Hürriyet yazarı ve CNN Türk’te yayınlanan ‘Tarafsız Bölge’ adlı programın sunucusu gazeteci Ahmet Hakan dün gece evinin önünde 4 kişinin saldırısına uğradı. Ahmet Hakan’ın Star yazarı Cem Küçük’ün "İstersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hala hayatta kalabiliyorsun” şeklindeki köşe yazısı ve AKP Milletvekili Abdürrahim Boynukalın’ın "Evinin önüne gidecektim. Bunlar dayak yememişler hiç. Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak oldu” açıklamasının ardından koruma talebinde bulunduğu ancak söz konusu talebe 17 gündür yanıt verilmediği ortaya çıktı. İçişleri Bakanı Selami Altınok 'yakın koruma' talebinin 2 gün önce olumlu sonuçlandığını ancak prosedür uzadığı için tahsisin yapılamadığını açıkladı.
Hürriyet’te yer alan habere göre, Doğan Medya bünyesindeki basın kuruluşlarına ve şahsına yönelik tehditler üzerine savcılığa yapılan suç duyurusunun ardından Ahmet Hakan’ın avukatı Turgut Kazan, İçişleri Bakanı Selami Altınok ile telefonla görüştü. Yakın tehdit olduğu için koruma talebinde bulundu. Bir diğer avukatı Aslı Kazan da 14 Eylül’de İstanbul Valiliği’ne yazılı başvuruda bulunarak, güvenlik önlemlerinin ivedilikle alınmasını istedi.
Valiliğin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Koruma Şubesi’ne ilettiği başvuruya, 17 gün boyunca hiçbir yanıt verilmedi. Avukatların bilgi almak için gittiği Koruma Şubesi’nden “Bayram var önümüzde, dilekçenize ilişkin karar verilecek” yanıtı verildi. Bu süre zarfında koruma verilmeyen Ahmet Hakan, dün gece saldırganların hedefi oldu. Tehditlerin artması üzerine Hürriyet Gazetesi Ahmet Hakan'a bir koruma tahsis etmişti.
'Çağrılı' değil yoğun koruma talebi cevapsız kaldı
Ahmet Hakan'ın avukatları, Valilik'ten yapılan açıklamanın aksine, Hakan için çağrılı koruma kararının 2015 yılının Şubat ayında verildiğini ancak son haftalarda gelen ölüm tehditleri üzerine 14 Eylül'de yapılan ileri derece koruma talebinin ise cevapsız kaldığını söyledi.
İstanbul Valiliği'nden yapılan, "Sayın Coşkun'a, talebi üzerine, 'Çağrı üzerine koruma' tahsisi yapılmış olup müessif olayın meydana geldiği gün Sayın Coşkun'un koruma çağrısında bulunmadığı anlaşılmıştır" yönündeki açıklaması üzerine Ahmet Hakan'ın Avukatı Aslı Kazan bir açıklamada yaptı. Kazan, söz konusu çağrılı korumanın 2015 yılının Şubat ayında verildiğini, bu çağrılı korumadan haberdar olduklarını söyledi. Aslı Kazan, ancak Ahmet Hakan'a ölüm tehditlerinin artması üzerine 14 Eylül tarihinde daha önce işlenen gazeteci cinayetlerine de vurgu yaparak daha ileri derecede, yoğun güvenlik önlemleri alınmasını talep ettiklerini belirtti. Söz konusu koruma talebine ilişkin herhangi bir karar verilmeyince de Ahmet Hakan'ın özel koruma ile kendi güvenliğini sağladığını söyledi.
Çağrılı koruma nedir?
Çağrı üzerine koruma işlemi, herhangi bir tehlike ya da tehdit hali bulunması üzerine yapılabiliyor. Emniyet yetkilileri çağrı üzerine koruma uygulamasını şöyle açıklıyor:
“Çağrı üzerine koruma, çağrı timini görevlendirmekle yetkili bir merkezden talepte bulunulması halinde sağlanacak geçici korumayı kapsamakta olup, karar gereğince herhangi bir tehlike veya şüpheli durum tespiti halinde emniyet müdürlüğüne ait ilgili telefonlar veya 155 Polis İmdat telefonlarından birine müracaat edildiği takdirde ikametgâha ya da bulunulan adrese koruma görevlisi veya ekibi gönderilecektir. Ancak bu koruma geçici olup, tehlike kalktığı, bertaraf edildiği veya kişinin emniyetli yere intikal ettirildiğinde sona erdiğinden, sadece ihtiyaç hasıl olduğunda koruma talebinde bulunulacağı anlamına gelmektedir. Herhangi bir tehdit veya tehlike olmadığı halde sürekli olarak çağrıda bulunulmaması gerekmektedir. Böyle bir durum koruma kararının amacı ve kapsamı dışında kullanılması anlamına geldiğinden, tespiti durumunda yönetmelik esaslarına göre hareket edilecektir.”
Vali Şahin Ahmet Hakan'ı aradı
Saldırının ardından İstanbul Valisi Vasip Şahin Ahmet Hakan'ı aradı. Vali Şahin'in saldırıya uğrayan Hakan'a "Tedbir alma konusunda biraz geciktiğimizi düşünüyoruz. Sizin korunmanız konusunda gerekli önlemleri alacağız geçmiş olsun" dediği öğrenildi.
İçişleri Bakanı: Prosedür uzadı
İçişleri Bakanı Selami Altınok ise olayla ilgili yaptığı açıklamada, 'yakın koruma' talebinin 2 gün önce olumlu sonuçlandığını ancak prosedür uzadığı için tahsisin yapılamadığını açıkladı.