ABD, İran’la nükleer anlaşmanın yeniden devreye sokulması yönünde bir adım attı. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Tahran'ın sivil amaçlı nükleer programına yönelik ABD Eski Başkanı Donald Trump döneminde kaldırılan yaptırım muafiyetlerinin yeniden getirileceğini açıkladı. Bu adımın, Viyana’da son evreye gelen nükleer müzakerelerindeki teknik meselelerin çözümünde kolaylık sağlamaya yönelik olduğu belirtildi.
ABD'nin yeniden yürürlüğe koyduğu yaptırım muafiyeti sayesinde diğer ülkeler ve şirketler, ABD yaptırımlarına maruz kalmadan İran’ın sivil amaçlı nükleer faaliyetlerine dahil olabilecek. Üst düzey bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Washington’ın bu hamlesinin İran’a verilen bir taviz anlamına gelmediğinin altını çizerek, Viyana’daki müzakerelerde uzlaşmaya yakın olunduğu şeklinde de yorumlanmaması gerektiğini belirtti.
İran: Olumlu, ama yeterli değil
Washington'ın attığı bu adıma İran’dan yanıt gecikmedi. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, yaptırımların hafifletilmesini olumlu bulduklarını ancak yeterli görmediklerini açıkladı. ISNA haber ajansı, Abdullahiyan’ın "Bazı yaptırımların kaldırılması tam anlamıyla iyi niyetlerinin göstergesi olarak okunabilir. Amerikalılar bundan bahsediyor, ancak şu bilinmeli ki, kağıt üzerinde olanlar iyi olsa da yeterli değil’’ ifadelerine yer verdi.
Viyana’da uluslararası nükleer anlaşmanın yeniden yürürlüğe sokulmasına yönelik İran’la müzakerelerin sekizinci turu yürütülüyor. 2021'in Nisan ayında başlayan müzakerelerden henüz somut bir sonuç alınamamıştı. Nükleer programının tamamen barışçıl olduğunu savunan Tahran, ABD’nin uyguladığı yaptırımların tamamının derhal kaldırılmasını talep ediyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da, İran’la yaşanan ihtilafta zamanlamanın önemine dikkat çekmişti. Baerbock, müzakerelerde temel meseleler çözümsüz kalmaya devam ettikçe, Tahran’ında nükleer programına devam ettiği uyarısında bulunmuştu.
Nükleer anlaşma nedir?
2015 yılında İran ile Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin'in yanı sıra Almanya ve AB tarafından da imzalanan anlaşma, İran'a yönelik yaptırımların durdurulması karşılığında Tahran'ın da nükleer programını sınırlandırmasını öngörüyordu. ABD, İran'la imzalanan nükleer anlaşmadan 2018 yılında eski Başkan Donald Trump'ın kararıyla tek taraflı olarak çekilerek Tahran'a yönelik yeni yaptırımları yürürlüğe sokmuştu. Ancak anlaşmaya taraf olan İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya; ABD'nin bu adımını eleştirerek mutabakata bağlılıklarının sürdüğünü bildirmişti. İran ise Trump yönetiminin tavrına tepki olarak anlaşmadan doğan yükümlülüklerini aşamalı olarak terk etme politikası izlemişti.