Adalet Bakanlığı'ndan Anayasa Mahkemesi'ne Deniz Yücel yanıtı

Adalet Bakanlığı 27 Şubat 2017'de tutuklanan Die Welt muhabiri Deniz Yücel'in durumuna ilişkin Anayasa Mahkemesi'ne görüş verdi. Bakanlık , Yücel'e yönelik suçlamalar ve tutukluluk gerekçesini yineledi. 

Yücel'in avukatları müvekillerinin serbest bırakılması için mart ayının sonunda Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Adalet Bakanlığı'ndan alınan bilgilere göre, Anayasa Mahkemesi'ne verilen görüşte Yücel'e yönelik suçlamalar ve tutukluluk gerekçesi yinelendi.

Die Welt'in haberine göre, Adalet Bakanlığı Anayasa Mahkemesi'ne verdiği görüşte Yücel'in "silahlı terör örgütünün propagandasını yaptığı" ve "halkı nefret ve düşmanlığa teşvik ettiği" yönünde şüpheler bulunduğu belirtilerek, bunun somut kanıtları olduğuna işaret etti.

Anayasa Mahkemesi karar verecek

Haberde, Adalet Bakanlığı'nın Yücel'in Die Welt gazetesinde yayımlanan bir  haberine dikkat çektiği belirtildi. Ancak Bakanlığın Yücel'e yönelik yeni iddia veya kanıt sunmadığı kaydedildi.

Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı'nın görüşüne yanıt vermeleri için Yücel'in avukatlarına iki hafta süre tanıdı. Avukatların da görüş bildirmelerinin ardından Anayasa Mahkemesi'nin Yücel'in tutukluluğunun devam etmesi veya serbest bırakılarak tutuksuz yargılanması konusunda karar vermesi bekleniyor.

Ankara AİHM'ye de aynı görüşü bildirmişti

Yücel'in avukatları müvekkillerinin "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ve "terör propagandası yapmak" suçlamasıyla tutuklanmasının ardından, ilgili mahkemeye tutuklama kararına itiraz dilekçesi sunmuş ancak talep reddedilmişti. Böylece Anayasa Mahkemesi'ne başvurma hakkı doğmuştu. Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuruda, "Yücel'in tutukluluğunun vücut bütünlüğünün korunması hakkı, kişisel özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, masumiyet karinesi, ayrıca  iletişim ve ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiği" belirtilmişti.

Deniz Yücel'in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı şikayet başvurusuna Ankara benzer bir yanıt vermişti. AİHM'nin talebi üzerine gönderdiği savunmada Yücel'i "terör propagandası yapmak" ve "halkı kin düşmanlığa tahrik etmek"le suçlayan Türkiye, Deniz Yücel hakkında verilen tutukluluk kararını savunmuştu.