Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dün MHP lideri Devlet Bahçeli ile götüşmesinin ardından açıkladığı erken seçim tarihine ilişkin olarak, "Muhalefet partilerinin kendi aralarında ittifak yapma ihtimalleri epey azaldı. Çünkü vakit yok. Bu kadar kısa sürede...Uzlaşıp ittifak kurmak... Bizim muhalefetin yapabileceği bir iş değil" dedi.
Hakan'ın "Erken seçimle ilgili 10 şey söyleyeceğim" başlığıyla yayımlanan (19 Nisan 2018) yazısı şöyle:
1-) Erken değil baskın seçim
26 Ağustos olsaydı...
Erken seçim olurdu.
24 Haziran olunca...
Baskın seçim oldu.
2-) ‘Plajdaki seçmen’ geyiğini bırakalım
24 Haziran tarihini duyar duymaz bazıları eski bir alışkanlıkla...
“Laik seçmen plajlardan dönmez” geyiğine başladılar.
Bu çok demode, çok eskide kalmış, çok bayat bir geyik.
Kalmadı kardeşim öyle bir seçmen kategorisi!
Ayrıca unutulmamalıdır ki...
Bu kadar cepheleşmiş bir ortamda yapılan bu kadar yaşamsal bir seçim için...
Bahamalar’a tatile giden bile yarıda kesip döner sandık başına.
3-) CHP en çok zorlanacak parti
Bu kadar kısa zamanda...
Cumhurbaşkanı adayını mı belirlesinler...
Kampanyaya slogan mı bulsunlar...
Milletvekili adaylarını mı saptasınlar...
İttifak yapmaya mı çalışsınlar...
İşleri zor, gerçekten çok zor.
İYİ Parti bile bu kadar zorlanmayacak.
Sonuçta Meral Akşener’e toplayacaklar yüz bin imzayı...
Ve yarışa katılacaklar.
Ama CHP’nin “Cumhurbaşkanı adayı bulmak” gibi devasa bir sorunu var.
4-) İktidar blokonun en büyük sorunu
Erken seçimin baskın seçime dönüşmesiyle birlikte iktidar açısından en büyük sorun, “Demek ki ekonomi çok zorda, bu yüzden seçimi erkenden bile daha erkene almak zorunda kaldılar” şeklindeki görüş, çok ama çok ağırlık kazanacak.
Böyle bir görüşün ağırlık kazanması ise...
İktidar bloku açısından...
Bir umut hikâyesi anlatmayı çok zorlaştıracak.
5-) Yoksa ‘danışıklı’ tezi doğru muydu?
Ben “Erdoğan’ın Bahçeli’nin çıkışından muhakkak haberi vardır” tezine pek prim vermiyordum.
Erdoğan’ın yüzünde okuduğum şaşkınlıktan yola çıkarak.
Fakat...
Bahçeli’nin erken seçim çıkışının bu denli kolay, bu denli hızlı, bu denli güçlü karşılık bulması...
Kanaatimi sarstı.
Artık o teze prim veriyorum.
6-) Galiba ittifaklaara vakit kalmayacak
Muhalefet partilerinin kendi aralarında ittifak yapma ihtimalleri epey azaldı.
Çünkü vakit yok.
Bu kadar kısa sürede...
Uzlaşıp ittifak kurmak...
Bizim muhalefetin yapabileceği bir iş değil.
7-) İttifakı seçmen sandıkta yapacak cumhurbaşkanlığı seçimi...
Birinci turda biterse...
İttifak mittifak hikâye olur.
İkinci turda ise...
İttifakı, seçmen sandıkta yapar.
Bu kadar basit yani.
8-) Muhalefetin yapacağı en büyük yanlış
“Çok erken oldu” derlerse...
“Ama biz tam hazır değildik” derlerse...
“İyi de biz daha ittifak yapacaktık” derlerse...
Kısacası...
Bozuk moralle, baskına uğramışlara özgü şaşkınlıkla, umutsuzlukla, karamsarlıkla çıkarlarsa kamuoyunun önüne...
Baştan kaybederler.
9-) Muhalefetin mecburi stratejisi seçim
Bu kadar erken olunca...
Muhalefetin yapacağı tek şey şu:
İlk turda herkes kendi adayıyla çıkacak.
İkinci tur söz konusu olursa...
En yüksek aday üzerinde birleşilecek.
Başka bir seçeneğe vakit yok.
10-) Türkiye tarihinin en önemli seçimi
Bu bir klişedir.
Her seçimden önce...
“En kritik seçim, bu seçim çok önemli” falan denir.
Fakat bu seferki hakikaten çok önemli seçim.
Hatta Türkiye tarihinin en önemli seçimi.