Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, "darbe girişimi ve terör eylemlerinin bastırılması için hareket ettiği" ileri sürülen sivillere cezai sorumsuzluk getirilen Olağanüstü hâl (OHAL) uygulaması kapsamında çıkarılan 696 sayılı kanun hükmünde kararnamenin yanlış yorumlandığını söyledi.
"Ben bu kanun hükmünde kararnamenin yanlış yorumlandığını, çarpıtıldığını düşünüyorum. Yani kanun hükmünde kararnamelerle insanlar işlerinden çıkarılıp daha sonra geri döndürülebiliyorlarsa bu kanun hükmünde kararname de yeniden düzenlenebilir" diyen Selvi, "Yani o fıkraya 15 Temmuz 2016 - 16 Temmuz 2016 tarihleri eklenebilir. Hatta Meclis'te tartışılmasının, Meclis'e getirilmesinin daha doğru bir yöntem olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Soru Hürriyet'inde konuşan Selvi'nin açıklamaları şöyle:
"Ben bu kanun hükmünde kararnamenin yanlış yorumlandığını, çarpıtıldığını düşünüyorum. Yani kanun hükmünde kararnamelerle insanlar işlerinden çıkarılıp daha sonra geri döndürülebiliyorlarsa bu kanun hükmünde kararname de yeniden düzenlenebilir. Yani o fıkraya 15 Temmuz 2016 - 16 Temmuz 2016 tarihleri eklenebilir. Hatta Meclis'te tartışılmasının, Meclis'e getirilmesinin daha doğru bir yöntem olduğunu düşünüyorum.
Erken seçim olur mu?
Bu soru şu açıdan önemli. Türkiye'ye yatırım yapmak isteyenler önünü görmek ister. Cumhurbaşkanı çok net ve kararlı olarak seçimlerin zamanında yapılacağını söylüyor. Kulislere bakmam gerekiyor, siyasi gelişmelerin perde arkasına inmem gerekiyor. Bu konuya odaklandım. Akşener 2018'de seçime gidileceğini ve 15 Temmuz'da yapılacağını söylüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da erken seçim olacağı düşüncesinde. Kılıçdaroğlu da 2019'da ekonominin daha çok bozulacağını savunuyor. Muhalefet bu şekilde kendi tabanını da motive etmeyi düşünüyor olabilir.
Ben bu konularda siyaseti, yani Türkiye'yi erken seçime gidecek iradenin perde arkasına bakmayı daha sağlıklı buluyorum. 3 Kasım 2012'den bu yana sadece birinde erken seçime gitme kararı aldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Bir de 27 Nisan'da bir e-muhtıra yemişti hükümet, ondan gittiler. 1 Kasım ise Recep Tayyip Erdoğan'ın götürdüğü bir erken seçim değil, hükümet kurulamadığı için gidilen bir seçim. Erdoğan, 2017'yi bir değişim yılı olarak değerlendirdi.
Partisinde önemli değişiklikler yaptı. Metal yorgunu olduğu yöneticileri değiştirdi. Böylece kendisi açısından değişimi tamamladı. Erdoğan, 2018'i icraat yılı olarak görüyor, çünkü 2019'da üç seçim var. Yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Bu konunun bir an önce tartışma konusu olmaktan çıkması gerekiyor, ben bir erken seçim belirtisi görmüyorum. "