Dünya

AİHM'den 'sosyal linç' kararı: Baskın Oran ve İbrahim Kaboğlu'na tazminat ödenecek

Hrant Dink'in hedef gösterme kampanyasından sonra öldürüldüğü hatırlatılan kararda hükümetin şiddet olayı yaşanmadığı savunması yerinde görülmedi

30 Ekim 2018 23:30

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2004 yılında Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu bünyesinde hazırladıkları ‘Azınlık Raporu’nedeniyle hakarete uğrayan Prof. Baskın Oran ve Prof. İbrahim Kaboğlu’nun kişilik haklarının ihlal edildiğine hükmetti. AİHM, iki profesörün hakaret ve tehdit içerikli gazete yazıları ve açıklamalara karşı açtıkları davalarda mahkemelerin ‘düşünce ve basın özgürlüğü’ gerekçesiyle verdikleri ret kararlarını da yerinde bulmadı. Hrant Dink’in de benzer bir aşırı milliyetçi kampanya sonunda öldürüldüğüne dikkat çekilen AİHM kararında ‘hassas’ konulardaki tartışmalarda ‘hain’, ‘ajan’ gibi ifadelerin kullanılmasının kişileri tehdit altında bıraktığı vurgulandı. Dink’in öldürülmeden önce hedef gösterilmesini örnek veren AİHM, kişilerin görüşleri nedeniyle ‘sosyal lince’ uğramaması için devletin önlem alması gerektiğine işaret etti.

Baskın Oran

Karar, barış akademisyenleri, gazeteciler, siyasetçiler ve muhalifler başta olmak üzere görüşleri nedeniyle hedef gösterilen kişiler için de örnek teşkil edecek.

Kişilik haklarının ihlali

Kemal Göktaş’ın Diken’de yer alan haberine göre, AİHM dün açıkladığı kararla tehdit edilip nefret söylemiyle hedef gösterilen Kaboğlu ve Oran’ın davasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 8’inci maddesinin ihlal edildiğine karar verdi.

Kararda, Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu bünyesinde hazırladıkları rapor nedeniyle gazetelerde tehditlerin ve nefret söyleminin hedefi haline getirilen iki akademisyenin Türkiye’de açtıkları davalarda mahkemeler söz konusu ifadelerin yer aldığı yazıları ‘ifade özgürlüğü’ kapsamında değerlendirdiği için sonuç alamadığı ve bu nedenle AİHM’e başvurduğu hatırlatıldı.  Kaboğlu’nun İnsan Hakları Danışma Kurulu başkanı, Oran’ın ise kurula bağlı Azınlıklar ve Kültürel Haklar Çalışma Grubu’nun başkanı olduğuna dikkat çekilen kararda kurulun başbakanlık bünyesinde çalıştığı ve görevinin hükümete insan hakları alanında görüş, öneri, teklif ve raporlar sunmak olduğu anlatıldı.

Bu kapsamda hazırlanan Azınlıklar ve Kültürel Haklar Raporu nedeniyle basında başvurucular aleyhine çok sayıda tehdit, hakaret ve aşağılama içeren yazının yayınlandığı belirtilen kararda bu yazılara karşı açılan davaların reddedildiği, bu nedenle başvurucuların entelektüel kişiliğinin aşağılandığı, korku ve endişe duyduğu ve düşüncelerini açıklama konusunda savunmasız hissettiği ifade edildi.

AİHM kararında, Türk mahkemelerinin, başvurucuların kişilik haklarını ihlal eden bu açıklamaların neden düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirildiğine ilişkin tatmin edici yanıtlar veremediği de kaydedildi. Mahkemelerin özel hayata saygı ile düşünce özgürlüğü arasında makul bir denge kurması gerektiğine işaret edildi.

‘Hain’ ve ‘ajan’ demek tehlikeli

Başvurucuların AİHM’e yaptığı başvuruda yaşam hakkının korunması, özel hayata saygı, ifade özgürlüğü ve ayrımcılık yasağı haklarının ihlal edildiğini iddia ettikleri bilgisi verilen kararda şöyle denildi: 

“Söz konusu saldırgan yazılar, başvurucuların hazırladıkları raporla ilgili alevli tartışmaların olduğu bir ortamda yayınlanmıştır. Bu, milliyetçi çevrelerin devletin ve ülkenin birliği konusundaki endişelerini dile getirdikleri hassas bir konuydu. Bu tartışmalardaki görüşlerden bazıları düşünce özgürlüğü sınırları içindeydi ama bazılarında da aşağılayıcı bir dil ve hakaret içeren ifadeler yer alıyordu. ‘Toprağın bedeli kandır, gerekirse dökülür’, ‘Bence bu kişiler dövülseydi insanların içi soğurdu. Sevr savunucuları dayağı hak ediyor’, ‘hain’, ‘ajan’ gibi ifadeler doğrudan veya dolaylı olarak şiddeti kışkırtan ifadelerdir.“

Dink örneği

Hrant Dink’in aşırı milliyetçi bir hedef gösterme kampanyasından sonra öldürüldüğüne dikkat çekilen kararda hükümetin her iki profesörün de şiddete maruz kalmadığına ilişkin savunması yerinde görülmedi.

AİHM, başvuruculara 1500’er Euro manevi tazminat ödenmesine karar verdi.


*Kararın Fransızca orjinal metnini okumak için tıklayın...