Abbas Güçlü
(Milliyet, 28 Eylül 2012)
Show’dan Star’a transfer olarak dikkatleri üzerine çeken Acun Ilıcalı, görünen o ki şöhretten yorulmuş. Sıradan vatandaş olmayı özlemiş. Ilıcalı, güncel konularda uzmanlık gerektiriyor diye fikir beyan etmekten kaçındı. Demokrasi konusunda ise limitli olandan yana olduğunu dile getirdi.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde, önceki gece Genç Bakış’ın konuğu olan Acun Ilıcalı, öğrencilerin sorularını cevapladı. İşte programdan satır başları:
Twitter’ı çok kullanmıyorum
- Twitter amacını aşmış bir platform. Denetim olmadığı sürece, insanlar yazdığının sorumluluğunu almadığı sürece twitter’ı çok aktif kullanmayı düşünmüyorum
- Ben bir yapımcıyım. Biz her sezon başında görüşüyoruz anlaşıyoruz kanalla ama bu sene Show TV ile şartlarımız uymadı anlaşamadık, Star TV’ye geçtim. Hepsi bu. Benim de onlarca çalışanım var, şirketimin geleceğini düşünmem lazım.
- Yakında sürpriz bir program yapacağız, enteresan bir iş olacak ama şimdi söyleyemem.
- Reytinglerde bazen birinci, bazen ikinci olursunuz, normal. Futbolda biri birinci olduğunda ikinci şampiyon olamıyor ama televizyonda öyle değil. Bizim 10 programımızın 8’i mutlaka başarılı olur. Bazen ikinci de oluruz bizim için çok da önemli değil. O kadar da reytinge endeksli yaşamıyoruz.
Ünlü olmak zor
- Sevilmek tanınmak güzel. Ama bazen keşke bu kadar ünlü olmasaydım da bir yere gittiğimde kimse bana bakmasaydı diyorum. Ama tabii şöhret olmayı ben istedim ve bu da şöhretin bedeli.
- Ülkemizde fikir özgürlüğü konusunda bir baskı olduğunu düşünmüyorum. Düşünce özgürlüğü olmalı ama hassas bir ülkede yaşıyoruz, fikir özgürlüğü demek limitsiz bir şekilde fikirleri ifade etmek değil. Fikir özgürlüğü olsun ama bir limiti olsun. Mesela benim sapkın bir fikrim olabilir bunu fikir özgürlüğü diye savunmalı mıyım?
- 4+4+4 teknik bir konu, detayını bilemem. Ama Türkiye’de sistemlerin çok fazla değişmesine karşıyım, sürekli sistem değişmesi yanlış.
- Şehitler hassas bir konu ama burada oturduğumuz yerden konuşmak bana çok cüretkar geliyor. Hükümetin bu noktadaki politikasını eleştirmek bana düşmez. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
- Van depreminde bir okul sözü vermiştim. O okul bitti. Önümüzdeki hafta da açılışına gideceğim.
- 7 sene üniversite okudum ve kafa olarak hep üniversitede kaldım. Şimdi ben ve arkadaşlarım bir üniversiteden genç arkadaşlarla toplanıp konuşsak aşağı yukarı aynı şeyleri yapıyor olabiliriz. O yüzden hiç kopmadım üniversitelerden ve bence üniversiteler Türkiye’nin kalbi.
Çorap yıkamam, atarım
- Ben çorap yıkamam, o doğru. Çünkü bir çorap herhalde 1 TL filandır değil mi? Ayda 30 lira yapar. Ben de onu karşılayacak durumdayım, o yüzden saçma geliyor yıkatmıyorum çoraplarımı, bir giydiğim çorabı bir daha giymiyorum.
- Okuduğunuz bölümün bir önemi yok ama üniversite bitirin bu önemli. Üniversite diploması gerekli. Ama ben bitiremedim. Çünkü kafam hep oyundaydı o yüzden derslere konsantre olamadım. Küçüklüğümden beri her gün bir oyun icat ederdim. Şu anda da ben insanlara oyun oynatıyorum ve izletiyorum. Bu kadar mı denk gelir? Allah’ın yüzme baktığı nokta bu.
- Ben hayatım boyunca bir psikiyatrist kadar insanla iletişim kurmuşumdur. O yüzden bana hangi konuda uzmansın deseler insan sarraflığı derim.
- Türkiye’de iki kişiden biri bizde çalışmak istiyor. Ama kapasitemiz yok o kadar.
Kızlarımı özlüyorum
- 6-7 yıl önce Türkiye’deki engellilerle ilgili çalışmaya başladım. Ağabeyim Kulak Burun Boğaz doktoru. Onun yönlendirmesiyle işitme engelli miniklerimizin eğitim alması için bir yuva açtık, ikincisini de açmayı düşünüyoruz. Ayrıca ağabeyimle bir hastanemiz var işitme engelli miniklerimize ücretsiz tedavi hizmeti veriyoruz.
- Kızlarımı çok zor görüyorum. Vakit ayıramıyorum, çok özlüyorum. Şöhretin bir bedeli var tabii. Büyük kızım Banu’yu Acun Medya’ya aldım daha çok görebilmek için.
Özetin özeti: Şöhret ve para herkes gibi Acun’u da çok değiştirmiş. Üç yıl önceki öğrenci karşısındaki Acun’la şimdiki çok farklıydı! Umarız ayakları daha fazla yerden kesilmez...