Trabzonspor'un yıldız oyuncusu Abdülkadir Ömür, bordo-mavili takımda oynama hayalini kısa sürede gerçekleştirdiğini, şimdi ise şampiyonluk yaşamayı çok istediğini söyledi. Lionel Messi'ye benzetildiği için mutluluk duyduğunu ifade eden genç oyuncu, "Onun yüzünden mevkimi değiştirdim. Orta sahada oynuyordum. Sonra sağ veya sol açık oynamaya başladım. Sol ayaklı ve onun gibi top sürüp pas attığım için benzetiyorlar sanırım. Onunla yan yana oynamayı sürekli hayal ediyorum" dedi.
Trabzonspor altyapısından yetişen ve birçok kulübün transfer listesinde yer alan yıldız oyuncu Abdülkadir Ömür, kulüp dergisine röportaj verdi.
Hayal kurmayı ve bu hayallerinin gerçekleşmesi için çalışmayı seven biri olduğunu belirten oyuncu, “En büyük hayalim de Trabzonspor'da forma giymekti. Bunu kısa süre içerisinde gerçekleştirdiğim için ayrıca çok mutluyum. Son olarak da Trabzonspor'da şampiyonluk yaşamayı çok istediğimi vurgulamak istiyorum. Barcelona Kulübü'nün hayranıyım. Bu nedenle yapılan bu yakıştırmalar beni mutlu ediyor. Oyuncularından oyun sistemlerine kadar çok beğendiğim bir kulüp. Umarım ileride orada oynayabilirim” ifadelerini kullandı.
Her zaman Messi'yi izlediğini belirten Abdülkadir Ömür, “Onun yüzünden mevkimi değiştirdim. Orta sahada oynuyordum. Sonra sağ veya sol açık oynamaya başladım. Sol ayaklı ve onun gibi top sürüp pas attığım için benzetiyorlar sanırım. Bu inanılmaz bir mutluluk benim için. Onun kadar iyi bir futbolcu bir daha gelir mi, bilemeyiz ama ona benzetilmek çok güzel. Onunla yan yana oynamayı sürekli hayal ediyorum. Bu durum bir futbolcunun gelebileceği zirve diyebilirim. Barcelona ve Messi hayranlığımı herkes biliyordur zaten. Yaşanılması zor bir hayal gibi görünüyor ama ben bu hayali her zaman kuruyorum. İnşallah Allah nasip eder” diyerek sözlerini noktalandırdı.
"Büyük hayallerimi büyük takımlarda gerçekleştirmek istiyorum"
13-14 yaşlarında top toplayıcılık yaptığını dile getiren başaralı oyuncu, “O zaman maçlar Hüseyin Avni Aker Stadı'nda oynanıyordu. İlk kez hocamız Salim Doğan bize maçlarda toplayıcılık yapacağımızı söylediğinde çok heyecanlanmıştık. Maçtan 3-4 saat öncesinden stadyuma gitmiştik. Oyuncuları ilk kez bu kadar yakından göreceğimiz için heyecanlanmıştık. O zamanki anılarım çok güzeldi. Hedeflerim ilki A takıma çıkmak ve başarılar elde ekmekti. Bunu başardığım için mutluyum. Sırada şampiyonluk yaşamak var. Umarım bu hedefimi de gerçekleştirebilirim. Bu şampiyonluk sonrası amacım ülkemi yurt dışında en iyi şekilde temsil ekmek ve büyük hayallerimi büyük takımlarda gerçekleştirmek” dedi.
"Üç maç sakat sakat oynadım"
“Sakatlandığım an bunun ciddi bir sakatlık olduğunu anladım” diyen genç futbolcu, “Aslında bu sakatlıktan üç maç önce benzer bir travma yaşamıştım ama doktorlarımız durumu anlayamamıştı ve üç maç sakat sakat oynamıştım. AEK maçında kafa topuna çıkıp yere düştüğümde dizimden bir ses gelmişti. O an çok kötü bir şey olduğunu hissetmiştim. 10 yıllık futbol kariyerimde ilk kez böyle bir şey yaşamıştım. Maçtan sonra da doktorlarımız sakatlığımı açıklamıştı. Haberi ilk aldığımda babamı aradım. Ben tesislerde, babam evdeydi. Hem ben hem de ailem duruma çok üzülmüştü ama biz İslam’ı en iyi şekilde yaşamaya gayret gösteren ve Müslümanlığı insanlığa yaymaya çalışan örnek aile olmaya çalışıyoruz. Aile olarak her işte bir hayır olduğunu tüm insanlara ispatlamaya çalışıyoruz. Bunu sakatlandığımda söylemiştim, babam da aynısını telefonda bana söyledi. Ayrıca, ‘Altı ay uzun bir süre gibi gözükse de zaman çabuk geçer’ dedi. Üzüldük ama her işte bir hayır vardı. Dualarla bu süreci atlatmaya çalıştık” şeklinde konuştu.
"Yaşadıklarımızdan ders almalıyız"
Koronavirüs salgını nedeniyle ekonomik anlamda futbol dünyasının olumsuz etkileneceğini belirten Ömür, “Kulüp gelirlerini büyük oranda yayın ve stadyum gelirleri oluşturuyor. Kulübümüz küçülmeye gidiyordu, ekonomik anlamda toparlamıştı hatta iyi bir seviyeye gelmişti. Ne yazık ki futbol dünyası virüsten fazlasıyla etkilenecek. Umarım bu sıkıntıyı en kısa zamanda en iyi şekilde atlatırız ve futbol devam eder. İnsanlar evlerine çekilince ülke olarak ne kadar güzel bir doğaya sahip olduğumuzu görmüş olduk. Hayvanlar özgürce hareket etmeye, doğa kendini yenilemeye ve güzelleşmeye başladı. Bizler doğayı hor ve acımasız kullanıyoruz. Elimizdeki çöpü rahatlıkla yere atabiliyoruz. Dikkatli olmuyoruz. Şimdi yaşadıklarımızdan ders alıp karantina sonrası dikkatli ve duyarlı olmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘Hüseyin Çimşir’in teknik direktör olmasına çok sevindim’
Hüseyin Çimşir ile yardımcı antrenörken daha fazla yakın olduklarını söyleyen Abdülkadir Ömür, “Kendisinin teknik direktör olmasına çok sevindim. Alınan karar sonrası arayıp tebrik etmiştim. Çok iyi ve düzgün bir insan. Çok iyi bir hoca. Taktiksel olarak takıma önemli katkıları olduğunu ve olabileceğini düşünüyorum. Bu yolda bizimle birlikte yürüyor. Yaptığımız görüşmelerde, ‘Sen daha iyi bir oyuncu tekniğine sahipsin. Bunu dışarıya çıkartmıyorsun. Saha içinde rahat ol. Sen kendini ne kadar rahat hissedersen takıma da o kadar rahat hissettirirsin’ dedi. Sürekli öz güven aşıladı. Onun bu yaklaşımı beni daha çok mutlu ve motive ediyor” şeklinde konuştu.