T24- Ergenekon soruşturması kapsamında gazetecilere yönelik son operasyona ABD ve AB’den açık ve net tepki geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, son gözaltılarla ilgili olarak "Türkiye'deki gidişattan kaygılarımız var" dedi. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı Helene Flautre da, bazı gazetecilerin gözaltına alınmasından "derin endişe duyduğunu" bildirdi.
Crowley, günlük basın toplantısında, Türkiye'de gazetecilerin gözaltına alınmasıyla ilgili soru üzerine, bu konuda, devam eden gelişmeleri izleyeceklerini söyledi.
İnceleme ya da soruşturmaların şeffaf şekilde ilerlemesi çağrısında bulunduklarını belirten Crowley, Türkiye ile temas etmeye ve bağımsız ve çoğulcu medya için çağrıda bulunmaya devam edeceklerini bildirdi.
Crowley, bunun sağlıklı demokrasi için kritik olduğunu belirterek, "Yıllık insan hakları raporumuzda küresel basın özgürlüklerine ilişkin değerlendirmelerimizi sürdüreceğiz" dedi.
'Endişeliyiz'
"ABD Başkanı Baracak Obama'nın Türkiye'deki gazetecilere yönelik yıldırmaların farkında olup olmadığı ve gündeme getirip getirmediği" yönündeki bir soru üzerine Crowley, bunun Beyaz Saray'a sorulması gerektiğini, ancak ABD yönetimi olarak bu konulara odaklanmaya devam ettiklerini söyledi.
Sözcü Crowley, "bu gözaltıların sistematik olduğunu düşünüp düşünmediği" yolundaki bir soru üzerine de, "Bu konuda bir yargıda bulunmak zor. Kamuoyunun önünde dile getirdiğimiz gibi Türkiye'deki gidişattan kaygılarımız var. Bu gelişmelerle ilgili olarak Türk yetkililerle temasları sürdürüyoruz. Bu konuları çok yakından takip edeceğiz" diye konuştu.
ABD'nin bu konulara yönelik "kırmızı çizgisinin olup olmadığının" sorulması üzerine Crowley, dünya genelinde basın özgürlüğünün önemli savunucusu olduklarını belirterek, bu gelişmeleri, diğer ülkeler ve Türkiye'ye ilişkin sürdürdükleri insan hakları değerlendirmlerinin parçası olarak takip ettiklerini kaydetti.
AB de derin kaygılı
Flautre, yaptığı yazılı açıklamada, gözaltına alınanlardan Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın yaptıkları araştırmacı gazetecilik çalışmalarının uluslararası düzeyde kabul gördüğünü belirterek, bu isimlerin "Ergenekon darbe planlayıcıları gibi ulusalcı hareketlerle bağlantılı olabileceklerine inanmanın zor olduğunu" savundu.
Gazeteci Şener'le yakın zamanda görüştüğünü ve "entellektüel yoğunluğundan ve kararlılığından etkilendiğini" belirten Flautre, Ergenekon soruşturmasıyla bağlantılı olarak gözaltına alınması karşısında duyduğu "derin güvensizliği" dile getirdi.
"Türkiye'de demokratikleşmenin geleceği ve yargının saygınlığı için Ergenekon davasında usul hataları yapılmamasını" isteyen Flautre, Türk makamlarına "bu davada uluslararası insan hakları standartlarına tam uyulması ve soruşturmanın azami ihtiyatla yürütülmesi" çağrısı yaptı.
IPI: Derhal serbest bırakılmalılar
Ergenekon soruşturmasındaki son gözaltılarla ilgili Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) de yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada IPI Dünya Basın Kahramanı Nedim Şener'in de bulunduğu çok sayıda gazetecinin gözaltına almasından derin endişe duyulduğu belirtildi.
IPI Direktörü Alison Bethel Mc Kenzie'nin açıklaması ise şöyle ifade edildi:
"Biz aralarında IPI Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı Nedim Şener'in de bulunduğu Türk gazetecilerine yönelik yeni tutuklamalardan çok endişe duyuyoruz.
Mesleğini yerine getirdiği için hiçbir gazeteci tutuklanmamalı, cezalandırılmamalı, hapsedilmemeli, hiç bir şekilde taciz edilmemelidir, muhalif görüşlerini bildirmek de buna dahildir. Yetkililerden, mesleklerini icra ettikleri gerekçesi ile gözaltına alınan gazetecilerin derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Dört başı mamur, farklılıklar barındıran, eleştirel medya sağlıklı demokrasinin köşe taşıdır."
SINIR TANIMAYAN GAZETECİLER:
Gelişmeler karşısında şaşkınız
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, gözaltılar hakkında internet sitesinde yaptığı açıklamada, “Hükümeti devirmeyi amaçlayan bir plana dahil oldukları şüphesiyle, Perşembe günü gazetecilere yönelik yapılan araştırma ve gözaltılar karşısında şaşkınlığa uğradıklarını” belirtti.
Örgüt, gözaltına alınan gazetecilerin, Ergenekon davasına ışık tutulmasına yardımcı olduklarını, ancak hükümetle, laik ve aşırı milliyetçi muhalefet arasındaki gerginlikte bedeli ödeyen taraf olduklarını ifade etti.
RSF, “Kara Perşembe” başlığıyla yaptığı açıklamada, “Politik ve ideolojik rekabetin var olduğu zor bir dönemde işlerini yapmaya çalışan gazetecilere, 'terör örgütüne üye olmak suçlaması' yapılmasını üzüntüyle karşılıyoruz… Gerginliğin düşük olduğu bir dönemin ardından, gazetecilerin, hükümetle bağdaşmayan gerçekleri haber yaptıkları için yeniden baskı altında kaldıklarını görmek bizi rahatsız etti” denildi.
Öte yandan başta Ahmet Şık ve Nedim Şener olmak üzere gazetecilere yönelik operasyon dış basının gündemine girdi. İşte yabancı basın yayın organlarının Türkiye'deki gözaltılara bakışını yansıtan haberleri
REUTERS: Avrupa Komisyonu Türkiye’deki gözaltılardan endişe duyuyor
Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, hükümeti devirmeyi amaçlayan bir plana dahil oldukları gerekçesiyle gazetecilerin gözaltına alınmasını endişeyle takip ettiklerini belirtti.
GUARDIAN: Gazeteciler işlerini yaptıkları için suçlanmamalı
Yedi gazeteci, hükümeti devirmeyi amaçladığı iddia edilen bir planı soruşturan polis tarafından tutuklandı. Tutuklananlar arasında, geçen yıl Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) tarafından Dünya Basın Özgürlüğü’nün kahramanı ilan edilen Nedim Şener’de bulunuyor.
Ayrıca, Ak Parti’nin öne gelen eleştirmenlerinden Prof. Yalçın Küçük’de tutuklananlar arasında.
Hükümeti devirmeye yönelik planların arkasında olduğu düşünülen Ergenekon’un üyesi olduğu şüphesiyle onlarca iş adamı, emekli subay, gazeteci ve akademisyenin aralarında bulunduğu isim şu an hapiste. Bu kişiler terör ile darbe suçlamalarıyla yargılanıyor.
IPI direktörü Alison McKenzie, “Hiçbir gazeteci sadece işini yaptığı için tutuklama, suçlama, hapis cezası veya diğer taciz ve korkutmalara maruz kalmamalı… Yetkilileri, işlerini yaptıkları için tutuklanan gazetecileri serbest bırakmaya çağırıyoruz” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü P.J Crowley, geçen ay yaptığı açıklamada, “ABD’nin Türkiye’deki gazetecilere baskı uygulanması yönündeki eğilimlere karşı endişe beslediğini” belirtmişti.
NEW YORK TIMES: Muhalifleri cezalandırmak için bahane
Perşembe günü Ergenekon soruşturması kapsamında yedi gazeteci gözaltına alınırken, tutuklamaları eleştirenler, Ergenekon soruşturmasını “muhalifleri etkisizleştirmek için bahane” olarak nitelendirdi.
Tutuklanan gazeteciler arasında, “araştırmacı gazeteci Nedim Şener, AKP’yi en çok eleştiren isimlerden Yalçın Küçük ve Gülen hareketi Türkiye’nin güvenlik güçlerine sızdığını öne süren Ahmet Şık” yer alıyor.
Şener ve Şık, gözaltına alırken kameralar önünde meydan okuyan bir tavır sergilerken, Şık, “dokunan yanar” diye bağırdı.
Onlarca muvazzaf ve emekli subay, aydınlar ve siyasetçiler, savcıların Ergenekon olarak adlandırılan bir örgütün soruşturmasında gerçekleştirildiğini söyledikleri çeşitli komplolarla ilgili olarak tutuklandı.
TSK liderleri, askerlerin öncülüğündeki herhangi bir plan olduğunu reddetti. Hükümeti eleştirenler, soruşturmanın hükümet muhaliflerini cezalandırmak için bir bahaneye dönüştüğünü belirtti.
ASSOCIATED PRESS: Türkiye’de polis gazetecileri gözaltına aldı
Perşembe günü yapılan tutuklamalar, Ergenekon soruşturması kapsamında Oda TV’ye düzenlenen baskınların devamı olarak gelişti. ABD, geçen ay Oda TV’ye yapılan baskının ardından Türkiye’deki basın özgürlüğü hakkındaki endişelerini ifade etmişti.
Muhalefet, yapılan tutuklamaların, Haziran ayındaki seçimler öncesinde hükümete yönelik eleştirileri susturmayı amaçladığını belirtiyor.
Avrupa Birliği (AB) ve Gazetecileri Koruma Komitesi, Türkiye’yi, hükümeti devirmeyi amaçladığı iddia edilen komployla ilgili önemli haber ve yorumları bastırmakla suçladı.
AFP: Ödül sahibi gazeteci darbe şüphelisi
Elinde gözaltına alma kararı bulunan polis, birçoğu gazeteci olan 11 kişinin evine baskın düzenledi. Baskın, geçtiğimiz ay düzenlenen ve AB ile AB’nin tepkisini çeken baskına benzer tepkilere neden oldu.
Gözaltına alınan şüpheliler arasında bulunan araştırmacı gazeteci Nedim Şener, geçen yıl Uluslararası Basın Enstitüsü’nün “Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı” ödülünü almıştı.
Televizyonlar, Şener’i araca bindiren polisleri gösterirken, komşuları alkışlarla Şener’e destek verdi. Savcılar, Şener ve diğer gazetecilerin üyesi oldukları şüphesiyle tutuklandıkları Ergenekon örgütünün, “silahlı terörist organizasyon” olduğunu öne sürüyor.
Şubat ayında, Ergenekon’u eleştiren Oda TV’de çalışan üç gazeteci, Ergenekon’la bağlantıları oldukları gerekçesiyle tutuklandı. Washington, bu tutuklamaların ardından “Türkiye’deki gazetecilerin korkutulmasına yönelik eylemler” nedeniyle endişelerini dile getirmişti.
CNN: Dink cinayetini araştıran gazeteciye gözaltı
Perşembe günü yapılan baskınlarda, hükümeti devirmeyi amaçladığı iddia edilen bir plana dahil olmakla suçlanan en az 11 kişi tutuklanırken, aralarında altı tane de gazeteci bulunuyor.
2007’den beri devam eden Ergenekon davası kapsamında yapılan baskınlar, geçen ay düzenlenen baskın ve gözaltıları takip etti. Tutuklananların arasında bulunan yazar Ahmet Şık, Ergenekon hakkında yazdığı iki kitap yüzünden “soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekle” suçlanıyor.
Tutuklanan gazeteci Nedim Şener ise suikasta kurban giden Ermeni asıllı Türk gazeteci Hrant Dink cinayeti hakkında iki kitap ve birçok makale yazmıştı. Şener kitaplarında, Dink’in suikastını engellemek aşamasında yetkilileri yetersiz kalmakla eleştirmişti.
Türkiye, isyan hareketlerine sahne olan Arap ülkeleri için politik model olarak gösterilirken, İslam kökenli Ak Parti’nin gazeteci ve muhalifleri susturduğuna yönelik endişeler var.
Son iki yıl içinde, Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün basın özgürlüğü indeksinde 102’inci sıradan 138’inciliğe geriledi.