Avusturya'nın dün sekiz Balkan ülkesiyle bir mülteci zirvesi yapmasına kendisinin davet edilmeyişi yüzünden tepki gösteren Yunanistan, Viyana'daki büyükelçisini geri çekti.
BBC Türkçe'nin haberine göre, Yunan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, krizi çözmek için tek taraflı adımlarla uluslararası mevzuat ve Avrupa hukukuna aykırı davranışların Avrupa'nın birliğinin temellerine darbe vuracak girişimler olacağı vurgulandı.
Yunanistan'dan açıklama
Açıklamada ''Mülteci kriziyle mücadelenin sorumluluğu tek bir ülkeye yüklenemez'' ifadelerine yer verildi. Avusturya ise Yunanistan'ı mülteci akınını durdurmak için yeterince sıkı önlemler almamakla suçluyor.
Ülkenin İçişleri Bakanı Johanna Mikl-Leitner, eğer akın kontrol altına alınmazsa "AB'nin bekasının tehlikeye gireceğini" söylüyor. Viyana hükümeti dünkü zirveden ortaya çıkan önerileri, bugün AB içişleri bakanlarının Brüksel'deki toplantısına sundu.
Avusturya, Slovenya, Hırvatistan, Bulgaristan, Arnavutluk, Bosna, Kosova, Makedonya, Karadağ ve Sırbistan'ın imzasını taşıyan bildirgede şöyle deniyor:
İltica hakkı "istediği ülkeyi seçmek" anlamına gelmez.
Schengen Anlaşması'nı imzalayan tüm ülkelerin, AB'ye "giriş koşullarını taşımayanları" sınırdan çevirmesi gerekir.
AB'ye girişte ortak standartlar belirlenmeli: Gelen herkesin parmak izi alınmalı, pasaportu olmayan ya da sahte belge taşıyanlar geri gönderilmeli.
'Ruhlar deposu'
Bu önerileri sert bir dille eleştiren Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras ise ülkesinin bir "ruhlar deposuna" dönüştüğünü ve bu krizle başbaşa bırakılmaması gerektiğini söyledi.
BBC'nin Avrupa muhabiri Chris Morris, toplantıda atmosferin son derece gergin olduğunu, bakanların sürekli birbirlerini suçladığını ve birliğin mülteci ve Schengen politikalarının çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor.
Muhabirimize konuşan bir diplomat "durumun kötü olduğunu ve daha da kötüye gittiğini" söyledi. "Giriş koşullarını taşımayanlar" ifadesiyle neyin kastedildiği henüz açıklığa kavuşturulmadı ancak yalnızca Suriyeliler ile Iraklıların alınacağı şeklinde yorumlanıyor.
Makedonya geçen hafta sonunda mülteciler arasında hatırı sayılır bir grup oluşturan Afganları Yunanistan sınırından geri çevirmeye başlamıştı. Avusturya da bir süredir günde sadece 80 mülteci alıyor.
Bu tek taraflı kısıtlamalar sonucunda binlerce mülteci Yunanistan'da mahsur kaldı. Bu sayının önümüzdeki haftalarda, havaların da ısınmasıyla hızla artması bekleniyor. Atina hükümeti, Avusturya ile Balkan ülkelerinin dün yaptığı toplantıya davet edilmemiş ve bundan duyduğu memnuniyetsizliği gruba iletmişti.
Atina'dan veto tehdidi
Yunanistan eğer diğer AB ülkeleri kota usulüyle mültecileri paylaşmazsa, yakında yapılacak AB Mülteci Zirvesi'ndeki tüm kararları veto edeceğini söylüyor.
Almanya'nın başını çektiği bir grup ülke, Ankara ile anlaşma yapılarak mültecilerin çoğunun Türkiye'ye geri gönderilmesini, bir kısmının da kotalar belirlenerek AB ülkelerine dağıtılmasını öneriyor.
Bu formülü kabul etmediğini şimdiden ilan eden Romanya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya gibi AB ülkelerinden biri olan Macaristan, dün teklifi halkoylamasına sunacağını açıkladı.
Başbakanları Victor Orban da bugün planı "hayalden ibaret" sözleriyle eleştirdi. Orban "Gidip Sayın Erdoğan'a sınırlarımızı koruması için yalvarıyoruz. Karşılığında da para ve bir takım sözler veriyoruz. Çünkü kendi sınırlarımızı bile koruyamaz haldeyiz" dedi. Uluslararası Göç Örgütü rakamlarına göre Avrupa'ya bu yılın ilk iki ayında 100 bin, geçen yıl bir milyondan fazla mülteci ulaştı.