Ekonomi

ABD’nin 2 trilyon dolarlık planı piyasaları rahatlatmadı

ABD Hazinesi, finans sistemini kurtarmaya yönelik bir plan açıkladı. Ancak 2 trilyon dolarlık banka planı piyasaları tatmin etmedi.

11 Şubat 2009 02:00

ABD Hazine Bakanı Geithner, ABD finans sistemini kurtarmaya yönelik bir plan açıkladı. Ancak 2 trilyon dolarlık banka planı piyasaları tatmin etmedi. ABD borsaları dün yüzde 5’e yakın değer kaybetti. Bankaların sorunlu varlıklardan arındırılması noktasında yüzeysel kalan planın ne kadar etkili olacağı kısa vadede bilinmemekle birlikte piyasalar memnuniyetsizliğini hemen gösterdi.

ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner’ın, merakla beklenen finansal istikrar ve iyileşme planını piyasalarda beklenen havayı yaratmadı. ABD borsaları dün sert kayıplar gösterdi. Dow Jones Sanayi Endeksi yüzde 4.62, Nasdaq yüzde 4.20, S&P 500 yüzde 4.91 değer kaybetti. Asya ve Avrupa borsalarında da yüzde 2’nin üzerinde kayıplar görülüyor.

ABD’nin banka planı, bankaların elindeki varlıkların satın alınmasını ve kredilerin canlandırılması için 2 trilyon doların üzerine çıkabilecek harcamaları içeriyor. Ancak detayların netleşmemesi piyasalarda soru işaretlerine neden oluyor.

ABD Hükümeti, 700 milyar dolarlık kurtarma paketinden geriye kalan 350 milyar doların bir kısmı ve özel sektörden alacağı sermaye ile büyüklüğü en az 500 milyar dolar olan bir fon kuracak. Fonun büyüklüğü 1 trilyon dolara kadar çıkabilecek. Fonda toplanacak para, bankalardaki sorunlu varlıkların satın alınması için kullanılacak. Hükümet, sorunlu varlıkların fiyatını belirlemede inisiyatifi özel sektör yatırımcılarına bırakmayı düşünüyor.

Diğer yandan söz konusu fon, bankaların yeniden sermayelendirilmesi için de kaynak yaratacak. Hükümet ve özel sektör yatırımcıları, hangi bankaya sermaye desteği vereceğine, bankaları stres testine tabi tutarak karar verecek.

Testi geçip yardım alan kuruluşlar, bunun karşılığında yatırımcılara temettü ve hisse senedine çevrilebilir menkul kıymetler verecek. Hükümet ve yatırımcılar, banka ikramiyeleri, temettü ödemeleri, hisse geri alımları ve birleşmelere konusunda söz hakkına sahip olacak.

ABD’nin finansal istikrar ve iyileşme planı, bankaları sorunlu varlıklardan arındırmanın yanı sıra, kredi kanallarını rahatlatmayı da hedefliyor. Bu amaç doğrultusunda ABD Hazinesi, Fed ve Amerikan Federal Tasarruf Sigorta Fonu FDIC’nin katkılarıyla tüketici kredilerine yönelik varlığa dayalı menkul kıymet kredi kolaylığı programını 200 milyar dolardan 1 trilyon dolara çıkaracak. Bu kaynak, eskisinden farklı olarak tüketici kredilerinin yanı sıra mortgage’a dayalı varlıklarını da kapsayacak.

Ancak Timothy Geithner’ın açıkladığı plan piyasaların beklentilerini karşılayamadı. Sorunlu varlıkların nasıl satın alınacağı konusundaki detaylar yetersiz bulundu. Sorunlu varlıkların nasıl fiyatlandırılacağı, hükümetin özel sektörü nasıl ikna edeceği, özel sektörün fona ne kadar katkıda bulunacağı, hükümetin ek kaynağa ihtiyaç duyup duymayacağı ve planın ne kadar etkili olacağı hâlâ bilinmiyor.
 
ABD senatosu teşvik planını kabul etti

ABD Başkanı Barack Obama’nın krize karşı mücadelede desteklediği teşvik planı ise Kongre’nin üst kanadı Senato’da kabul edildi. 100 üyeli genel kuruldaki oylamada teşvik paketi 37’ye karşı 61 oyla geçti.56 Demokrat, iki bağımsız ve 3 ılımlı Cumhuriyetçi senatör, tasarı lehinde oy kullanırken, Cumhuriyetçilerin büyük çoğunluğu aleyhte oy verdi.

Daha önce Kongre’nin alt kanadı Temsilciler Meclis’inden geçen paketin boyutu ise 819 milyar dolardı. Senato’da kabul edilen paketin büyüklüğü ise 838 milyar dolar olarak belirlendi.

Senato’da kabul edilen metinle Temsilciler Meclisi’nden geçen metin birbirinden farklı olduğu için, iki taraf temsilcilerinden oluşacak bir uzlaştırma komitesi, iki metni birleştirecek ve bu nihai metin Kongre’nin iki kanadında tekrar oylanacak.

Bir yasanın Kongre’den geçmesi için, iki kanatta kabul edilen metinlerin, birbirinin aynısı olması gerekiyor.

Teşvik paketi, devletin dev altyapı projeleri için yapmayı planladığı harcamalardan ve vergi indirimlerinden oluşuyor.

Obama, paketin gecikmesi durumunda ekonomik krizin felakete dönüşebileceği uyarısında bulunmuştu.