Başbakan Erdoğan’ın defalarca dile getirdiği, “AB’den imtiyaz değil adalet istiyoruz” eleştirisi Avrupa’dan da destek gördü.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen, “Türkiye enerji ve güvenlik açısından Avrupa için kritik öneme sahip. Ancak, Ankara’ya güvenilir bir çizgi sunamadık. Tutarsız mesajlarımız AB’nin samimiyetine gölge düşürdü” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın defalarca dile getirdiği, “AB’den imtiyaz değil adalet istiyoruz” eleştirisine Avrupa’dan da destek geldi. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Verheugen, “Türkiye enerji ve güvenlik açısından Avrupa için kritik öneme sahip. Ancak; Ankara’ya güvenilir bir çizgi sunamadık. Verdiğimiz tutarsız mesajlar AB’nin samimiyetine gölge düşürdü” dedi.
Alman EPD haber ajansına konuşan Verheugen, Türkiye’nin AB sürecine destek açıklarken, enerji ve güvenlik açısından Türkiye’nin AB için çok büyük önem taşıdığına işaret etti. Verheugen, Türkiye’nin Avrupa’nın bütün güneydoğu kanadının güvenliğini sağladığına dikkat çekti. Verheugen, AB’nin yıllardır Türkiye’ye çelişkili mesajlar verdiğini, bunun da Türkler arasında AB’nin kendilerine karşı samimi olup olmadığı konusunda soru işaretleri oluşturduğunu söyledi.
Türkiye gazetesinin haberine göre, siyasi olarak yapılan en büyük hatanın, AB’nin Türkiye’ye net bir perspektif verilmesi gerektiğini vurgulayan Verheugen, Ankara’ya şu mesajın iletilmesini önerdi: “AB’ye üye olup olamayacağınız size bağlı. Şartları yerine getirdiğinizde, kayıtsız şartsız, biz buna hazırız.” Türkiye’ye üyelik yolunda kolaylıklar yapılmasının ya da ek şartlar getirilmesinin söz konusu olmadığını belirten Verheugen, AB üyelik sürecinin Türkiye’de büyük bir siyasi ve toplumsal dönüşüm getirdiğini, toplumun büyük bir bölümünde değer değişiminin sağlandığını kaydetti.
Değerler evrensel
Bazı değerlerin yalnızca Hıristiyan kültürüne ait olduğunu söylemenin doğru olmadığını kaydeden Verheugen, insan haklarının “evrensel” olduğunu, “İslam’ın demokrasi, hukuk devleti ve azınlıkların korunmasıyla bir arada olabileceğini” söyledi.
Verheugen, AB’nin yıllardır Türkiye’ye çelişkili mesajlar verdiğini, bunun da Türkler arasında AB’nin kendilerine karşı samimi olup olmadığı konusunda soru işaretleri oluşturduğunu söyledi.
