Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Almanya’nın, Türkiye’den kendisi ile birlikte iki bakanın yapacağı toplantılara izin vermemesine tepki olarak bu ülkede yapacağı toplantıyı iptal eden CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın tutumunu önemsediğini belirtti. Bozdağ, "Türkiye Adalet Bakanı’na yapılan bu haksız ve keyif uygulamaya karşı bir tutumsa takdire şayan bir tutumdur" dedi.
"Takdire şayan bir tutumdur"
Doğan Haber Ajansı’nın (DHA) haberine göre, Yozgat’ın Sorgun İlçesi’nde Sağlık-Sen Yozgat Şubesi İl Divan Toplantısı’na katılan Bakan Bozdağ, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ, bir gazetecinin ’CHP eski genel başkanı Deniz Baykal’ın Almanya’ya yapacağı ’Referanduma Hayır’ toplantısını iptal etmesini nasıl karşılıyorsunuz?’ sorusuna, iptal gerekçesinin ne olduğu tam olarak bilmediğini anlatırken şöyle konuştu:
"Bu iptal Türkiye’nin Adalet Bakanı’na yapılan bu haksız ve keyif uygulamaya karşı bir tutumsa takdire şayan bir tutumdur. Şu anda Almanya ve başka ülkelerde referandum sürecinde ‘Hayır’ çalışması yapanlara dönük herhangi bir kısıtlama söz konusu değildir. Bildiğiniz gibi daha önce CHP’li bazı milletvekilleri, HDP’li bazı milletvekilleri birlikte bazı programlar yaptılar değişikli yerlerde. Şu anda ’Hayır’ etkinlikleri yapılıyor. Bunların herhangi birinde bugüne kadar yaşanmış bir engel söz konusu değildir. Sayın Baykal’ın da programında engelleme bir söz konusu değildir. Buna rağmen sayın Baykal’ın iptal etmesini ben önemsiyorum."
Almanya'nın kararı
Almanya Belediyeler Birliği’nin aldığı kararı değerlendiren Bakan Bozdağ, bu ülkede yapacakları buluşmanın bilgilendirilmesinin 27 Şubat Pazartesi günü yapıldığını belirterek, şöyle dedi:
"Belediye, polis biliyor ve buna göre ilanlar yapılmış, davetler yapılmış. Herkes olayın farkında. Çarşamba günü de belediye yetkilisi, bir polis yetkilisi, bir de organizasyonu yapanlarından birisi ortak tutanak imzalıyorlar. Toplantının ne kadar süreceği, kaç kişi geleceği, sorumluluklarını içeren bir tutanak imzalıyorlar. Ertesi günü saat 19.00’da toplantı yapılacak. Bütün programlar, önceki bu gelişmeler, belediyenin tutumu, bir idareye sahip olmadığını gösteriyor. Aksine Belediye programın yapılması için gerekli desteği de veriyor. Bana anlatılan; bakanın hangi kapıdan girmesi gerektiğine kadar, ordaki organizasyonu yapan arkadaşlarla görüşme yapıyor. Bunlar belediyenin toplantıyı engelleme gibi bir iradeye sahip olmadığını gösteriyor. Aksine toplantının yapılması için gerekli çalışmalar yapıyor. Buna yardımcı olduğunu gösteriyor. Ancak toplantının yapılacağı gün, belediye farklı bir tutum sergiliyor ve toplantıyı iptal ediyor. Belediyeyi aşan bir karar, toplantıyı iptal ettirmiştir. İptal belediyenin doğrudan iradesi ile aldığı bir karar değildir. Belediyeye aldırılmış bir karardır. Benim gördüğüm; belediyenin iradesi ile iptal edilmediğidir. O iradeyi etkileyen başka bir irade olduğudur. Burada tartışma yok. Merkel, ’Bizim etkimiz yok, bu konuda belediyeler yetkilidir’ diyor. Belediyeler Birliği’nin yaptığı açıklama da beni doğruluyor. Almanya ’Evet’e dönük çalışmalara büyük engel çıkartıyor. Çalışma yaptırılmıyor. Türkiye’nin Adalet Bakanı olarak Türk toplumunun yaptığı bir organizasyona katılamıyorum, orada hitap edemiyorum. Evet lehine propaganda yapamıyorum. Başka bakanlar için de söz konusu. Bir bomba ihbarı yapıldı. Bu tamamen senaryo. Benim toplantımı yapanların terörle, şiddetle uzaktan, yakından bir alakası yok. Aksine teröristleri himaye eden Almanya hükümetidir."
Kılıçdaroğlu'nun 82 anayasası açıklaması
Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 82 anayasası gibi bu anayasaya da ‘hayır’ diyeceklerini söylediğini hatırlatması üzerine Bozdağ, şu karşılığı verdi:
"82 Anayasası’na ’hayır’ dedi mi, demedi mi bilemiyorum. Beyan esastır. Kendisi öyle diyorsa, ona itibar etmemiz lazımdır. Ama bugün söylediği ile o gün yaptığı tam çelişiyor. Yani o gün 82 Anayasası’na ’hayır’ dediyse bugün 82 Anayasası’nda en köklü değişikliği yapan bu reforma, Anayasa değişikliğine neden hayır diyor. Evet demesi lazım. Çünkü şu anda ’Hayır’ demek, 82 Anayasası’nın değişmesine direnmektir. 82 Anayasası’na engel olmaktır. O zaman ’hayır’ diyen Kılıçdaroğlu, bugün bütün parti teşkilatları ile gecesini, gündüzü katarak 82 darbe Anayasası değiştirilmesin, darbeciler yerinde dursun diye mücadele ediyor. Bu büyük bir çelişki, akıl tutulmasıdır. 82 Anayasası’na ’hayır’ diyen irade, noktasına, virgülüne kadar değiştirilmesin diye mücadele ediyor. Bu samimiyetsiz bir yaklaşımdır."