Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman, İstanbul’da zengin ve siyasi bağlantıları olan 73 yaşındaki bir adamın, evinde bahçıvanlık yapan kadının 11 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunduğunu ve davanın 4 yıl sonuçlanmadığına dikkat çekti. 1 yıl boyunca süren istismarın ardından küçük kızın eğitimine devam edemediğine dikkat çeken Arman, cinsel istimara uğrayan kızla konuştu. İstismara uğrayan kız, Arman’a “Cezasını çeksin, başkalarına örnek olsun. Başka sapıklar da korksun. ‘Sonum onun gibi olur’ diye düşünsün. Çünkü küçük kızlar çaresiz kalıyor. Böyle bir olay yaşandığı zaman dünyaları yıkılıyor. Benim öyle oldu. N’olur küçük kızlara dokunmasınlar, rahat bıraksınlar” diyerek yaşadıklarını anlattı.
Ayşe Arman’ın bugün (16 Haziran 2016) yayımlanan “73 yaşındaki adam 11 yaşındaki kızı istismar etti" başlıklı yazısı şöyle:
Alın size bir iğrençlik daha! Resmen kusmak istiyorum.
Bu seferki cinsel istismarı gerçekleştiren 73 yaşında bir adam.
Mağdur da 11 yaşında bir kız çocuğu.
Allah belanızı versin demek istiyorum!
Dava devam ediyor. Ama tık yok.
Oysa kızın raporları var.
Fakat adam İstanbul’a yakın bir ilçenin ileri gelenlerinden.
Zengin, nüfuzlu, siyasi bağlantıları olan biri. Benzin istasyonları var.
Parası var anlayacağınız, çevresi var!!!
Onu olduğu gibi kabul ediyorlar, bu tür “kusur”larını görmezden geliyorlar!
E çünkü varlıklı!
Bir küçük “defosu” var işte, kendini tutamıyor, küçük kızları elliyor, okşuyor, elinden geleni ardına koymuyor ama ne var ki bunda???
Ve işin acı tarafı, bunun normal karşılanması gerekiyor diye düşünüyor ve öyle oluyor!!!
Kim bilir daha kaç kızın hayatını kararttı. Bu seferki, bahçesine bakan Moldovalı kadının kızı S.11 yaşında başlıyor tacizleri, 1 yıl sürüyor.
Önce ağaçların arasında, sonra ofisinde çay servisi verdirtmeye başlıyor, insanlar gidince de arkadaki küçük odaya götürüyor.
Sonunda kız dayanamıyor, annesine söylüyor ve polise gidiyorlar.
Dava 4 yıldır sürüyor. Avukatlar bırakıp gidiyor, ya adamın nüfuzundan korkuyorlar ya da başka bir şey...
Ama bir arpa boyu yol alınamıyor.
Şimdi bu davaya, kadın dernekleri el atmış durumda.
Ben de takipçisi olacağım.
Cinsel istismar olaylarının altını çizdikçe, görünür kıldıkça, inanın yol alınıyor, hep ama hep gündeme getirmek gerekiyor...
Devam edeceğim. Elimden geldiği kadar yazacağım…
HAMİŞ: Dava, bugün 13.30’da Silivri Ağır Ceza Mahkemesi’nde.
HAMİŞ: Bu arada, dün yazdığım seri cinsi sapık müdürün yaptığı rezilliklerin ortaya çıkmasını sağlayan öğretmenin röportajını pazar günü okuyabilirsiniz… Köşe yazısına sığmadı… İbretlik bir hikâye...
O utansın, yaptığı iğrenç!
Seni tanıyalım S.
- Moldova’da doğdum. Annem ve küçük erkek kardeşimle Türkiye’ye taşındım. 8 yaşındaydım taşındığımızda...
Şu an kaçsın?
- 16.
Okula gidiyor musun?
- Yok hayır. İki senedir gidemiyorum. Çünkü devam edecek gücüm yok. Yaşadıklarımdan çok etkilendim, ruh sağlığım bozuldu. Sürekli bayılıyorum. Hep aklıma o olaylar geliyor. Durup durup ağlıyorum. İlaç kullanıyorum, iyi olmak için doktora gidiyorum. Ama iyi olamıyorum. Etrafımdaki çocuklara bakıp, “Ben onlar gibi değilim!” diyorum. 8’inci sınıftan ayrıldım. Elimde değil, kafaya takıyorum her şeyi. Sürekli o adam ve bana yaptıkları geliyor aklıma. Mutsuz bir kız oldum ben. Öyle değildim halbuki...
Olay başına geldiğinde kaç yaşındaydın?
- 11. O çok zengin biri. Herkes onu tanıyor. İşte onun bir bahçesi vardı. Annem de bahçesine bakıyordu. Bahçıvanlık yapıyordu. Bahçede küçük bir ev vardı, biz de orada yaşıyorduk...
Kaç yaşındaydı?
- 73. Dedem yaşında. Bu geliyordu, annemi başka bir yere gönderiyordu. Ağaçların arasında oramı buramı sıkıştırıyor, elliyordu. Çok iğreniyordum, elini itiyordum, “Yapmayın!” diyordum. Ama işte yapıyordu. Annemi işten atmasın diye kimseye söylemedim. Zaten tehdit ediyordu. Sonra beni ofisine aldı. Orada çay servisi yaptırıyordu. Arkada küçük bir odası var, insanlar gidince oraya sokuyordu beni...
Neden itiraz etmedin?
- Çok ettim. Ama kocaman adam, gücüm yetmiyordu. Elimi arkaya kıvırıyordu. Bir de kimsemiz yoktu, desteğimiz yoktu. Evimiz bile yoktu. Kaçamıyordum.
Toplam ne kadar sürdü?
- 1 sene. 11-12 yaş arası. Ben sonra gittikçe içime kapanmaya başladım. Arkadaşlarımla görüşmez oldum. Hayal bile kurmaz oldum. “Siz çok büyüksünüz!” diyordum, “Ben küçüğüm!” Hiç beni dinlemiyordu. Bana bazı şeyler yaptırıp, “Bana aşkım de, sevgilim de!” dememi istiyordu. Bir keresinde testere vardı, aldı ve 3 yaşındaki erkek kardeşimin boğazına dayadı, “Birilerine bir şey anlatırsan, sizi mahvederim. Zaten kimse inanmaz size!” dedi. Ama ben dayanamadım ve anneme söyledim. O da perişan oldu. Ağlamaya başladı. Başkalarına da yapamasın diye susmamaya karar verdik. Sonra polise anlattık...
Çocuklara dokunmayın
- Dava açınca ne oldu?
- Ben 16 yaşına geldim hâlâ bir şey olmadı. Okula gidemiyorum, hayatım kaydı. O hâlâ normal hayatına devam ediyor...
- Sizi koruyan olmadığı için mi dava sürüncemede kaldı?
- Evet. Kimse yoktu yanımızda. Tuttuğumuz avukatlarla konuşuyordu sonra onları bir daha görmez oluyorduk. Ama şimdi Selin Nakipoğlu’yla çalışıyoruz ve kadın dernekleri bize destek. Annemin sonradan evlendiği eşi de destek oldu. Belki bu sefer bir sonuç alırız. Uzun süre dedem yaşında bir adamın cinsel istismarına uğradığım için utanıyordum, sonra şöyle düşündüm. O utansın... Onun yaptığı iğrenç!
- Bütün Türkiye’ye neyi anlatmak istiyorsun?
- Bu adam bir sapık, yaptığı şeylerin bedelini ödesin. Bunları yapmaması gerektiğini öğrensin, cezasını çeksin. Başka sapıklar da korksun. “Sonum onun gibi olur!” diye düşünsün. Çünkü küçük kızlar çaresiz kalıyor. Böyle bir olay yaşandığı zaman dünyaları yıkılıyor. Benim öyle oldu. N’olur küçük kızlara dokunmasınlar, rahat bıraksınlar...
Yazının tamamını okumak için tıklayın.