T24 - Euro Bölgesi'ndeki borç krizi konusundaki kritik zirvede sabaha kadar görüşen AB liderlerinin toplantısından, 27 üye ülkenin 23’ünün yeni AB anlaşması kapsamında olması kararı çıktı. Liderler görüşmelere bugün de devam diyor.
Aile fotoğrafı çekiminde David Cameron ile Nicolas Sarkozy arasında gerginlik gözlendi...
AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, yeni anlaşmanın 17 Euro bölgesi ülkesi ve 6 diğer AB üyesini kapsayacağını belirtti. Rompuy ayrıca, bu ülkelerin uluslararası Para Fonu IMF'ye 200 milyar Euroluk ek kaynak sağlayacağını söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de, sabahın ilk ışıklarıyla sona eren görüşmelerden sonra yaptığı açıklamada, tüm AB üyelerini kapsayan bir anlaşmayı tercih ettiğini, ancak İngiltere'nin tutumu nedeniyle bunun mümkün olmadığını söyledi. Sarkozy, İngiltere'nin bazı mali kurallardan muaf tutulmayı teklif ettiğini belirtti. Sarkozy, "Bunu kabul edemezdik. Zaten yeterli derecede kural olmadığı için şu anki sorunları yaşıyoruz" dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı, yeni AB anlaşması'nın gelecek Mart'a kadar hazır olması gerektiğini vurguladı. Sarkozy, Macaristan'ın anlaşma dışında kalmaya karar verdiğini, Çek Cumhuriyeti ve İsveç'in ise öncelikle parlamentolarına danışmayı istediklerini belirtti. Sarkozy, "Diğer bütün ülkeler hükümetler arası anlaşmaya katılmak istedi" dedi.
Cameron daha önce yaptığı açıklamada, genel olarak İngiltere'nin, özel olarak da Londra'nın finans merkezi City'nin çıkarlarına zarar verecek her türlü kararı veto edeceğini söylemişti. Yeni açıklamasında Cameron eğer diğer ülkeler bir grup oluşturup yeni finansal düzenlemeler ve çalışma yasaları getirirlerse İngiltere’nin bütün Birleşmiş Milletler kollarının kullanımı bırakabileceğini ekledi.
'Güvenilirlik artacak'
Almanya Başbakanı Angela Merkel de zirvede alınan kararların Euro Bölgesi'nin güvenilirliğini arttıracağını belirtti.
Merkel, "Ben hep Euro Bölgesi'ndeki 17 ülkenin güvenilirliğini geri kazanması gerektiğini söyledim. Bence bu olabilir ve bugünün kararlarıyla olacaktır' dedi.
Alman-Fransız planı şu değişiklikleri öngörüyor;
- AB Komisyonu'nun aşırı bütçe açığı veren ülkeleri cezalandırma yetkisinin olması
- Euro Bölgesi'ndeki 17 ülkenin anayasalarına denk bütçe yapacağı taahhüdünü koyması
- Euro Bölgesi ülkelerinin ortak kurumlar ve mali işlem vergisi sistemine sahip olması
- Gelecekte gerekebilecek kurtarma paketlerinde, Yunanistan örneğinde olduğu gibi özel yatırımcıların yükün bir kısmını üstlenmemesi
- Euro bölgesi ülkeleri, zor durumdaki ülkelere yardım için IMF’ye 200 bin Euro’ya kadar yardım yapmak zorunda olacak.
- Euro bölgesinin iki yardım fonu olan Avrupa Denge Mekanizması(ESM) ve Avrupa Finansal Denge Tesisi’ni (EFSF) Avrupa Merkezi Bankası (ECB) yönetecek.
Brüksel'deki görüşmeler bugün de devam ediyor.
Cameron'un kararı ilişkileri değiştirecek
Cameron’ın kararı İngiltere’nin Birleşmiş Milletlerle bütün ilişkisini değiştirebilecek nitelikte. Euro kullanımı ve pasaportsuz Schengen alanı projeleri İngiltere’nin katılımı olmadan gerçekleştirilmişti. İngiltere birliğe katıldığından bu yana ilk kez önemli bir anlaşma İngiltere’nin imzası olmadan gerçekleşebilir.
Brüksel ise, İngiltere’nin tehlikeli bir oyun oynadığını çünkü finansal düzenlemelerin çoğunluk oyuyla karar verildiğini ve İngiltere’nin veto hakkı olmadığını ve İngiltere’nin şu anda anlaşmayı durduran bir azınlık olabileceğini ama daha çok ülke katıldıkça İngiltere’nin gücünün azalacağını belirtiyor.
Borsa düştü
Zirvenin ilk saatlerinde, Avrupa Merkez Bankası'nın borçlu ülkeler için büyük bir yardım paketinin gündemde olmadığını açıklaması ardından dünya piyasalarında hisseler değer kaybetmişti.
Dün Dow Jones, yüzde 1,6, Fransa'da Cac40 yüzde 2,5, İtalya'da FTSE MIB endeksi yüzde 4,3 düştü.
Bu sabah da euro ile Asya'daki hisse ve emtia borsaları güne değer kaybıyla başladı.