Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2 yılı aşkın süredir Edirne F Tipi Cezaevi'nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğunun sonlandırılması gerektiğine ilişkin kararı kulisleri hareketlendirdi.
AİHM'in Demirtaş kararı, HDP kanadında yüzleri gülümsetirken partinin iç ve dış siyasette elini güçlendirdi. HDP, AİHM kararını aynı zamanda 4 Kasım 2016 tarihinde 12 milletvekilinin gözaltına alınmasına yönelik ‘darbenin’ mahkûm edilmesi olarak yorumluyor. Yine bu kararın yerel seçimlerde HDP’ye büyük bir moral olduğu vurgulanıyor.
Erdoğan’ın yakın çevresinde değişiklik mi?
Kulislerde ise, AKP’nin bundan sonra izleyeceği yol tartışılıyor. AKP Grup Toplantısı'ndan sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AİHM'in Demirtaş’a ilişkin kararı için, “Bizi bağlamaz, karşı adımlar atacağız” açıklamasını yaptı. Ancak, kulislerde, Erdoğan’ın çok uzun zamandır izlenen ‘şahin’ politikalarda etkili olan yakın çevresinde olan değişikliklere dikkat çekiliyor.
‘Normalleşmeden’ yana, uzlaşmacı bazı isimlerin yeniden öne çıktığı da gelen bilgiler arasında. Kulislerde, bu değişime dikkat çekilmesinin nedeni AKP’nin bundan sonra izleyeceği yol açısından önemli görülüyor. AKP içinde de Kürtlerle ‘normalleşmeyi’ savununlar, AB ile ilişkilerin kopmasını istemeyenlerin sayısının da oldukça fazla olduğu belirtiliyor
AKP, AİHM kararına karşı hangi yolları izler?
Kulislerde, hükümetin AİHM kararına karşı birçok yola başvurulabileceği konuşuluyor. Bu yollardan birinin de AİHM kararına itiraz ederek zaman kazanmak olduğu belirtiliyor. Diğer bir adımın ise Demirtaş’ın devam eden diğer davalarında hızlandırma yapılarak mahkûmiyet kararları çıkartılması olacağı belirtiliyor. Demirtaş'ın tahliye edilmesi zayıf bir ihtimal olarak masada dururken kulislerde, AKP’nin hangi yolu izleyeceği de merak konusu.
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Adalet Bakanlığı bütçesinde, Demirtaş ve eski HDP milletvekillerin gözaltına alındıkları 4 Kasım’da yapılan operasyonla ilgili şunları söyledi:
"Bakan, çok tarafsız bir yargıdan söz etti. Biz birkaç örnek verelim. Şu anda HDP’nin 9 milletvekili cezaevinde. Bu milletvekilleri 4 Kasım’da 4 ilde aynı saatlerde gözaltına alındı. Herhalde savcılara vahiy gelmişti. Lütfen birbirimizi kandırmayalım. Gözaltından sonra hiçbiri 1 yıl süresince hakim karşısına çıkmadı. Sayın Demirtaş 1 yıl hakim karşısına çıkamadı. Bunlar olurken lütfen “tarafsız yargı” de ı Figen Yüksekdağ’ın, Selahattin Demirtaş’ın ve 11 milletvekilinin bir gece yarısı operasyonu ile gözaltına alınıp tutuklanmaları Türkiye siyaset tarihine 4 Kasım siyasi darbesi olarak geçmiştir. meyin, yok böyle bir şey. Talimatla çalışan bir yargı mekanizması var."