Hürriyet yazarı Ahmet Hakan; Akademya Dergisi ve Üsküdar Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl ortaklaşa düzenlediği ‘Yürüyen Büyük Doğu Sempozyumu’nda konuşmacı olarak katılan Emine Merve Akyüz'ün tesettür giymeyen kadını kabuğu soyulmuş domates benzetmesi sözlerine tepki gösterdi. Şair ve yazar Necip Fazıl Kısakürek'in adına sempozyum düzenleyenlere Neslihan Kısakürek'in de başörtüsü takmadığını hatırlatan Hakan, "Neslihan Kısakürek Hanımefendi de kabuğu soyulmuş domates gibi miydi?" diye sordu.
"Başı açık kadınları kabuğu soyulmuş domatese benzeten Necip Fazılcılar" başlığıyla yayımlanan (05 Eylül 2017) yazısının bir kısmı şöyle:
“Yürüyen Büyük Doğu Sempozyumu” diye bir sempozyum düzenlemişler.
Orada “Büyük Doğu Külliyatı’nda Kadın” konulu bir tebliğ sunmuşlar.
*
Söyledikleri şu:
“Müslüman kadında tesettür olmalı. Kabuğu soyulmuş domatesi kimse almak istemez.”
*
- Bir kadının kadınlarla ilgili tespitini domatesin kabuğu üzerinden yapmasının feciliğini...
- Yine bir kadının kadınları “alınmak istenen” ya da “alınmak” istenmeyen nesneye indirgemesinin berbatlığını...
Falan bir tarafa bıraktım.
*
Kendilerine sadece...
Adına sempozyum yaptıkları Büyük Doğu’nun kurucu babası Necip Fazıl’ın muhterem eşi Neslihan Hanım’ın da başörtüsü takmama yönünde bir tercih kullandığını hatırlatıp soruyorum:
*
Ne yani?
Size göre...
Neslihan Kısakürek Hanımefendi de kabuğu soyulmuş domates gibi miydi?
Yozgatlı haddini bilir hemşerim
Yozgatlıyız ya...
Yozgat’la ilgili her türlü gelişmeye hemen kulak kabartıyoruz.
*
Son gelişme şu:
Yozgat Boğazlıyan Belediye Başkanı, belediye girişine Atatürk, Erdoğan ve kendisini yan yana gösteren bir pano yerleştirmiş.
Yani tam anlamıyla bir hadsizlik yapmış.
*
Bizim Yozgatlılar, genelde hadlerini bilirler.
Fakat Boğazlıyan Belediye Başkanı, Yozgatlıların bu özelliğinden hiç pay almamış gibi.
Atilla Kıyat'a katılmıyorum
EmekliKoramiral Atilla Kıyat, üzerinde düşünmeye değer bir soru soruyor.
Diyor ki:
“Darbeci Mehmet Dişli’nin kardeşi Şaban Dişli’nin Cumhurbaşkanı’na başdanışman olarak atanması, mahkeme heyetinin Mehmet Dişli’ye bakışını etkiler mi? Bunun üzerinde düşünmemiz lazım.”
*
Ben çok düşündüm.
Ve vardığım sonuç şu:
*
Mahkeme heyetinin görevi, hiçbir etki altında kalmadan görevini tarafsız ve adil bir şekilde yerine getirmesidir. Mahkeme heyeti etki altında kalabilir diye suçsuz bir insanın önünün kesilmesi kabul edilemez.
*
Fakat Atilla Kıyat’ın şu görüşüne yüzde yüz katılıyorum:
“Suçun kişiselliği ilkesi, herkese eşit şekilde uygulandı mı? Bildiğim kadarıyla hayır. Peki yakını AKP’li olanlar için uygulandı mı? Bildiğim kadarıyla evet.”
Menzil koltuğuyla ilgili açıklama
“Menzil Şeyhi’nin torununun oturduğu koltuğa bakın” diyerek yayınlamıştım bu fotoğrafı.
*
Menzil cephesinden açıklamalar geliyor.
Deniliyor ki:
- Bu fotoğraf, eski bir fotoğraf.
- Bu fotoğraf, bir düğün töreninde çekildi.
- Anadolu’daki birçok düğün salonunda damat ve gelin, bu ve buna benzer taht misali koltuklara oturtulur.
*
Tek taraflı eleştirip geçmek bizim kitapta yazmaz.
O nedenle bu açıklamalara da yer veriyorum.