Gündem

ABD kriptoları: Balyoz davası askeri tetikler!

WikiLeaks sitesinde Türkiye'ye ilişkin bir iç yazışmaya yer veriliyor.

20 Ocak 2011 02:00


T24- WikiLeaks'in sızdırdığı ABD Dışişleri yazışmalarına göre, Amerikalı diplomatlar Balyoz operasyonu sırasında önde gelen askeri yetkililerin tutuklanmasının, "beklenmedik bir askeri tepkiyi" tetikleyebileceğinden şüphelendi. İç yazışmada, ayrıca Ergenekon davası kast edilerek "Ordunun gerekli gördüğünde siyasi olaylara müdahale planları olduğu" bilgisi yer alırken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kamuoyunda e-muhtıra olarak bilinen 27 Nisan bildirisini 22 Temmuz seçimlerinde sandığa lehine yansıttığı ifadesi yer aldı. Yazışma "Burada her gün, yeni bir gün ve hiç kimse tüm bu koreografinin nerede bozulacağından emin olamaz. O halde, dikkat edin" uyarısıyla son buluyor. 


BBC Türkçe'de yayımlanan habere göre, Guardian gazetesi, Amerikalı diplomatların Dışişleri Bakanlığıyla iç yazışmalarını sızdıran WikiLeaks sitesinde Türkiye'ye ilişkin bir iç yazışmaya yer veriliyor.

İç yazışmaya göre Amerikalı diplomatlar geçen yıl Balyoz operasyonu sırasında önde gelen askeri yetkililerin tutuklanmasının, "beklenmedik bir askeri tepkiyi" tetikleyebileceğinden kaygılandı.

"Balyoz Darbe Planı" iddiaları kapsamında 196 emekli ve muvazzaf subay, geçen aralık ayında hükümeti devirmeyi planladıkları suçlamasıyla yargılanmaya başlamıştı.


Bu seferki belge Edelman'dan değil Jeffrey'den


Guardian'a göre Türk ordusu bu planları reddetse de Ankara'daki ABD büyükelçiliğinin geçen Şubat ayındaki tutuklamalar sonrasında gönderdiği bir iç yazışma, Türk demokrasisine yönelik bir tehditten duyulan kaygıları ortaya koyuyor.

İç yazışma, dönemin Türkiye'deki ABD büyükelçisi James Jeffrey tarafından "gizli" olarak sınıflandırılmış.


'Ateş olmayan yerden duman çıkmaz'


İç yazışmada, "Bu konuda bilgi sahibi bazı büyükelçilik yetkilileri, bu son adımı bir tür beklenmedik askeri tepkiyi tetikleyebilecek çok daha ciddi bir provokasyon olarak görüyor. Göreceğiz." deniyor.

Yazışmada ayrıca Ergenekon olaylarına ilişkin "olgular" sıralanmaya çalışılırken, bir aşamada "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" ifadesine yer veriliyor ve şöyle devam ediliyor:

"Ordunun belli ki gerekli gördüğünde siyasi olaylara müdahale planları var ve bunu halkın referandumla onayladığı 1982 Anayasası'na dayandırabilir. Bu Anayasa, orduya, demokratik hükümetlerin Atatürk ilkelerine bağlılığını denetlemeye yönelik kilit bir rol veriyor. Bu, ordu ve bürokrasiyle yargıdaki müttefiklerince tanımlanan bir rol."

'Belden aşağı' soruşturmalar

Guardian'ın aktardığına göre iç yazışma, bazı soruşturmalar - her ne kadar belden aşağı ve doğrudan temasa dayalı spor türünde olsa da - seçim siyasetiyle ilişkili ve Erdoğan'ın önceki seçim başarılarını tekrarlama çabası niteliğinde olduğunu öne sürüyor.


'ABD'de olsa böyle olmazdı, polis ve yargı kaba, insanlar küçük düşürüldü'


İç yazışmada, Erdoğan'ın "askerin ters tepki yaratan tehditlerini lehine değerlendirdiği" vurgulandı ve bu bağlamda "e-muhtıra" olarak bilinen 27 Nisan bildirisine vurgu yapıldı. 27 Nisan bildirisinden sonra gidilen 22 Temmuz seçimlerinde Erdoğan'ın askerin tepkisini sandıkta kendi lehine yansıttığına işaret edildi.

İç yazışma şöyle devam ediyor:

"Bütün bunlar, polisle yargının kaba otoriter tutumuyla daha da şiddetlendi. ABD'de olsa savcı ya da dedektif söz konusu generalleri ziyaret ederdi. Karakola çağrılır, hakları okunurdu. Suçlamalar, tutuklamalar, gözaltılar ancak çok güçlü kanıtlar ve davanın mahkemede kazanılacağı yolunda sağlam bir kanaatin oluşması ardından yapılırdı.

Burada ise öyle değil. Bilgi sahibi olduğundan şüphelenilen herkes, otomatik silahlı polislerin önünde sürüklendi, medya tarafından küçük düşürüldü."

Guardian'a göre, Wikileaks'in sızdırdığı iç yazışmada, geçmişte bu şekilde "kamuoyu önünde küçük düşürülen" birçok kişinin er ya da geç serbest bırakıldığı belirtiliyor ve kaygı verici bir uyarıyla tamamlanıyor:

"Burada her gün, yeni bir gün ve hiç kimse tüm bu koreografinin nerede bozulacağından emin olamaz. O halde, dikkat edin."