Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, kendisinden 27 Mayıs 2016’dan beri haber alınamayan ve aylardır “Hurşit Külter Nerede” sloganıyla kampanya başlatılan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter'in 133 gün sonra Kerkük'te ortaya çıkmasına ilişkin olarak, "Bu Hurşit Külter denilen adam yüzünden bundan sonra hiç kimse gözaltında kayıplar için ‘nerede’ sorusunu soramaz" dedi. Hakan, "Çünkü bu adam...Kendisiyle ilgili kampanya düzenleyenleri, ben dahil 'Hurşit Külter nerede' diye soru soranları, 'Devlet öldürdü dağ gibi Hurşit’i' diye lügat paralayanları resmen salak konumuna düşürmüştür. 'Rezil' demem o yüzden" ifadesini kullandı.
Dün, Kerkük’te bir basın açıklaması yapan Külter, "Bu açıklamayı bu kadar geç yaptığım için başta benim için mücadele yürüten herkesten özür diliyorum. Fakat bilinmelidir ki ilk defa böylesi bir açıklama imkânı buldum. Çünkü içinde bulunduğum güvenlik koşulları bu açıklamayı yapmama izin vermiyordu” demişti. 27 Mayıs’ta gözaltına alındığı, yaklaşık 13 gün gözaltına kaldığı bilgisini paylaşan Külter, “13 gün boyunca bir binanın bodrumunda tuttular. Bana yoğun fiziki ve psikolojik işkence yaptılar. Ama sürekli ajanlık dayatıyorlardı. Çıkıp öz yönetim direnişlerine karşı açıklama yapmamı istediler. Bunu özellikle polis özel harekatı yaptı ve ben göz altında kaldığım sürede zaten beni yanında tutan bu özel harekât polisi sürekli beni infaz edeceklerini söylüyorlardı. Bazen kendi aralarında, bundan istediklerimizi aldıktan sonra öldürelim, şeklindeki konuşmalarını duyuyordum” diye konuşmuştu.
Hakan'ın Hürriyet'te "Rezil bir adamsın Hurşit Külter" başlığıyla yayımlanan (8 Ekim 2016) yazısından bazı bölümler şöyle.
Demokratik Bölgeler Partisi'nin Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter günlerdir kayıptı.
*
Ailesi arıyor, bulamıyordu. Arkadaşları arıyor, bulamıyordu. Partisi arıyor, bulamıyordu. Selahattin Demirtaş arıyor, bulamıyordu. Topyekûn Kürt Siyasi Hareketiarıyor, bulamıyordu.
*
Gözaltına alındığı iddia edilen Hurşit Külter için akla gelen tek ihtimal şuydu:Kesin gözaltında kayıplar, faili meçhuller silsilesinin son halkası olmuştur.
*
İşte böyle bir ortamda...Dün itibariyle Hurşit Külter ortaya çıkıverdi! Sağmış. Salimmiş. Sağlığı yerindeymiş. Kerkük’teymiş.
*
Kendi anlatımına göre olaylar şöyle cereyan etmiş:
Özel harekâtçılar kendisini gözaltına almışlar, gözaltında öldürmeye ahdetmişler. Fakat nasıl olduysa olmuş özel harekât polislerinin elinden kaçmayı başarmış.
Sonra saklanmış, sonra kaçmış, sonra birilerinin evlerinde gizlenmiş falan... Fakat şu iletişim çağında “ben hayattayım, gözaltından kaçtım” bilgisini bir Allah’ın kuluna ulaştıramamış.
En sonunda Kerkük’e adımını atabilmiş de yaşadığını cümle âleme duyurabilmiş.
Hurşit Külter’in anlattığı masal bu.Tabii yersen.
*
Size bir şey söyleyeyim mi? Bu Hurşit Külter denilen adam yüzünden bundan sonra hiç kimse gözaltında kayıplar için ‘nerede’ sorusunu soramaz. Çünkü bu adam...Kendisiyle ilgili kampanya düzenleyenleri, ben dahil “Hurşit Külter nerede” diye soru soranları, “Devlet öldürdü dağ gibi Hurşit’i” diye lügat paralayanları resmen salak konumuna düşürmüştür. “Rezil” demem o yüzden.
*
Faili meçhuller ve gözaltında kayıplar konusunda hiç de parlak olmayan devlet siciline muhteşem bir cila çekmesi konusuna ise girmek bile istemiyorum.
Yazının tamamı için tıklayın