Çeviri - Gonca Tokyol
İran’da muhafazakârlar ve reformistler, ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran Devrim Muhafızları’nı ’terör örgütü’ listesine alması ihtimali karşısında birleşti. Seçim kampanyası döneminde Devrim Muhafızları’na yönelik sert eleştirilerde bulunan reformist Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD’nin böyle bir karar almasının “hataların en büyüğü” olacağını söyledi.
Çarşamba günü gerçekleşen hükümet toplantısında konuşan Ruhani, “Muhafızların askeri bir oluşum olduğunu düşünüyorlar. Devrim Muhafızları askeri bir oluşum değil. Onlar, insanların kalplerindeler. Devrim Muhafızları, tehlike günlerinde ulusal çıkarlarımızı savundu” dedi.
“Düşmanlarımız entrikaları karşısında farklı gruplar arasında görüş ayrılıkları yok”
“Biz tek bir toplumuz. Biz İranız. Düşmanlarımız entrikaları karşısında farklı gruplar arasında görüş ayrılıkları yok” diyen Ruhani, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yaptığı açıklamalarda, Batılı ülkelerle imzalanan nükleer anlaşma öncesinde yürütülen görüşmeler sırasında füze denemesi yapan Devrim Muhafızlarını, “çabaları baltalamakla” suçlamıştı.
Muhafızların ülkede büyük bir politik etkiye sahip olduğunun sık sık altını çizen Ruhani, İslam Devrimi'nden sonra yeni düzeni iç ve dış tehditlere karşı korumak amacıyla doğrudan doğruya devrimin lideri ve ilk dini lider Ayetullah Ruhullah Humeyni'ye bağlı olarak kurulan yapının kendi ekonomik çıkarlarını korumak adına muhafazakarları desteklediğini iddia etmişti.
"Trump sadece küfürden anlıyor"
İran Devrim Muhafızları (IRGC) sözcüsü Mesud Cezayiri, ABD'nin IRGC'yi 'terör örgütleri listesi'ne alma ihtimaline ilişkin "Amerikalılara yeni dersler öğretmenin zamanı geldi" açıklamasında bulunmuştu. Cezayiri, ”Anlaşılan Trump yönetimi sadece küfürden anlıyor ve gücün dünyadaki yeni anlamını idrak edebilmesi için biraz şoka ihtiyacı var” ifadelerini kullanmıştı.
İran hükümet sözcüsü Muhammed Bakır Nevbaht da "ABD bu adımı atarsa, teröristlerin tarafına katılmış olur" derken, İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in başdanışmanı Ali Ekber Velayeti, olası adıma karşı tüm seçeneklerin masada olduğunu kaydetmişti. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi de Tahran’ın böyle bir karar karşısında “sert, kararlı ve ezici” bir yanıt vereceğini duyurmuştu.