Gündem

Adalet Bakanı Bozdağ’dan Kavala, Demirtaş ve AİHM açıklaması

"Sedat Peker'e dair BAE'den şu ana kadar bize herhangi bir dönüş olmadı"

01 Nisan 2022 13:04

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidara geldiğinde Selahattin Demirtaş'ı ve Osman Kavala'yı serbest bırakacağını söylediğini hatırlatması üzerine Bozdağ, yargılama süreçlerinin kendi mecrasında işlemesi gerektiğini belirtti.

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda Riyad bağlantılı ajanlar tarafından 2 Ekim 2018'de öldürülmesine ilişkin davanın Suudi Arabistan'a devredilmesi talebine ilişkin olarak Bozdağ, "Görüşümüzü bugün göndereceğiz. Bu yargılamanın, davanın nakli konusunda bakanlık olarak olumlu görüş bildireceğiz." açıklamasını yaptı. 

Bozdağ, ‘’Şu anda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız 23 Mart’ta bununla ilgili yakalama kararı çıkardı. Ve kollukta bunlarla alakalı gerekli arama ve taramayı yaptı. Ama bilinen adreslerinde Semra Güzel’e ulaşılamadı. Şu anda nerede olduğuna dair de elimizde kesin ve resmi bir veri yok. Yurt içinde mi yoksa yurt dışına çıktı mı; buna dair kayıtlar incelendiğinde resmi kanallardan yurt dışına bir çıkışta gözükmüyor"dedi.

Adnan Oktar davasındaki tahliye kararlarına dair de Bozdağ, "HSK Birinci Dairesi, İstanbul BAM 1. Ceza Dairesi hakimleri ve bazı savcılar hakkında inceleme izni verdi." ifadesini kullandı. 

Bozdağ şunları kaydetti:

Sedat Peker hakkında yakalama kararına ilişkin son gelişmeler

’Bildiğiniz gibi Kırmızı Bülten çıkarıldı. Türkiye hem İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı hem de Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden gelen talepleri de dikkate alarak iade talebinde bulundu. Bizim iade talebimizin Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) ulaştığını değerlendiriyoruz. Ama oradan şu ana kadar bize herhangi bir dönüş olmadı.

Demirtaş ve Osman Kavala açıklaması

 “Bırakın yargı kendi vicdanında usul ve yasalara uygun bir şekilde işlesin, ama maalesef bu pek çok şekilde eleştiriliyor ve ihlal konusu yapılıyor. Hâkim veya mahkeme beklentiye uygun verdiğinde, Ankara’da hakim var, hakim veya mahkeme beklentiye uygun karar vermeyince sarayın hakimi veya tarafsızlığını, bağımsızlığını yitirmiş hakim ve savcılar diye hakkında yakışıksız, onlara hakaret eden pek çok sözler sarf ediliyor. Bunların hiçbiri doğru değil. Doğru olan yargının sonucunu hep beraber bekleyelim. Ama sayın Kılıçdaroğlu kendisi CHP grubunda bir mahkeme kurmuş, kendini ağır ceza reisi yerine koydu galiba, dilediğini tutukluyor, dilediğini serbest bırakıyor. Ben merak ediyorum nasıl yapacak? Bir yandan hukuk devleti diyor, tarafsız, bağımsız yargı diyor. Peki tarafsız, bağımsız yargıya inanan biri ben gelince bırakacağım diye nasıl diyebilir?”

"Yargı görevi yapanları etkilemek bizim hukukumuzda suçtur. Ceza kanunumuzda bunun karşılığı vardır. Bırakın yargı kendi mecrasında, kendi usul ve yasalarına uygun şekilde işlesin. Maalesef bu, pek çok şekilde eleştiriliyor ve ihlal konusu yapılıyor. Hakim veya mahkeme beklentiye uygun karar verdiğinde, 'Ankara'da hakim var', beklentiye uygun karar vermediğinde 'Sarayın hakimi' veya 'bağımsızlığını yitirmiş' şeklinde yakışıksız, hakaret eden pek çok sözler sarf ediliyor. Şunu demek lazım, 'Yargıda bu iş. Yargının sonucunu bekleyelim.' Öyle gözüküyor ki Sayın Kılıçdaroğlu, kendisi CHP grubunda bir mahkeme kurdu, kendisini de ağır ceza reisi veya asliye ceza, sulh ceza hakimi yerine mi koydu bilmiyorum, dilediğini tutukluyor, dilediğini serbest bırakıyor. Ben merak ediyorum, nasıl yapacak? Bir genel başkan, 'Ben bırakacağım.' diyor. Öte yandan da 'Hukuk devleti, tarafsız, bağımsız yargı.' diyor. Peki, tarafsız, bağımsız yargıya inanan biri 'Ben gelince bırakacağım.' nasıl diyebilir? Ben de soruyorum, nasıl bırakacağının da bir yolu ve yönetimi vardır. Mahkemede ağır ceza reisi olacak heyeti de kendi grup başkanvekillerinden oluşturup karar mı verecek, yoksa nasıl yapacak? Bunu açıklamasında fayda var. 'Bırakın yargı, kendi kulvarında işlesin, hukuka kimse müdahale etmesin, yargıçlara kimse müdahale etmesin.' demesi lazım."

Yargı görevi yapanlara kimsenin emir ve talimat veremeyeceğinin söyleyen Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun tavsiye ve telkinde bulunduğunu, buna uymayanları nasıl itham edeceğini de üstü kapalı şekilde ifade ettiğini vurguladı. Bekir Bozdağ, bunun, hukuk devletine inanan kişinin yapacağı bir iş olmadığını dile getirdi.

“Kılıçdaroğlu, ya hakim olmalı ya da genel başkanlığını sürdürmeli”

"Kılıçdaroğlu, ya hâkim olmalı ya da genel başkanlığını sürdürmeli. İkisinden birine karar vermeli. Konuşmalarını takip ettiğimde hakimliğe bayağı meraklı görüyorum."

"AİHM kararlarının yüzde 87,99'unun infaz edildiğini görüyoruz"

Osman Kavala'yla ilgili soru üzerine Bozdağ, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymayı taahhüt ettiğini belirtti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şöyle devam etti:

"AİHM'in verdiği kararlardan bugüne kadar Türkiye'nin, Bakanlar Komitesine 4 bin 256 dosyası gitmiş. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi AİHM kararlarının infaz edilip edilmediğini denetleyen komite. Buraya 4 bin 256 dosya gitmiş, bunlardan 3 bin 745'nin AİHM kararlarına uygun şekilde infaz edildiğini kabul etmiş. Geriye kalan 511 dosyanın şu anda denetleme süreci devam ediyor, Türkiye bunları da infaz etti ama Avrupa Konseyi bunlarla ilgili inceleyip karar verecek. Şu ana kadar Türkiye'nin aleyhine verilen AİHM kararlarının yüzde 87,99'unun infaz edildiğini görüyoruz. Diğerleri infaz edilmedi anlamında değil, denetim süreci devam ediyor. Biz onları da infaz ettik, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin bunlar infaz edilmiştir diye tescili gerekiyor. Bu tescil süreci devam ediyor. Tüm ülkelerin ortalaması ise yüzde 80,54 olarak gözüküyor."

Kavala dosyasında Türkiye'nin, AİHM'in verdiği ihlal kararına uyduğunu söyleyen Bozdağ, Kavala hakkında ihlal verilen dosyada tahliyeye hükmedildiğini dile getirdi. Bozdağ, Kavala'nın başka dosyalardan yargılamasının devam edildiğini, tutuklamanın da bu dosyalar yönünden sürdüğ