Hatay'da Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin gaz fişeği sonucu yaşamını yitiren Ahmet Atakan’ın dosyası, “takipsizlik” kararına yapılan itirazın reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşınacak.
Atakan’ın ölümüne ilişkin başlatılan soruşturmaya ilişkin Antakya Gazeteciler Cemiyeti’nde açıklama yapıldı. Atakan’ın ailesi ve avukatları tarafından yapılan açıklamaya, CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal ile Hatay Emek ve Demokrasi Güçleri de katıldı.
Atakan'ın 10 Eylül 2013 tarihinde polisin attığı gaz fişeği ile yaralanıp hayatını kaybettiğini, ölümüyle ilgili başlatılan soruşturmada sorumluluğu olduğu tespit edilen polisler hakkında Hatay Valiliği tarafından soruşturma izni verilmediğini belirten Avukat Hatice Can, bu karara karşı Adana Bölge İdare Mahkemesi 3'üncü İdari Dava Dairesi'ne itirazda bulunduklarını aktardı. Can, itirazın reddedildiğini belirterek, "Ahmet’in polisin attığı gaz fişeği ile yaralandığı ve ardından hayatını kaybettiği dosya kapsamındaki raporlarla sabit iken verilen bu karar elbette hukuki değildir. Bugün adalet mücadelemizin devam ettiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, faillerin aklanmasına izin vermeyeceğimizi bir kez daha ifade etmek üzere bir araya geldik" dedi.
Can, kararı veren üst mahkemeye şu soruları yöneltti:
Bir kişinin öldürülmüş olması Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapılmasını gerekli kılacak nitelik ve yeterlilikte bir isnat değil midir?
Ahmet Atakan’ın başındaki yaralanmanın gaz fişeği ile uyumlu bir yaralanma olduğu raporlarla sabit değil midir?
Gaz fişeğindeki kanın Ahmet’e ait olduğu DNA analizi ile sabit değil midir?
Bu durumda Ahmet’in gaz fişeği ile vurulduktan sonra düştüğü ve hayatını kaybettiği sabit değil midir?
Bu iddialarla ilgili soruşturma izni verilmeyecek de neyi soruşturacaksınız?
"Adalet talebimizden vazgeçmemiz bekleniyorsa yanılıyorlar"
Can, kararı Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Adalet, barış ve eşitlik isteyen bütün vatandaşlar soruşturmalara maruz kalırken yargı ve devlet kurumları polisleri cezasızlık kalkanıyla korumakta ve bu suçun ortağı haline gelmektedir. Bu kararla Ahmet’ten, Ahmet için adalet talebimizden vazgeçmemizi bekliyorlarsa yanılıyorlar. Yapılan itirazın kesin olarak reddine dair mahkeme kararları gerçekliğin yok sayılması suçun ve suçlunun korunmasıdır."