Temel hak ve hürriyetler konusunda özgürlükçü kararlara imza atan Anayasa Mahkemesi’ne (AYM), Avrupa Birliği’nden destek geldi. AB Komisyonu’nun yarın açıklayacağı 17. İlerleme Raporu'nun taslağında, AYM’nin YouTube, Twitter yasakları ve Hrant Dink cinayeti gibi mühim davalarda önemli kararlara imza attığı belirtiliyor. HSYK ile ilgili antidemokratik düzenlemelerin iptal edilmesine vurgu yapılırken, “Bu kararlar Türk anayasa sisteminin direncini göstermiştir.” deniyor.
Zaman gazetesi Brüksel Temsilcisi Selçuk Gültaşlı'nın haberine göre, AB Komisyonu’nun yarın açıklayacağı 17. İlerleme Raporu AYM’nin hürriyetleri koruyan kararlarına atıf yapıyor. Taslak rapor ayrıca Gezi Parkı’nı gündeme getirirken, Pınar Selek davası, Ali İsmail Korkmaz’ın katli ve Tillo’nun isminin iade edilmesine yer veriyor.
AYM’nin şahsi müracaatları kabul etmeye başladığına işaret eden taslak, mahkemenin YouTube, Twitter yasakları ve Hrant Dink gibi mühim davalarda önemli kararlara imza attığını belirtiyor. Mezkur kararların, 2010 anayasa referandumu ile kabul edilen şahsi müracaat hakkının önemine işaret ettiğini belirten rapor, AYM’nin ayrıca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na ilişkin kanuni düzenlemeleri de iptal ettiğini hatırlatıyor. AB, hüküm cümlesi olarak ise, “Bu kararlar Türk anayasa sisteminin direncini göstermiştir.” ifadesini kullanıyor. 23. fasıl olan Yargı ve Temel Haklar bölümünde konuyu daha da ayrıntılandıran AB, temmuzda AYM’nin Dink cinayeti soruşturmasının etkili şekilde yapılmadığına hükmettiğini ve Dink ailesinin soruşturmanın safahatından yeteri kadar bilgilendirilmediği kararını verdiğini belirtiyor. AYM’nin diğer kararlarına da atıf yapan AB, “Diğer kararlar hürriyet, güvenlik ve adil yargılama hakkını korudu ve kamuoyunun dikkatini çeken birçok davada tekrar yargılamanın yolunu açtı.” yorumunu yapıyor.
Gezi soruşturmalarında netice alınamadı
Gezi Parkı olaylarını tekrar gündeme getiren taslak rapor, 7 kişi ve bir polisin ölümü ile neticelenen Gezi hadiseleri soruşturmalarının delillerin kaybolması gibi sorunlar ve engellemelerle karşılaştığına işaret ediyor. Cinsel taciz vakalarının da araştırılmadığına işaret eden rapor, ‘delillerin kaybolduğu’ soruşturmaya Ali İsmail Korkmaz davasını örnek gösteriyor. Korkmaz, Eskişehir’de Gezi protestolarına destek verirken, saldırıya uğramış, 38 gün komada kaldıktan sonra 10 Temmuz 2013’te vefat etmişti. Gezi’de orantısız güç kullanımı ile ilgili 329 soruşturma açıldığını belirten AB, soruşturmaların mühim bir kısmının hâlâ devam ettiğini, eylülde bir gösterici öldürme suçundan bir polis memurunun 7 yıl 9 ay hapis cezası aldığını kaydediyor.
Taslak, Siirt’in Aydınlar ilçesinin isminin orijinal adı olan Tillo’ya çevrildiğini, böylece 12 Eylül 1980 darbesi ile değiştirilen isim yerlerinin iadesinin başladığını belirtiyor. Pınar Selek davasına da atıf yapan taslak, mahkemenin 16 yıldır sürdüğünü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer alan makul bir süre içerisinde adil yargılama hakkının bu dava ile tekrar gündeme geldiğini ifade ediyor.