Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü Aytekin Sarıkaya, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaları süren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın yaptıkları açlık greviyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’na “ivedi” konulu bir yazı gönderdi. 10 Kasım tarihli, “gizli” ibareli yazının konusu “DHKP/C Terör Örgütü Faaliyetleri” oldu. İsimleri “tırnak” içinde verilen Gülmen ve Özakça için “örgüt mensupları” ifadesi kullanılan yazıda, açlık grevinin “işlerine geri dönmek amacıyla” yapıldığının belirtilmesi dikkati çekti.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, yazıda şöyle denildi:
“DHKP/C terör örgütü memur alan yapılanması DMH (Devrimci Memur Hareketi) içerisinde faaliyetlerinden dolayı KHK ile görevinden ihraç edilen, geri dönmek amacıyla açlık grevi yaparken tutuklanan ve cezaevinde de açlık grevine devam eden ‘Nuriye Gülmen’ ve ‘Semih Özakça’ isimli örgüt mensuplarının sağlık durumlarının olumsuz seyri ve eylemleri hakkında örgüt tarafından kamuoyu oluşturmaya yönelik sosyal medya, ulusal/uluslararası basın üzerinden yoğun çabalar olduğu, ayrıca çeşitli terör örgütleri, STK’ler ve sol oluşumlar tarafından çağrıların karşılık bulduğu, örgüt üst yönetiminin ise önümüzdeki dönemlerde gerçekleştirmeyi amaçladıkları eylemler açısından şahısların ölmelerini beklediği bilinmektedir.”
Ölüm beklentisi...
“Bu minvalde örgüt mensuplarının hayatlarını kaybetmeleri durumunda; belli kesimlerden gördüğü olumlu ve yoğun karşılığı da kullanarak şahısların devlet yüzünden öldükleri ve legal yollardan hak aranamayacağı -sözde- intikamlarının alınacağı şeklinde açıklamalar yapıp sempatizan kitleleri sokak eylemleri için politize etmeyi amaçlayabilecekleri” ileri sürülen yazıda, şu ifadeler kullanıldı:
“Örgüt mensuplarının ölümlerinden -sözde- sorumlu tutacakları, ‘Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın yargılama aşamasında görev alan Adalet Bakanlığı çalışanlarına, kurum, tesis ve araçlarına; Emniyet/Jandarma personeline, bina tesis ve araçlarına, şahısların -sözde- zorla muayene ettiklerini iddia ettikleri sağlık personeline yönelik silahlı/bombalı eylem arayışlarında bulunabilecekleri, gerçekleştirmeyi düşündükleri eylemleri kendilerince meşru göstermeye çalışacakları değerlendirilmektedir. Bu kapsamda örgüt mensuplarının dava ve hastane süreçlerinde muhtemel olumsuzluklara mahal vermemek adına güvenlik tedbirlerinin arttırılması fayda görülmektedir.”