Gündem

AIDS’li kan verilen çocuğa 378 bin euro

AİHM, doğumda verilen kan nedeniyle AIDS'e yakalanan Y.T.O.'nun ailesine Türkiye'nin 378 bin euro ödemesine hükmetti.

24 Mart 2010 02:00

T24 - AİHM, Y.O.’nun ailesine 300 bin euro maddi ve 78 bin euro manevi tazminat ödenmesine karar verirken ömür boyu ücretsiz ve tam tedavi sağlanmasını istedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 1996’da prematüre olarak doğan Y. O.’nun hastanede yapılan kan nakilleri sırasında HIV virüsü kapması ve bunun devamındaki süreçte izlenen yöntemler nedeniyle Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) ihlal ettiğine hükmetti. Karar gereği Türkiye, mahkeme masrafları da dahil olmak üzere 381 bin euro tazminat ödemenin yanı sıra O.’ya hayatının geri kalan kısmında tam ve ücretsiz tedavi sağlayacak.

İzmir’de yaşayan O.’ya yapılan kan nakilleri sırasında HIV virüsü bulaştığını ve bunun daha ciddi bir AIDS vakasına dönüşebileceğini, ancak 4 ay sonra öğrenen ebeveynleri konuyu yargıya taşıdılar. 1997’de doktorlar, Kızılay İzmir Şubesi Genel Müdürü ve Sağlık Bakanı hakkında tıbbi ihmal davası açan O. ailesinin girişimi, “Bu kişilere sorumluluk yüklenemeyeceğine hükmeden” bir kararla sonuçlandı.

Bunun üzerine Kızılay ve Sağlık Bakanı hakkında bir dava daha açan O. ailesi bu kez haklı bulundu. Ancak bu kararların ardından maddi durumları yeterli olmayan O. ailesine verilen yeşil kart iptal edildi. Ailenin, aylık 6 bin 800 euro tutarındaki tedavi masrafı talebi de reddedildi.


Psikoterapi gördü

Bu gelişmeler sonrsında diğer çocukların ailelerinin gösterdikleri tepkiler ve okul yönetiminin Y.O.’yu okula kabul etmeyi reddetmesi, baba N.O.’nun sağlık durumunu ciddi şekilde etkiledi. Daha sonra başka bir devlet okuluna yazdırılan, ancak yakın arkadaşı olmayan ve kekeleme sorunu bulunan Y.O.’da  haftada bir psikoterapi görmek zorunda kaldı. O. ailesi 2004 sonunda konuyu AİHM’ye taşıdı. Davacılar, Türkiye’nin AİHS’nin yaşam hakkını garanti altına alan 2., adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. ve etkili başvuru hakkını düzenleyen 13. maddesini ihlal ettiği tezini işlediler ve 3.4 milyon lira tazminat talep ettiler.


‘Baş başa bırakıldı’

Şikâyetleri değerlendiren AİHM, Türk yargısının olumlu karar verdiğinin altını çizse de sağlanan telafinin tatmin edici olmaktan çok uzak olduğu kanaatine vardı. Türk mahkemelerince hükmedilen tazminat kararının Y.O.’nun sadece bir yıllık tedavi masrafını karşıladığına, yeşil kartın geri alındığına ve ailenin sorunla mücadelede kendi imkânlarıyla baş başa bırakıldığına dikkat çeken AİHM, verilmesi gereken uygun kararın yeterli bir tazminat ve tedavi masraflarının karşılanması olduğunu belirterek 2. maddenin ihlal edildiğine karar verdi.

İhmal ve sorumluluğun Türk yargısı tarafından tespit edilmiş olmasından hareketle davanın karmaşık olmadığını belirten AİHM, 9 yıl 4 ay ve 17 gün devam eden sürecin adil yargılanma hakkı ihlali olduğuna karar verdi. Yasal düzenlemelerde, sürecin uzunluğu durumunda başvurulacak bir mekanizmaya yer verilmemesi de AİHM tarafından etkili başvuru hakkının ihlali olarak değerlendirildi.


‘Mücadele yaşam boyu’

Ailenin bugün kararla ilgili basın toplantısı düzenlemesi beklenirken, Strasbourg’daki dava sürecini yürüten avukatlardan Mehmet Emin Keleş, “AİHM’ye başvururken üzüntü duyduk, ancak başka çaremiz yoktu. Aile davanın bu şekilde sonuçlanmasından memnun, ancak keşke Y.O.’nun başına böyle bir şey gelmeseydi düşüncesini taşıyorlar, çünkü o bu mücadeleyi yaşam boyu sürdürecek” dedi.