Gündem

Ahmet Hakan’dan Selvi savunması: Azgın azınlıklar Hürriyet’i anlamamak için direnecek

"Biz doğru bildiğimiz yolda ilerleyeceğiz"

04 Nisan 2016 12:13

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Abdülkadir Selvi’ye yönelik eleştirelere tepki gösterdi. Hakan, Yeni Şafak gazetesinden ayrılan Selvi’nin Hürriyet’te yazmasının “Hürriyet’in keskin muhaliflere de keskin hükümet yanlılarının da yazabildiği tek gazete olmak isteği” anlamına geldiğini belirterek, ‘azgın azınlıklar’ diye adlandırdığı grubun bunu anlamak istemediğini ileri sürdü. 

Hakan’ın bugün (4 Nisan 2016) yayımlanan “Vallahi de alıştık billahi de alıştık” başlıklı yazısı şöyle:

Bir günde 9 şehit...

Ertesi gün 8 şehit...

İki günde 17 şehit...

*

Şöyle bir bakıyoruz:

- Artık hiçbir yetkilimiz o klişenin klişesi haline gelmiş “bıçak kemiğe dayandı” açıklamasını bile yapmaya gerek duymuyor.

- Artık her saldırının ardından Kandil’e bir-iki bomba sallama geleneğini ihya etmeye bile lüzum görülmüyor.

- Artık gazetelerde minnacık haberler olarak geçiştiriliyor şehit asker ve polisler.

- Artık sosyal medyada da pek ilgi yok 8 şehide, 9 şehide.

- Artık ahalimiz her daim “hayat devam ediyor” havasında.

- Artık hiç kimse ölenle ölmüyor.

*

Kısacası...

Eskiden şehit sayısı ikiyi, üçü buldu mu ayağa kalkan ortalık...

8 şehit, 9 şehit karşısında bana mısın demiyor.

*

Ve ateş, sadece düştüğü yeri yakıyor.

Öyle bencil bir ateş ki bu...

Yandaki komşu eve bile sıçramıyor.

*

“Alışmayacağız” falan diye haykırıp duruyorduk ya...

- Fena halde kanıksadık.

- Fena halde duyarsızlaştık.

- Fena halde ilgisizleştik.

- Fena halde vurdumduymaz olduk.

*

“Alışmayacağız” falan diyorduk ya...

Vallahi de alıştık...

Billahi de alıştık.

 

Türkmen Dağı direnişçisi niye gözaltına alındı?

 

Rus pilotu öldüren Alparslan Çelik adlı vatandaş, elini kolunu sallayarak dolaşıyordu.

Demeç veriyor, cenaze törenlerine katılıyordu.

“Mücahit” falan diye de övgüye boğuluyordu.

*

Fakat aniden bir şey oldu.

Alparslan Çelik gözaltına alındı.

*

Ben bu olayı...

Rusya’ya bir cemile olarak yorumluyorum.

*

Bakalım Putin, bu cemileyi alıp kabul edecek mi?

 

Abdülkadir Selvi’ye merhaba

 

Hürriyet bir kitle gazetesi.

Bu gazetede her sese yer var.

*

Keskin muhaliflerin de keskin hükümet yanlılarının da yazabildiği tek gazete olmak istiyor Hürriyet.

*

- Gazetelerin kendi siperlerine çekildiği...

- Gazetelerin sadece kendi cemaatlerine konuşmaya başladığı...

- Gazetelerin önceden kestirilebilir bir yayın çizgisine saplanıp kaldığı...

- Gazetelerin kaskatı bir pozisyon aldığı ve sürprizsizleştiği...

- Gazetelerin cepheleşme ortamına büyük katkı sağladığı...

- Gazetelerin kendilerini farklı görüşlere tamamen kapattığı...

- Gazetelerin aşırı fanatikleştiği...

- Gazetelerin iktidar bülteni ya da muhalefet bülteni haline geldiği...

Şu tuhaf ortamda HÜRRİYET...

Herhangi bir sipere çekilmeyi, sadece tek bir cemaate konuşmayı, cepheleşmeye eşsiz katkılar sunmayı, fanatikleşmeyi, bülten haline gelmeyi, farklı görüşlere kapanmayı elinin tersiyle itiyor.

*

Ankara kulislerinin nabzını en iyi tutanlardan biri olan, haber değeri taşıyan yazılara imza atan, her şeye rağmen gazetecilik yapmaya çabalayan Abdülkadir Selvi’nin Hürriyet’te yazmaya başlamasının anlamı işte budur.

*

Ortadan “çat” diye ikiye bölünmüş şu Türkiye ortamında azgın azınlıkların bu anlamı anlamak istememek için direneceklerini biliyorum.

Ama biz buna rağmen doğru bildiğimiz yolda ilerleyeceğiz.


Yazının tamamını okumak için tıklayınız.