1 Kasım seçimleri öncesinde, hükümetin resmi daveti üzerine Türkiye'ye gelip, seçim çalışmalarını inceleyen AGİT heyeti, ara raporunu açıkladı. Raporda, hukuken yasak olmasına rağmen bazı partilerin seçim kampanyasında "dini öğeler" kullandığına dikkat çekilirken, ifade özgürlüğü konusunda Türkiye'ye uyarılarda bulunuldu. Hürriyet'e yönelik iki saldırı ile, AHmet Hakan'a yönelik saldırı da, AGİT raporuna girdi.
Zeynep Gürcanlı'nın Hürriyet'te yer alan haberine göre, AGİT Seçim Gözlem Heyeti tarafından, "Türkiye Cumhuriyeti, Erken Milletvekili Seçimleri, 1 Kasım 2015 Ara Rapor (28 Eylül - 21 Ekim 2015)" başlığıyla yayınlanan raporda, şu unsurlar yer aldı;
İfade özgürlüğü; gazeteciler aleyhine çok sayıda cezai soruşturma
Seçim döneminde, gazeteciler, sosyal medya kullanıcıları ve medya kuruluşları hakkında, hakaret etmek ve teröre destek vermek sebebiyle çok sayıda cezai soruşturma başlatılmıştır. Ekim ayının başında, hükümeti eleştiren çeşitli televizyon kanallarının yayınları dijital servis sağlayıcılarından kaldırılmıştır.
Yasak olmasına rağmen, seçim kampanyasında dini öğeler kullanılıyor
Bazı partiler, seçim kampanyalarında kanuna aykırı bir şekilde dini göndermeler kullanmışlardır. AGİT/DKİHB SSGH, AKP’nin kampanya faaliyetleri arasında, 5 Ekim tarihinde Samsun’da, 8 Ekim tarihinde Manisa’da ve 16 Ekim tarihinde Bursa’da dini söylemlerin kullanıldığını gözlemlemiştir. 22 Eylül ve 3 Ekim tarihlerinde, YSK, yoğun olarak dini göndermelerin bulunduğu AKP seçim kampanya şarkısına karşı bir CHP milletvekili tarafından açılan iki şikayeti haklı bulmuş ve bu şarkının açık ve kapalı alanlardaki kampanya toplantılarında, sosyal medyada ve internet kampanyalarında kullanımını yasaklamıştır.
Anayasa, devleti korumaya yönelik yasaklar ve kısıtlamalar getiriyor
Anayasa, temel medeni ve siyasi hakları düzenlemektedir ancak geniş kapsamlı güvenceler sunmak yerine, devleti korumaya yönelik yasaklar ve kısıtlamalar üzerine yoğunlaşmaktadır. Toplanma, örgütlenme ve ifade özgürlüklerinin yanı sıra, seçme ve seçilme hakları da Anayasa ve geniş kapsamlı hukuki çerçeve tarafından belirli bir ölçüde sınırlandırılmıştır.
Seçim kampanyasının finansmanı konusundaki düzenlemeler yetersiz
Seçim kampanyası finansmanı konusundaki düzenlemelerin yetersizliği, YSK kararları için yargısal denetime başvurulamaması ile vatandaşlar ve uluslararası gözlemcilere dair düzenlemelere yer verilememesi de dâhil olmak üzere, bir takım boşluklar ve belirsizlikler içermesine rağmen, seçimlerle ilgili yasal çerçeve demokratik seçimlerin yapılabilmesi için gerekli olanakları genel olarak sağlamaktadır.
Siyasi partilerin söylemleri, "cepheleşmeye" yönelik
Bugüne kadar, AGİT/DKİHB SSGH tarafından, çoğu Ankara’daki bombalamadan önce düzenlenmiş olan dokuz seçim kampanyası etkinliği gözlemlenmiştir. Seçim kampanyasının tonu, sözcülerin rakiplerine yönelik sert eleştirileri ile cepheleşmeye sürükleyici niteliktedir. Seçim kampanyasının ana başlıkları sosyo-ekonomik durum, çözüm sürecinin sona ermesi ve terörle mücadeledir. AGİT/DKİHB SSGH, 5 ve 6 Ekim tarihlerinde sırasıyla Samsun ve Erzurum’da yapılan AKP mitinglerinde ve 8 Ekim tarihinde İstanbul’da yapılan HDP mitinginde cepheleşmeye yönelik söylemlerin kullanıldığını gözlemlemiştir.