DW: Münih'teki Güvenlik Konferansı son derece kargaşalı bir döneme rastlıyor. Konferansta görüşülecek en önemli konu sizce hangisi olacak?
Wolfgang Ischinger: Ana tema, sınır tanımayan çatışma ve anlaşmazlıklar olacak. Bölgesel çatışmaya dönüşen Suriye'deki savaş, mülteci krizi, siber saldırılar ve cihatçı terör sınırları aşıyor. Bu tehlikelerin üzerine etkili bir şekilde gitme hususunda mutabakat sağlanabilmiş değil. Bazı ülkelerin milli çözüm aradığı izlenimi var ama milli çözüm mümkün değil.
DW: NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in NATO-Rusya Konseyi'nin yeniden başlatılması önerisini destekliyorsunuz. Rusya henüz yanıt vermedi. Almanya'nın savunma harcamalarını neredeyse iki katına çıkaracağı ve ABD'nin de Avrupa'nın savunulmasına daha fazla kaynak ayıracağı düşünülecek olursa, Rusya'nın daveti kabul edeceğine inanıyor musunuz?
Wolfgang Ischinger: Rusya neden istemesin? Batı'nın askeri yeteneğine yeniden daha fazla yatırım yapmak istemesi Rusya'da kimseyi şaşırtmadı. Bunda geç bile kalındı.
DW: Avrupa'daki mülteci krizine çözüm bulunamadı. AB ülkeleri arasında derin görüş ayrılıkları var. Sizce çözüm nasıl olmalı?
Wolfgang Ischinger: Önce Avrupa mültecilerin dağılımı için bir formül üzerinde anlaşmalı. Aynı zamanda Suriye'deki savaşın sona erdirilebilmesi için kapsamlı bir stratejiye de ihtiyaç var. Çok zor da olsa, Moskova, Riyad ve Tahran ile anlaşma sağlanmadan savaş sona erdirilemeyecektir. AB bu konuda diplomatik gayretlerini arttırabilir. Öte yandan kriz bölgelerindeki mültecilere de daha fazla yardım yapılmalıdır.
DW: Suriye ve Irak'ta çekilmek zorunda bırakılan Libya ve diğer ülkelerde ise nüfuzunu arttırıyor. IŞİD'in bölge ve dışında ne kadar tehlikeli olduğunu tahmin ediyorsunuz?
Wolfgang Ischinger: IŞİD Ortadoğu'nun geniş kesimlerindeki iktidar boşluğunu doldurmakta son derece başarılı oldu. El Kaide bile hiç IŞİD kadar güçlü olmamıştı. Örgüt Avrupa'daki bağlantılarında ve internet üzerinden yürüttüğü militan kazanma ve propaganda faaliyetlerinde başarılı oluyor. IŞİD daha uzun sürre Avrupa için büyük bir tehlike olarak kalacaktır. Örgüt Libya'da ilerlemeye devam ederse, AB'nin askeri müdahalede bulunmaktan başka çaresi kalmayacaktır. Avrupa'nın inandırıcı bir şekilde ortak güvenlik ve savunma politikaları geliştirebilmek için askeri yeteneğini geliştirmek zorunda olmasının bir nedeni de budur.
