Düşünce kuruluşu CSIS tarafından düzenlenen Küresel Güvenlik Zirvesi'nde konuşan ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, ABD'nin küresel çapta etkinliğini yitirmeye başladığı algısının gerçek dışı olduğunu dile getirdi ve "Dünyanın tek lideri olmaya devam ediyoruz" dedi.
Yeni dönemdeki zorluklardan bahseden Hagel, dünyanın yüzde 40'ından fazlasını genç nüfusun oluşturduğunu ve bunların yüzde 90'ının ABD ve Avrupa dışında yaşadığını hatırlatarak, "Ortadoğu ve Sahra-altı Afrika ülkeleri gibi çalkantılı bölgeler, nüfusları arttıkça, eğitim ve iş fırsatlarının gerisinde kaldıkça nüfusa bağlı zorlukları deneyimlemeye devam edecekler ve küresel barış, refah ve istikrara daha fazla belirsizlik ve risk getirecekler" diye konuştu.
Siber tehlike, terörizm gibi konulara da değinen Hagel, bunun yanında, Asya-Pasifik, Ortadoğu ve başka yerlerdeki çatışmaların ABD, Rusya veya Çin'i içine alan geniş çaplı anlaşmazlıklar ortaya çıkarma potansiyeli taşımaya devam ettiğini dile getirdi.
Hagel, en karmaşık ve zor tehditlerin bazılarının İran ve Kuzey Kore gibi şeffaf olmayan ve güçlü silahlanmış ülkelerden geldiğini de belirtti.
Tüm bu zorlukların öngörülebilir bir geleceğe kadar kalmaya devam edeceğine işaret eden Hagel, 21. yüzyılın küresel tehdit ve problemlerine kısa vadeli çözümlerin bulunmadığını bildirdi ve bu noktada NATO'da birlikte çalışmanın önemine dikkati çekti.
'Kibir uyarısı'
Bu zorlukların sadece Amerika'nın sorumluluğu altında olmadığını ama ABD'nin devam eden küresel liderliğini gerektirdiğini belirten Hagel, "Diğer hiçbir ülke, uluslararası topluma liderlik edecek istek, güç, kapasite ve müttefikler ağına sahip değil. Ancak liderliği sürdürmek, sadece gücümüzü giderek artırmamıza değil, sınırlarımızı bilmeye ve etkimizi akıllıca kullanmaya da bağlı. Amerika'nın düşüşüne dair yanlış algılara kapılmamalıyız. Dünyanın tek lideri olmaya devam ediyoruz. Ama kibir hastalığı da Amerika'nın büyük gücünü geri çevirebilir. Bu hataya da düşmemeliyiz" ifadesini kullandı.
'Askeri güç yeterli değil'
ABD'nin değişim stratejisinde ordunun rolüne de değinen Hagel, ABD ordusunun Amerikan gücü ve dış politikasının hayati araçlarından biri olmaya devam edeceğini, ancak bunun akıllı, dikkatli ve doğru yargılarla kullanılması gerektiğini söyledi.
Birçok güvenlik zorluklarının önemli diplomatik, ulusal, küresel, ekonomik ve kültürel yönleri bulunduğuna işaret eden Hagel, "Bunlar sadece askeri güçle çözülemez, çözülmeyecektir" dedi.
Suriye ve İran örneği
ABD'nin askeri gücünün Suriye'de yeni bir diplomatik çaba yarattığını ifade eden Hagel, ABD ordusu olarak Esad üzerinde baskı yapmayı sürdüreceklerini söyledi. Hagel, İran ile diplomatik temaslara girerken, Basra Körfezi ve Ortadoğu'nun genelinde İran'ın istikrarı bozan faaliyetlerini azaltmak için ABD ordusunun hazır bulunmaya da devam edeceğini bildirdi.
Hagel, sorunlara etkili ve akıllıca çözümler bulunması gerektiğini, bu noktada askeri gücün her zaman bir seçenek olması gerektiğini ama bunun aynı zamanda son seçenek olarak tutulması gerektiğini bildirdi.