T24 - Polisin Hopa'daki tavrını Ankara’da protesto ederken gözaltına alınan ve yüzlerindeki morluklar ile kollarındaki kelepçe izleri hâlâ geçmeyen eylemciler, polis otobüsü ve emniyette “darp, taciz ve hakarete” uğradıklarını belirtti. Yaşadıklarını gözyaşları içinde anlatan BES (Büro Emekçileri Sendikası) üyesi Hacı Özkan “Orada yaşadıklarımı anama diyemedim. Umarım bu işkenceyi yapanlar analarına söyleyebilmişlerdir” dedi.
Eylemciler, gece emniyete girmeyi başaran Ankara Barosu Başkanı Feyzioğlu’nun “Nedir bu insanların hali, hiç mi yürek yok sizde? Hâlâ mı kelepçeliyorsunuz?” diye uyarmasına kadar bütün insanlık dışı uygulamanın sürdüğünü vurguladı. BES üyesi Hüseyin Gölpınar ise “Engelli olduğumu söyledim. Saldırının dozunu iyice arttırdılar” diye konuştu.
Hopa’da emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümüyle sonuçlanan olayları AKP Ankara İl Başkanlığı önünde protesto etmek isterken gözaltına alınan eylemciler, polis otobüsü ve emniyette yaşadıklarını anlattı. Şoku üzerlerinden atamayan eylemcilerin yüzlerindeki morluklar, kollarındaki kelepçe izleri halen geçmemiş. Gözaltında, “darp, taciz ve hakarete” uğradıklarını söyleyen eylemciler, “Bu çok aşağılayıcı, insanlık onurunu zedeleyiciydi” dedi. BES üyesi Hacı Özkan ise yaşadıklarını gözyaşları içinde, “Hâlâ orada yaşadıklarımı anama diyemedim. Umarım bu işkenceyi yapanlar analarına söyleyebilmişlerdir” diyerek özetledi.
4 gün gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakılanlar, dün Mülkiyeliler Birliği’nde basının karşısında çıktı “işkenceyi” söze döktü:
Hüseyin Gölpınar (BES üyesi): Cinsel ve ırksal içerikli küfürlerle psikolojik işkence gördüm. Engelli olduğumu söyledim ama bu sefer de saldırının dozunu iyice arttırdılar. Aldığım darbeler sonucu her iki elimin başparmaklarımda doku kaybı var. Kaburgama aldığım darbe nedeniyle nefes alamıyorum.
Bülent Teoman Özkan (ÇHD üyesi Avukat): Avukat olduğumuzu söylememize rağmen polis kimlik sormadan gözaltına aldı. Saçımı çekerek götürmeye çalıştılar. Düşen gözlüğümün üstüne polis bilerek bastı. Avukat Pınar arkadaşımız araca dövülerek bindirildi. Duygu ise erkek polislerin taciziyle karşılaştı. “O..., bir yerlerinize bir şeyler yazacağız, şerefsizler” gibi sözler kullanarak taciz ettiler.