T24
HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, haftaya seçim olması halinde HDP’nin baraj altında kalacağını savundu. HDP’nin barajı geçmesinde ‘katkı oyları’nın payının büyük olduğunu belirterek, bu desteğin gelmemesi halinde partisinin yüzde 10 barajını aşamayacağı değerlendirmesinde bulunan Şık, “714 bin fazla oy almış gözükmemize rağmen aslında bir milyon kaybı var. Bu da yüzde 2 demektir. HDP’nin şu anki oyu, Demirtaş’ın oyunun üzerine bir puan ekle, o kadar” dedi.
HDP içinde de partinin oy oranı konusunda bir kafa karışıklığı olduğunu savunan Şık, Batı’daki oy oranındaki artışa dikkat çekerek, “‘Bir oy Muharrem’e, bir oy HDP’ye’ sloganı tuttu. Bu, aynı zamanda, bu seçmenlerin Kürt meselesinde siyasal çözüm talep ettiğini gösteriyor. Bu insanlara ulaşmamız, ilişkimizi daha iyi, daha sağlam kılmak nasıl mümkün, ona bakmamız lâzım” diye konuştu.
"CHP’nin İnce’yi sahiplendiğini düşünmüyorum"
Express dergisinden Yücel Göktürk’e konuşan Şık, CHP’nin 24 Haziran’daki cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ve seçim gecesindeki açıklamalarıyla ilgili de şunları söyledi:
“Demirtaş’ı kastederek “ben bir kişiye özgürlük istemedim” diyor. Hemen fabrika ayarlarına döndü, seçimden önce böyle konuşmuyordu. Bu da bir samimiyet turnusolu. 10 milyon fark elbette doğru bir tanımlama değil. Bir farktan bahsedeceksek, Erdoğan ve karşısındakiler diye hesaplanması gerekiyor. O zaman 10 milyon gibi bir farktan bahsedemeyeceğiz. Bir buçuk milyonun altında bir farktan bahsetmemiz lâzım. Ama bunu yapmıyor. Aslında İnce’ye değil, partisine kızmamız gerekiyor. İnce, neticede CHP’nin adayı, ama CHP’nin İnce’yi sahiplendiğini düşünmüyorum. İnce’nin o açıklamayı yapmasının nedeni de o. Kamuoyu önünde partisiyle kavga eder pozisyona düşmek istemedi.
"Seçim gecesine dair bu kadar komplo teorisi üretilmesinin nedeni CHP’nin tavrı"
O geceye dair gri bir alan var. Onun ne olduğunu açıklamak zorundalar. “50 bin avukatla YSK’nın önüne gideceğim, şunu yapacağım, bunu yapacağım” diyen birine güvenip sokakta veya evinde bekleyen insanlara CHP’nin kocaman bir özür borcu var. İnce buna tek açıklama buldu, her yerde onu söylüyor, buradan da tuş olması lâzım: “50 bin avukatı sokağa çağırmadım, çünkü YSK mühürsüz oy kararı almadı” diyor. Bu kanun ile sabit artık, böyle bir açıklama bile seçmeni ahmak yerine koymaktır. Şu anda bir toplumsal depresyon var, nedeni CHP’nin tavrı. O geceki gri alanda ne olduğuna dair bu kadar komplo teorisi üretilmesinin –komplo teorileri mantıklı açıklama yapamadığında alır yürür– nedeni de CHP’nin tavrı.”
"Bu ülkenin mayası korkunç bir kötülük barındırıyormuş"
Şık, “AKP öngörülenden daha yüksek oy aldı, bunu nasıl yorumluyorsun” sorusuna da şu cevabı verdi:
"AKP’nin bu kadar oy almasını şununla da açıklıyorum: Bu ülkenin mayası korkunç bir kötülük barındırıyormuş. O kötülüğü temsil eden bir iktidar ve lideri var. Bu seçimde dindarlardan yine oy aldılar. Önceki seçimlerdekine “alternatifsizlik” diyelim, ama şimdi Meclis’e Millet İttifakı’yla girmesi muhtemel Saadet vardı. Ona rağmen, tercihini AKP’den yana kullandılar. Bütün dinlerin haram kıldığı her şeyi yaptığını bildikleri bir iktidara oy vermeye devam ettiler. Bununla yüzleşmeleri gerekiyor.
Bacaklarını kestikleri üç aylık köpek öldü ya, o fotoğraf Türkiye özetidir. O fotoğrafta Türkiye’nin dini var, eğitimi var, siyaseti var, kültürü var, daha acısı Türkiye’nin vicdanı var. O yüzden AKP bu ülkede iktidar olabiliyor. O yüzden bu kötülük iktidarda kalmaya devam edebiliyor. Ama o fotoğrafta, o köpeği okşayan ve onu yaşatmaya çalışan elin temsil ettiği insanlar var, o insanlarla bir iyilik bulabileceğimizi düşünüyorum. Fakat bunların ötesinde şu da var: AKP birkaç önemli adım attı ve onların birebir karşılığını aldı.
"İnsanlar basit çözümler, karşılıklar istiyorlar; o karşılığı veren bir lider Erdoğan"
Emeklilerin cebine iki bayramda biner lirayı koydu! Hiç yabana atılacak şey değil. IPSOS araştırması emeklilerin yüzde kaçının Erdoğan’a oy verdiğini ortaya koyuyor. İmar affı: Tam bir milyon tapu dağıttı! Hane başına bir seçmen demek. Bir milyon seçmen yüzde 2. Toplum yararına çalışma projesi diye bir şey var. Ne yapıyor? Diyelim ki işsizsin, sana falanca belediyede sözleşmeli iş buluyor. Üç aylık, altı aylık, bir yıllık sözleşme yapıyor. Seni istihdam ediyor ve aslında rehin alıyor. Seçim öncesi bu projeden faydalanan sayısı 140 bine çıkmış. Kıraathane projesi mesela, çok küçümsendi. Kahvede yancılar vardır ya, mevzu bu. Bedava çay, bedava kek. Çok basit. Ama adama bağlılığı olan seçmen açısından birebir karşılığı var. AKP’nin yıpranmışlığını, ülkenin siyasal, sosyal, ekonomik ve hukuki sorunlarını tartışıyoruz, o insanların hayatında çok üst perdeden şeyler bunlar. Daha basit çözümler, basit karşılıklar istiyorlar. O karşılığı veren bir lider Erdoğan. Bunu gözden kaçırıyoruz.”
Ahmet Şık’ın Express’teki söyleşisinin kısaltılmış halini 1+1 Forum’da okuyabilirsiniz.