Ekonomi

Adalı: Şirketler, emeklilik için sponsorluğa soyunuyor

Garanti Emeklilik Genel Müdürü,

22 Aralık 2010 02:00

T24 - Garanti Emeklilik Genel Müdürü Adalı, koşullar düzelince şirketlerin emeklilik planlarının sponsorluğuna soyunduğunu söyledi. Radikal'den Noyan Doğan'a konuşan Adalı, krizin, kurumsal planlarda vesting uygulamasının önünü geçici olarak tıkayan en önemli neden olduğunu belirtti.

Doğan'ın bugünkü yazısı (22 Aralık 2010) şöyle:


Bireysel emeklilik sisteminde dikkatimi çeken bir nokta var. Sistem her gecen gün gelişiyor ama sisteme girenlerin ağırlığına baktığımızda bireylerden oluşuyor. Oysa tüm dünyada bireysel emeklilik, şirketlerin katılımıyla yani işveren grup planlarıyla büyüyor.

Bizdeyse bu gelişimi sağlamak için geçen senelerde bireysel emeklilik sisteminin mevzuatında değişikliğe gidildi ve ‘vesting’ bir başka deyişle ‘hakediş süresi’ uygulaması getirildi. Amaç, işverenlerin çalışanları adına bireysel emeklilik yaptırmaları ve bu sayede de sistemde hem katılımcı sayısı hem de fon büyüklüğünün artmasıydı. Ama beklenen olmadı. Geçenlerde Garanti Emeklilik Genel Müdürü Erhan Adalı ile beklentilerin neden gerçekleşmediği üzerine sohbet ettik. Adalı, vesting uygulamasının ilk hayata geçirildiği dönemin krizle aynı zamana geldiğini söylüyor. Kriz başlayınca, kurumsal planları devreye almak isteyen işverenler, masrafları azaltmak adına geçici bir süre için bu planlarını beklemeye almışlar. Adalı, krizin, kurumsal planlarda vesting uygulamasının önünü geçici olarak tıkayan en önemli neden olduğunu belirtiyor.


"Kriz, gelişimi etkiledi"

Adalı’dan öğrendiğime göre, hal böyleyken, yine de sistemin gelişiminde, kurumsal planların hiç de etkisi olmadığı söylenemez. Nitekim, 2009 yılında işveren katkılı grup emeklilik sözleşmelerinin sayısı 73 binken, 2010 yılında bu sayı 93 bine yükselmiş. Adalı, bu konuda, 2011’den çok umutlu: “Şimdiye kadar tek sorun, krizin, işverenlerin belirsizlik ortamında karar almalarını zorlaştırması olmuştu. Nitekim, ekonomik şartlar kriz öncesine dönmeye başladığı için şirketler artık birer birer emeklilik planlarının sponsorluğuna soyunuyor.”

Adalı, işverenlerin çalışanları adına grup emeklilik planları oluşturmasının avantajları hakkında da ilginç bir tespitte bulunuyor. Emeklilik planları aracılığı ile işverenlerin elinde çok önemli bir insan kaynağı aracı oluştuğunu vurgulayan Adalı, “Bugün çalışan için kendi gelecekleri adına yapılan emeklilik planına işverenlerin katkıda bulunması, o işvereni tercih etmeleri için önemli farklılık yaratıyor. Şirketler böylece, kaliteli işgücünü işe almakta öne geçiyor” diyor. Adalı, şöyle bir örnekle veriyor:


"İşverene avantajı"


“İşverenin, çalışanına 200 TL’lik net bir maaş zammı yapmasının maliyeti, yaklaşık 272 TL iken, çalışanı adına bireysel emeklilik sistemine ödediği 200 TL’lik katkı payının maliyeti ise vergi avantajı ve SSK prim muafiyeti ile 160 TL’ye geliyor. Yani, bir işveren 200 TL maaş zammı yerine aynı tutarda emeklilik planı için katkı payı ödemesi yaparsa, kasasından yüzde 41 daha az kaynak çıkarak, çalışanında büyük bir motivasyon etkisi sağlamış oluyor. Aslında bu durum çalışanlar için çok daha önemli. Örneğin, 200 TL’lik net maaş zammı ile çalışanların ceplerine doğrudan giren para, genelde tüketime dönüyor. Oysa, hem kendi 200 TL’lik payı hem de işverenin 200 TL’lik katkısı ile emeklilik dönemleri için ayda 400 TL gibi önemli bir miktarda tasarruf yapmış oluyor. Zaten ülkemizde insanlarımızın tasarrufa ihtiyacı var. O nedenle 200 TL’yi bireysel emeklilik katkı payı olarak aldıklarında, bu para birikime gidiyor ve kısa sürede çalışanlar hesaplarında kabaran meblağlar görüyorlar.”


"Pazara yeni şirketler girecek"


Erhan Adalı, bireysel emeklilik sistemindeki gelişimin yatırımcıların da iştahını kabarttığını vurgulayarak önümüzdeki dönemde 4 yeni şirketin pazara gireceğini söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Sektör, son derece büyük bir potansiyele sahip. Bunu değerlendirmek isteyen yatırımcılar her zaman olabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var. O da şirketlerin kârlılığa ne kadar sürede geçebilecekleri. Sektöre birçok şirket girmek istiyor. Ancak kısa sürede önemli ölçeğe ulaşamamaları durumunda, normalde 6-7 yıla kadar kârlılığa geçebilecekken, bu süreç daha zorlu ve uzun olabilecektir. Hatta faaliyetlerine son vermek durumunda bile kalabilirler. Yani, şimdi sektördeki şirket sayısı artsa bile ileride belki de konsolidasyonlar veya satın almalar yaşanabilecektir.”


"Vergi avantajı arttırılmalı"


Garanti Emeklilik Genel Müdürü Erhan Adalı, bireysel emekliliğe kurumsal katılımları arttırmak için avantajların iyi anlatılması gerektiğini belirterek şunları söylüyor: “Ayrıca, vergi avantajının arttırılması da çok olumlu bir etken olacak. Mevcut mevzuat kapsamında gerçekleştirilecek olan bir yasal düzenlemeyle hem çalışan hem de işverenin bu avantajdan azami faydalanması sağlanabilir. Bir de kurumsal katılımlarda patlamaya sebep olacak bir başka husus da ikinci basamak emeklilik sisteminin Türkiye’de hayata geçirilmesi. O zaman her çalışan, işvereni tarafından anlaşmalı olduğu emeklilik şirketi aracılığıyla otomatik olarak bireysel emeklilik sistemine dahil olacak.”