Geçen günlerde İstanbul Emniyeti'nin haklarında başlattıkları operasyonlar kapsamında gözaltına alınan Adnan Oktar ve grubunun yaşadığı lüks villanın aylık masrafının 100 bin lirayı geçtiği belirtildi. Günlük mutfak ve ev ihtiyaçları Çengelköy’deki belirli esnaftan karşılanan villanın sadece aylık meyve gideri ise 30 bin lira olduğu ifade ediliyor.
Hürriyet'ten Fırat Alkaç'ın haberine göre Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonun merkezi konumunda bulunan Kandilli sırtlarındaki Boğaz manzaralı villanın aylık gideri dikkatleri çekti. Büyük bir bölümünün kaçak olduğu belirtilen labirent şeklinde yaklaşık 100 odalı villanın aylık elektrik faturasının ortalama 20 bin lira olduğu söyleniyor. Gruptan 30 kişinin sürekli kaldığı villada bulunanların sayısının ise gün içerisinde ziyaretçilerle birlikte 50’yi geçtiği ifade edilirken; su faturasının aylık ortalama 20 bin lira olduğu da aktarılan bilgiler arasında yer alıyor. Oktar'ın su faturasını düşürmek için 4 yıl önce villa bahçesine artezyen kuyu yaptırdığı da konuşulanlar arasında. Kullanma suyu kuyudan karşılanarak villanın su faturası biraz düşürüldüğü kaydedildi. Söz konusu haber aynen şöyle devam ediyor:
Kasa kasa alınıyordu
Villada kalan müritlerin hepsinin temizlik, bahçe bakımı, ihtiyaçların karşılanması gibi çeşitli sorumluluk alanı var. Mutfak ihtiyaçlarını karşılayan müritler, Çengelköy’de belirli esnaflardan alışveriş yapıyor. İlaçlar da hep aynı eczaneden alınıyor. Haftada iki defa manava giden müritler kasa kasa meyve ve sebze alıyor. Ay sonu toplu fatura kesilip ödeme yapılıyor. Oktar’ın yaşadığı villanın sadece aylık manav masrafının 30 bin lira olduğu ifade ediliyor.
Villada bulunan yaklaşık 20 aracın yakıtı da yine Çengelköy’deki aynı istasyondan alınıyor. İstasyonla yapılan anlaşmayla yakıt masrafı ay sonu toplu ödeniyor. Yakıt masrafının da aylık 25 bin lira civarında olduğu belirtiliyor.
Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonda gözaltına alınan kadınlardan 42’si dün sağlık kontrolünden geçirildi. Bu arada Kandilli’deki villanın dışında 127 adet güvenlik kamerası olduğunu belirleyen polis, bunların 24 saat izlendiği 100 monitörlü kamera odasında inceleme yaptı.
Adnan Oktar’ın yanında 10 yıl duran Ümit Kuruca, “Evin masrafları çok fazlaydı. Müritlerin sayısı çok olduğu için her şey kasa kasa gelirdi. Asla belirlenen esnafın dışında kimseden alışveriş yapılmazdı. İlacı bile belirlenen eczaneden alırdık. İçeride yüzlerce kamera var. Hepsi gece gündüz çalışırdı. Yüksek miktarda elektrik parası geliyordu. Sadece villanın mutfak ve diğer giderleri aylık 100 bin lirayı geçiyordu” dedi.
Kaçış yolu
Kandilli’de orman içindeki villada yaşayan Adnan Oktar’ın sonradan yaptırdığı bir yol ortaya çıktı. Villanın Eşref Bitlis Sokak üzerinden iki girişi var. Birisi yaya girişi olarak kullanılıyor. Diğerinden ise araçla giriliyor. Operasyonun ardından polis ekipleri giriş kapıları önünde nöbet tutmaya başladı. Oktar’ın bu iki kapı dışında direkt sahile inmek için patika yol yaptırdığı ortaya çıktı. Yaklaşık bir metre genişliğinde merdivenlerden oluşan yol dar bir kapıdan Vaniköy Caddesi’ne sahil yoluna çıkıyor. Komşular villaya çıkan dar kapıda sürekli bir aracın bekletildiğini söylüyor. Kapının girişinde iki kamera bulunuyor. Ayrıca merdivenlere de kameralar yerleştirilmiş. Operasyon sabahı polis, arazide Oktar’ı ararken sahil yoluna çıkan gizli kapıyı tespit etti.
"Biz çivi bile çakamazken onlar kat çıkıyordu"
Adnan Oktar’ın villasının bitişiğinde yaşayan Halit Uğurlu, villanın Mustafa Cüre’ye ait olduğunu, Cüre vefat ettikten sonra çocuklarının kiraya verdiğini belirterek şunları söyledi:
“Bahçede iki katlı eski bir ev vardı. Oktar 20 yıldır burada yaşıyor. O küçük ev her geçen gün büyümeye başladı. Her yıl kaçak bölümler yaptı. Biz çivi bile çakamazken onlar kat çıktı. Şimdi 100 odalı birden fazla ev var içeride. Villaya giden yol telle kapatıldı. Önceden herkesin girebildiği bir yoldu. Oktar, sabah ve akşam villadan çıkardı. Her gittiğinde korumaları sokağı kapatır, çıkmamıza izin vermezlerdi. İçeride çoğu zaman eğlenceler olurdu. Müzik sesi gecelere kadar susmazdı. Villanın arazisi iki dönüm kadardı. Çevresindeki kamu ormanını içine alacak şekilde tel çekti.”
Bir başka komşu ise “Adamları üzerimizde korku yaratmıştı. Sokaklar araba dolardı. Korumalarla tartıştığımızda hemen bize silah gösterirlerdi” dedi.