Ahmet Mithat Efendi’nin yaklaşık 30 yıldır kayıp olan ve en son Basın Müzesi’ne bağışlandığı bilinen çalışma masası bulundu. Basın Müzesi’nde Ahmet Mithat Efendi’nin torunlarının katıldığı törenle dün sergilenmeye başlandı. Masayı bağışlayıp bir daha haber alamayan Terhan Ulusoy’a ise teşekkür plaketi verildi.
Gazeteci yazar Ahmet Mithat Efendi’nin ömrünün son 22 yılını geçirdiği Beykoz’daki tarihi yalıda kullandığı ve 30 yıldır kayıp olan çalışma masası Basın Müzesi’nde sergilenmeye başlandı.
Ahmet Mithat Efendi’nin aile bireylerinin katıldığı bir törenin ardından masa ziyarete açıldı. Gelin Terhan Ulusoy açılışta hem kayıp masasının bulunmasından hem de aile bireylerinin bu vesileyle bir araya gelmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Terhan Ulusoy Yeni Şafak'a yaptığı açıklamada, “Ahmet Mithat’ın çalışma masasını kayınvalidem saklamış. Basın Müzesi’ne Ahmet Mithat Efendi’nin iki fotoğrafıyla bir de çalışma masasını sergilesinler diye verdim. Ama kurul kararıyla sergileniyormuş. Bir daha o masayı da fotoğrafları da görmedim. Ne yaptılar bilmiyorum, bir bilgi de verilmedi” demişti. Bu iddianın üzerine Basın Müzesi Müdürü Saadet Altay ise envanter kayıtlarında böyle bir masa olmadığını ancak müzenin alt katında kaydı olmayan sahipsiz bir masa bulunduğunu belirterek, “Eğer masa buysa mirasçıları onay versin biz de üzerine Ahmet Mithat Efendi’nin ismini yazıp sergileyelim” demişti. Çıkan bu haberler üzerine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti aileyle bağlantıya geçti. Ailenin de masayı onaylaması üzerine dün Basın Müzesi’nde bir tören düzenlenerek bağışta bulunan Terhan Ulusoy’a teşekkür plaketi ve bağış belgesi verildi. Masanın en az 110 yıllık olduğu düşünülüyor.
Hatalı biyografiyi hak etmiyor
Ahmet Mithat Efendi’nin yazı masasının kayıp haberi üzerine akademisyen yazar Prof. Dr. Handan İnci sosyal medyada bir kampanya başlatmıştı. Törene katılan İnci şunları söyledi: “ Önemine binaen masanın Basın Müzesi’nde sergilenme biçiminin daha özenli olmasını bekliyoruz. Masa, yine bulunduğu yerde tutulmuş, üzerine sadece yazar hakkında kısa ve hatalı bilgilerin de olduğu kısa bir biyografi bilgisi konmuş. Masanın, çok geniş bir mekanı olan Basın Müzesi’nde daha iyi bir yere taşınmasını, üzerine yine aile tarafından bağışlanan Ahmet Mithat’a ait fotoğrafın ve Münif Fehim tarafından yapılan portrenin asılmasını, biyografisinin daha esaslı ve doğru bilgilerle yazılıp duvara konmasını tercih ederdim. Hatta Ahmet Mithat’ın kitaplarından birkaç örneğin bu masadaki edebi üretimi vurgulaması için üzerine dizilmesi de iyi olurdu. Ahmet Mithat, yazar ve gazeteci olarak buna fazlasıyla hak eden bir isimdir. İleriki günlerde, müzenin üst katlarındaki masalar gibi daha özel ve özenli bir düzenleme yapılacağını ümit ediyorum.”