Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, 14 Ekim'de açıklayacağı İlerleme Raporu'nda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü "siyasi partiler ve devlet kurumları arasında diyaloğu teşvik etmesi ve dış politikada oynadığı aktif rol" nedeniyle övecek.
İlerleme Raporu taslağında, "Önde gelen siyasi partiler arasındaki kavgacı siyasi atmosferde Cumhubaşkanı, devlet kurumlarının doğru işleyişi yanında siyasi partiler arasında ve sivil toplumda diyaloğu teşvik etmeye çalıştı" deniliyor.
Cumhurbaşkanı Gül'ün sık sık Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin önemini vurgulayarak AB reformlarının hızlandırılması çağrısı yaptığı hatırlatılan belgede, "Cumhurbaşkanı, dış politikada aktif rol oynamayı sürdürerek sık sık dış geziler yaptı. Irak'a Cumhurbaşkanı düzeyinde 33 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği ziyaret, Kürt meselesinde olumlu bir atmosfere katkıda bulundu" değerlendirmesi yapılıyor.
AB Komisyonu, geçen yılki raporunda da Cumhurbaşkanı Gül'ü, "uzlaştırmacı rolü, hükümetle iyi çalışma ilişkisi, AB reformlarına desteği ve Ermenistan'a yaptığı ziyaret" nedeniyle övmüştü.
Siyasi reformlarda somut ilerleme 'sınırlı'
Taslak belgede, Ocak ayında AB işlerinden sorumlu Devlet Bakanı olarak atanan Egemen Bağış'ın "Türkiye'nin ilk tam zamanlı başmüzakerecisi" olduğu hatırlatılarak, Türkiye'nin AB üyeliği hazırlıklarını daha etkin hale getirerek katılım müzakerelerinde bakanlıklar arası işbirliğini geliştirdiği belirtiliyor.
Türkiye'de son 1 yıldaki siyasi gelişmeleri ve reformları değerlendiren AB belgesinde Bağış, sivil toplum örgütleri dahil ilgili tüm taraflarla toplantılar düzenleyerek AB sürecinin daha iyi anlaşılması ve buna herkesin katılması için çalışmakla övülüyor.
Hükümetin daha etkin çalışabilmesi için Haziran ayında Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'ni (ABGS) yeniden yapılandırdığı ve Dışişleri, İçişleri ve Adalet bakanlarıyla Devlet Bakanı ve Başmüzakereci'den oluşan Reform İzleme Grubu'nun 2 ayda bir düzenli toplanarak AB reformlarına büyük destek verdiği ifade edilen belgede, "Buna karşın (hükümet tarafındaki) bu tür çabalar daha somut ilerlemeyle sonuçlanmalı. TBMM'deki büyük çoğunluğu ve halktan aldığı güçlü yetkiye rağmen hükümet, genel olarak siyasi reformlarda sınırlı somut ilerleme sağladı" görüşü savunuluyor.
Yargı reformu stratejisine destek
İlerleme Raporu taslağında, "yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve yeterliliği hakkındaki endişelerin sürdüğü" belirtilerek "Üst düzey yargı ve ordu mensuplarıyla, yargıçlar ve savcılar derneği, önemli davalarda yargının tarafsızlığını tehlikeye sokabilecek açıklamalarda bulunuyorlar" deniliyor.
Taslak AB belgesinde, Şemdinli iddianamesini hazırlayan savcı Ferhat Sarıkaya'nın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından meslekten ihraç edildiği hatırlatılarak "bu orantısız kararın HSYK'nın bağımsızlığı hakkında şüpheler uyandırdığı" dile getiriliyor.
Hükümetin ağustos ayında onay verdiği yargı reformu stratejisini "herkesin görüşü alınarak hazırlanması ve doğru yönde reformlar içermesi" nedeniyle memnuniyetle karşılayan AB Komisyonu, kapsamlı stratejinin yargının tarafsızlığı, bağımsızlığı, verimliliği ve etkinliği, mesleki uzmanlaşması ve yargıya güvenin artırılması sorunlarına çözümler içerdiğini düşünüyor.