Adalet Talebimiz Var İnisiyatifi'i, Hrant Dink davasında soruşturmayı ilerletmeyen savcılar ve polisler konusunda hükümetin tutumunu eleştirerek, "Açılmasını beklediğimiz davayı açmayan savcının, gözaltına almak istediği zaman nasıl cevval olduğunu gözlemledik. Hakkında dava açılmasını ve görevden alınmasını beklediğimiz ve fakat sürekli terfi eden emniyet müdürlerinin nasıl bir gecede yeni yönetmelikler çıkarılarak görevden alındığını gördük" ifadelerini kullandı.
Adalet Talebimiz Var İnisiyatifi, 19 Ocak 2014 tarihinde İstanbul Cezayir Lokantası toplantı salonunda yaptığı bir basın toplantısıyla 7. yılında Hrant Dink cinayetinin gerçek faillerinin cezalandırılamamasını eleştirdi.
Adalet Talebimiz Var İnisiyatifi'nin açıklması şöyle:
"Cumhura arzımızdır
2012 yılının Şubat ayında, Hrant Dink cinayeti ile ilgili “tecelli etmeyen adalet” i sorgulamak için, "adalet talebimiz var" inisiyatifi bir imza metni hazırlamış ve davanın son halini eleştirerek “Adalet” istemişti.
6 Ağustos 2012'de, Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ile yaptığımız görüşmede, Hrant Dink cinayetinin gerçek faillerinin cezalandırılamamasıyla ilgili şikayetlerimizi dile getirmiştik. Titiz bir araştırmayla hazırlanan DDK raporunun gereğinin niye yerine getirilemediğini sormuştuk.
Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, samimi bir üzüntü ve sitem içinde "Cumhurbaşkanlığı makamının hazırlattığı raporlar rafta kalmaz!" diyerek konunun bizzat takipçisi olacağını beyan etmişti. Ancak, aradan geçen 18 ay içinde ise, ne yazık ki hiçbir ilerleme sağlanmadı.
İlerleme sağlanmadığı gibi, umutlarımızı tüketecek gelişmeler yaşandı.
Açılmasını beklediğimiz davayı açmayan Savcının, gözaltına almak istediği zaman nasıl cevval olduğunu gözlemledik. Hakkında dava açılmasını ve görevden alınmasını beklediğimiz ve fakat sürekli terfi eden Emniyet müdürlerinin nasıl bir gecede yeni yönetmelikler çıkarılarak görevden alındığını gördük.
Yargının kararlarının siyasi hesaplarla nasıl değişebileceğini ve silah gibi kullanılabileceğini izledik ve yıllardır Dink davasında gerçek adaletin ortaya çıkmamasının sebebinin ve kolektif biçimde işlenen bu cinayetin failinin tüm kurumlarıyla dökülen devlet olduğunu iyice anladık.
7. yılına girmek üzere olan bir cinayetin çözümü için Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün DDK raporu hazırlattığı raporun sonrasında da anlamlı bir ilerleme sağlanmadı.
2014 yılı Ocak ayı itibarıyla bizim adalet talebimiz devam ediyor ve hak yerini buluncaya kadar da devam edecek.
Arz ederiz.
İMZACILAR
Ayşe Akdeniz, Bekir Berat Özipek, Burhan Kavuncu, Cahit Koytak, Cemal Uşak, Cihan Aktaş, Garo Paylan, Hidayet Şefkatli Tuksal, Hüda Kaya, İbrahim Sediyani, Mehmet Arif Koçer, Neslihan Akbulut Arıkan, Nevzat Çiçek, Nil Mutluer, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Taner Ayaz, Tarık Beyhan, Ufuk Coşkun, Ümit Aktaş, Ümit Kıvanç, Üstün Bol, Yıldız Ramazanoğlu"