Turkcell Süper Lig'de 23. haftanın açılış maçında Galatasaray sahasında Bursaspor'u konuk etti. Sarı kırmızılı takım Baros ve Aydın'ın golleriyle sahadan 2-1 galip ayrılmasını bildiMaç başlamadan önce bana en ilginç gelen not, Galatasaray’ın, sahasında yaptığı lig maçlarında Bursaspor'a 17 yıla yakın süredir yenilmemiş olmasıydı… (14 maçta 12 galibiyet, 2 beraberlik)
Biz gazeteciler böylesi notları bulup çıkartmayı çok severiz, 17 rakamının sırrını çözmeye çalıştığımız için değil bu elbette, maçın ardından yazının tepesine iliştireceğimiz başlığın telaşındayızdır daha çok…
Galatasaray yenerse “
Aslan bunu hep yapıyor”, Bursaspor sahadan galibiyetle ayrılırsa “
Timsah şanssızlığını kırdı” gibi bir şeyler çıkacaktır muhtemelen…
Tabii maçtan önce önüme koyduğum bütün bu maça ilişkin notları tek tek buraya yazarak siz değerli okurlarımızı maçın havasından uzaklaştırmak niyetinde değilim… Çünkü siz buradaki bütün maç öncesi laflarımı maçtan sonra okumaktasınız…
İlgili haberler
Spor yazarlarından maç yorumu
Ivankov'un inanılmaz hatası
Maçtan dakikalar: G.Saray-Bursaspor
Maçın istatistikleri için tıklayınız
Korkmaz 3 puana sevindi ama...
Sağlam oyundan memnun değil
G.Saray aslarından yoksun çıktıSerkan Kurtuluş'un ilk maçıTaraftarlardan büyük destekHamburg temsilcisi tribündeydiSağlam ilk kez yenildiBülent Kormaz'ın boşu yokPolat: Kötü oynayarak kazandıkYazıcı: Hatalarımızın kurbanı oldukEmre: Kalmak istiyorumBu nedenle maçtan sonra da güncelliğini koruyacağını düşündüğüm bir meseleyle yazıya devam edeyim, ardından maçın heyecanını bir kez daha
‘birlikte’ yaşar, ilginç gördüğümüz detayları aktarmaya çalışır ve başlığımızı atarız…
Ardından da 91. dakika gelişmeleri, futbolcuların, teknik adamların açıklamalarını, maç sonunda da devam eden heyecanı yine sizlere aktarmak için yoğun bir tempoya kendimizi bırakırız…
Kesişim kümesi: Bursaspor
Ertuğrul Sağlam'ın teknik adamlık kariyerini, Beşiktaş'tan gönderilme hikayesini düşününce Kızılderliler'in şu güzel sözü aklıma gelir:
Avlayacaksan en zayıf geyiği avla, çünkü sağlam
olanlar yeni neslin devamını sağlayacaktır.Bülent Korkmaz ve Ertuğrul Sağlam’ın kesişim kümesi ilginç: Bursaspor… Evet ikisi de önemli futbolcuydu, büyük takımlarda oynadı, sonra teknik adam oldu ama bu geçen uzun zaman diliminde ikisinin de kariyerinde yer alan
tek ortak takım: Bursaspor… Daha da ilginç olanı ise, birisinin yükselme, diğerinin düşüş dönemine denk gelen bir serüven Bursa…
Birisi büyük bir takımdan yeşil beyazlı takımın başına geçti, diğeri önce yeşil beyazlı takımda çalıştı ardından büyük bir takıma geçti… İlginç bir eşleşme… Birisinin Bursa’dan ayrılması olaydı, diğerinin gelmesi.. Birisi büyük bir takımdan apar topar gönderildi, diğeri büyük bir takıma apar topar getirildi…
İki adam, iki hikaye: Bir maç...Arda ve Sabri’nin yerine Aydın ve Serkan Sarı kırmızılı takımın belki de en çok arayacağını düşündüğüm oyuncusu Arda Turan’dı maç öncesinde.. Çünkü yıldız futbolcunun son iki maçtaki performansı elde edilen iki galibiyeti getirmişti.. Aynı şekilde Sabri de, özellikle Bordeaux maçındaki hırsı ve son anlarda attığı golle öne çıkmıştı…
Biz bardağın dolu tarafına bakmayı tercih edelim ve bu iki oyuncunun yokluğunda forma şansı bulan genç yetenekler Aydın ve Serkan'ın performanslarını dikkatle izleyelim... Bu arada Serkan Kurtuluş'un ağabeyinin de Beşiktaş'ta forma giyen Serdar Kurtuluş olduğunu, ayrıca Serkan'ın
Bursaspor'dan sarı kırmızılı takıma geldiğini de ekleyerek devam edelim...
Şimdi maç zamanı...Ali Sami Yen'de oldukça coşkulu bir atmosfer vardı, takımlarının UEFA'da elde ettiği başarılı sonuç taraftarları etkilemişe benziyordu...
Sadece taraftarları mı? Maçın başlamasıyla birlikte bu soruya oldukça açık bir yanıt verebilirim, tüm takım etkilenmiş 'neler yapabileceklerinii' görmüş olmaktan... Oldukça hırslı başladı sarım kırmızılı takım...
Henüz 10. dakikada son haftaların suskun ama ligin gol krallğı yarışının zirvesindeki
Pembe Panter lakabını yakıştırdığımız Milan Baros, Kewell'ın ortasına uzandı ve takımını 1-0 öne geçiren golü attı..
Ivankov ikramı bir golGolle birlikte, sarı kırmızılı takım geçen hafta Konyaspor maçında olduğu gibi
'vitesi küçülttü'... Bunu
Korkmaz'ın oyun stratejisi olarak değerlendirmek için sanıyorum biraz erken ama golden sonra geçen 15 dakikalalık dilimde, sizlere aktarabileceğim pek bir şey olmadı...
30. dakikada olanları ise anlatmak için önce üzerimdeki şaşkınlığı atlatmam gerekecek sanıyorum...
Olayın kahramanı Bursapor kalecisi Ivankov.. Ortada pozisyon yokken kendisine gelen topu uzaklaştırmak niyetiyle vurmak istedi, vuramadı, ayağına çarptı, top genç Aydın'a çarptı ve gol oldu: 2-0
"
Bu da kaçar mı", "
sahalarda ender görülen hareketler", "
muhteşem mücadele" gibi lafları çok kullanmayı istememize rağmen ilk yarı sonunda sarı kırmızılı takımın ilk 10 dakikadaki baskısı ve atılan iki gol dışında anlatılası çok fazla bir şey olmadı...
Hatta iki gol atıldı ama toplamda iki pozisyon yoktu diyebilirim...
Bursa hızlı başlamadı ama...
İkinci yarıya Baros-Nonda değişikliğiyle başladı Bülent Korkmaz... İkinci yarı öncesi beklentimiz konuk ekibin skoru dengelemek için daha fazla mücadele etmesiydi... 50. dakikaya geldiğimiz
de bu beklentimiz hâlâ devam etmekteydi...
53. dakikada Ali Tandopan'ın ortasında İbrahim kafayla topu ağlara gönderdiğinde, maça azalan ilgimiz yeniden artmaya başladı.. Bu gol, konuk takımı morallendiriken ev sahibini de rehavetten çıkartmış oldu...
55'te Lincoln'ün harika pasına Nonda istediği gibi vuramadı... 57'de ligin en çok isabetli pas yapan oyuncusu Ayhan şansını uzaklardan denedi, bu kez isabetsiz bir top çıktı ayağından...
Sarı kırmızılı takım ilk yarıda olduğu gibi '
yeniden' oyunu soğutma çabasına girdi, dakikalar ilerliyor ama pozisyon üretme konusunda iki takım da çok fazla başarılı olamıyordu.
Bitse de gitsek havası...Ertuğrul Sağlam duran toplara bel bağlayan takımına duran top ustası bir ismi, Romasenko'yu dahil edeli 10 dakika geçmesine karşın top hiç onun istediği gibi durmadı...
Futbolcuların genelinde bitse de gitsek havası hakimdi, orta sahaya kümelenmiş 20 adam tepelerinden geçen topa bakmakla yetiniyorlardı, bu arada dakikalarda 70'i gösteriyordu...
75'te Kewell yerini Volkan'a bıraktı... 77'de Bursaspor ilk kez belki de, oldukça kalabalık geldi... Sağdan Ali Tandoğan çizgiye kadar indiğinde sarı kırmızıların
ceza sahasında yeşil formalı futbolcu sayısı bu maç standartlarının çok üzerindeydi... Ama Ali'nin ortası maçın genel halini etkilemediği gibi, hatrını da sormayı unuttu...
80'de Sağlam son kozunu sahaya sürdü... 85'te de oyuna giren son koz Shin Young Emre Aşık'ın hatasında Sanctis ile karşı karşıya kaldı ama oldukça kötü bir vuruş yaptı...
Bu pozisyon için goller de dahil olmak üzere maçın en net pozisyonu diyebilirim... Pozisyonun kaçması ise, diğer pozisyonların gol olması kadar şaşırtmadı beni...
80-84-87 ve 90'da maçın başından itibaren belki yaşarız dediğimiz heyecan için Bursasporlu futbolcular girişimlerde bulundular ama top Sanctis'e dahi gelmedi... Karambol yaratma çabalarında ise başarılı olamadılar.... Doldur boşaltı dahi yapamayan Bursaspor 17 yıllık hasrete son veremedi...
G.Saray ise geçen bu sürede 15. Bursapor galibiyetini alarak geleneği bozmamış oldu...
Bu sonuçla Galatasaray puanını 43'e yükseltirken, Bursaspor ise 32 puanda kalmış oldu.
GALATASARAY: 2 - BURSASPOR: 1 Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: İlker Meral, Tarık Ongun, Asım Yusuf Öz
Galatasaray: De Sanctis, Serkan Kurtuluş, Emre Aşık, Meira, Hakan Balta, Aydın Yılmaz, Barış, Ayhan, Kewell, Lincoln, Baros
Bursaspor: Ivankov, Ali Tandoğan, Ömer Erdoğan, İbrahim Öztürk, Volkan Bekiroğlu, Veli, Bekir Ozan, Mustafa Sarp, Volkan Şen, Sercan Yıldırım, Tadue
Goller: Dk. 10 Volkan Bekiroğlu (Kendi kalesine), Dk. 31 Aydın Yılmaz (Galatasaray), Dk. 53 İbrahim Öztürk (Bursaspor)