Ahmet Taner Kışlalı'nın kızı Dolunay Kışlalı'nın pasaportuna el konma nedeni: İnternetini 'Bylock'çu kullandı!

Ankara'daki evinin önünde otomobilinin üzerine yerleştirilen bombalı paketin patlaması sonucu 21 Ekim 1999 tarihinde hayatını kaybeden Ankara SBF öğretim üyesi ve Cumhuriyet yazarı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın kızı Dolunay Kışlalı'nın pasaportuna, işletmecisi olduğu mekânın internet ağına bağlanan bir müşterinin "Bylock" kullanıcısı olması nedeniyle el konduğu öğrenildi. 

T24'ün edindiği bilgilere göre; bugün (16 Haziran 2017) İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde savcılığa ifade veren Dolunay Kışlalı'nın pasaportu iade edildi. Kışlalı, savcılık ifadesinde şunları söyledi:

"Bugüne kadar FETÖ/PDY yapılanması ile hiçbir yakınlığımız olmadığı gibi çocukluğumuzdan beri bu yapılanmanın karşısında bir hayat sürdüğümüz ve yaşam prensibimiz olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bylock programının kullandığı belirtilen 216*******@ttnet hattı havaalanında kullanmış olduğumuz hat olup bu hat üzerinden internet wifi hizmeti almaktayız. Gelen müşteriler gerekse personel gerekse civardaki birçok kişiye wifi şifresini vermişizdir. Eğer Bylock kriptografik iletişim sistemi bu hattan kullanılmış ise, müşterilerimiz, şifremizi alan polisler ve diğer havaalanı personeli yapmış olabilir. Belirttiğim gibi bu şifremizi güvenlik, polisler veyahut diğer personel kullanmışlardır."

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin ardından Gülen cemaatine yönelik olarak başlatılan soruşturmalarda "Bylock" başlıca delil olarak kullanılıyor. Bylock'un, cemaatin "kriptolu haberleşme programı" olduğu ifade ediliyor. 

Kışlalı'nın pasaportuna, Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Kosova'ya gitmek üzere çıkış yaparken el konmuştu. Pasaporta el konma gerekçesi olarak "FETÖ soruşturmaları" gösterilmişti.

Dolunay Kışlalı hakkında yapılan işlem, kamuoyunda "mağduriyetler oluşabileceği" endişesine yol açtı. Herhangi bir işletmenin internet ağına, telefonunda "Bylock" yüklü bir kişinin bağlanması hâlinde işletmecinin zan altında kalabileceği anlaşıldı.