31’e çıkan merkezimizle bir istismar mağduru çocuğun ikincil örselenmelerinin önüne geçiyoruz. Aynalı bir oda, savcı, doktor, psikolog, aile bakanlığı uzmanı, hepsi birlikte ifadesinin bir kez alındığı ya da ihtiyaç duyulduğu kadar ama bir merkezde tekrar tekrar mağdur etmeden, ikincil örselemelerin önüne geçerek, alındığı merkezler. Biz ÇİM gibi Kadın İzleme Merkezleri de kuracağız.
‘Olayın üzeri örtülmeyecek’
- Sıfır tolerans derken neyi kast ediyorsunuz?
Biz kadına şiddetle mücadelede yıllardır sıfır tolerans ilkesiyle hizmet veriyoruz. Hele ki çocuklarımız, çocuklarımız bizim masumiyetimiz, bizim vicdanımız, bizim geleceğimiz. Masumiyetimizi, vicdanımızı, korumak zorundayız. Çocuk konusunda çok hassasız, asla ve asla hiçbir şekilde bu konuda tolerans gösterilmesi mümkün değil. Hiçbir istismar vakasının üzerinin örtülmesine de müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Bunun altını kalın bir şekilde çizmemiz gerekiyor. Çünkü, zamanında basında bazı haberler çıkıyor sanki istismar vakaları oluyor ve bu konuda üstü örtülüyor gibi… Asla ve asla hiçbir olayın üstünün örtülmesine müsaade edemeyiz. Aile Bakanlığı olarak tüm bu vakaları yakından takip ediyoruz. Bizim Alo 183 çağrı hattımız var. Bu hatta gelen ihbarları anında değerlendirip çocuklarımıza anında ulaşıyoruz. Gerekli tüm destekleri anında veriyoruz. Geçtiğimiz aylarda çok fazla erken yaşta, çocuk yaşta kızlarımızı evlendirilmekten kurtardık. O çocukları okullara kaydettik. Biz erken yaşta evlilikte çok ciddi mücadele ediyoruz.
- Çocuklara Cinsel İstismarı Önleme Eylem Planı ne aşamaya geldi?
Başbakan yardımcımızın başkanlığında bir komisyon kuruldu, ciddi çalışmalar yapıldı. Yasal düzenlemeler anlamında belli değişiklikler çalışıldı. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza sunduktan sonra açıklanacak. (Cezalar artacak mı?) Yani burada özellikle küçük yaşta tecavüz, vakasına sübut bulunduğu durumlarda cezaların artırılmasıyla ile ilgili bir çalışma yapıldı. Gereken ne varsa yapacak bir ülkeyiz. Ama ağırlıklı olarak bu konu konuşulduğunda cezai müeyyideler üzerinden değil koruyucu önleyici önlemler üzerinden değerlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyorum. Mağdur konuma düşmeden önce gerekenin yapılması. Bu konuda medyada da önemli rol düşüyor. Mağdur ve ailesinin ifşa edilir şekilde haberlerin verilmesi, inanın o insanların hayatını tekrar karartıyor.