Beyaz Saray, Şam yönetiminin kimyasal silah kullanması durumunda "hızlı ve uygun bir şekilde" karşılık verecekleri uyarısında bulundu. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders imzasıyla Salı günü yayınlanan açıklamada, ABD'nin "milyonlarca masum sivilin Rusya ve İran tarafından desteklenen Esad rejiminin saldırı tehdidiyle yaşadığı" İdlib'deki durumu yakından takip ettiği ifade edildi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Esad yönetiminin İdlib'e operasyon düzenlemekten kaçınması yönündeki uyarısının da hatırlatıldığı açıklamada, "Şu konuyu açıkça ifade edelim; Devlet Başkanı Beşar Esad yeniden kimyasal silah kullanmayı seçtiği takdirde ABD ve müttefiklerinin hızlı ve uygun bir şekilde karşılık vereceği yönündeki kararlı tutumumuz sürüyor" denildi.
Açıklamada, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda, ABD'nin Suriye'de kalıcı bir diplomatik çözüm bulma amacıyla müttefikleriyle birlikte çalışacağını belirtildi. Konsey'in 2015 yılında alınan ilgili kararı, Suriye'de ateşkes ve siyasi çözüme ulaşılmasını öngörüyor.
BMGK Cuma günü İdlib gündemiyle toplanıyor
ABD'nin BM nezdindeki temsilcisi Nikki Haley de bir açıklama yaparak Suriye'de kimyasal silah kullanılması durumunda ABD'nin buna yanıt vereceğini belirterek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) İdlib'deki durumu konuşmak üzere Cuma günü toplanacağını belirtti. BMGK'nın geçici başkanlığını yapan ABD, Cuma günkü toplantıyı Rusya'nın desteğiyle Suriye ordusunun İdlib'deki muhalif ve sivillere yönelik kimyasal silah kullanma ihtimalinin görüşmek amacıyla topluyor.
BMGK'nın İdlib gündemiyle toplanacağı gün olan 7 Eylül'de İran'ın başkenti Tahran'da da Suriye konusunda üçlü bir zirve gerçekleşecek. Bu toplantı kapsamında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani bir araya gelecek ve Suriye'deki gelişmeleri değerlendirecekler.
Türkiye-ABD arasında diplomatik temaslar
Beyaz Saray'ın söz konusu açıklamasından saatler önce ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu'nun telefonda görüştüğü aktarıldı. Görüşmede İdlib ve Menbiç konularının ele alındığı kaydedildi.
Diğer yandan ABD Dışişleri Bakanının Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve ABD'nin Suriye ve Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Özel Elçisi Joel Rayburn'ün de Salı günü Türk muhataplarıyla bir araya geldikleri belirtildi. Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Çavuşoğlu ve Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar, Jeffrey'i kabul etti. Görüşmelerde tarafların Suriye konusunda yaşanan son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulundukları belirtildi.
Jeffrey'in Ankara ziyaretiyle ilgili bir açıklama yapan ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, "Büyükelçi Jeffrey, ABD'nin, Suriye rejiminin İdlib'e yönelik bir askeri saldırısının Suriye'deki krizi tırmandırarak insani yardım kuruluşu çalışanlarının ve Suriyeli sivillerin hayatlarını tehlikeye atacağı, sivil altyapıyı tahrip edeceği, Suriye'de siyasi çözüme ulaşılması ihtimalini riske atacağı, teröre desteği arttıracağı ve bölgesel istikrara zarar vereceği yönündeki görüşünü yinelemiştir" dedi.
Türkiye, Irak ve Arnavutluk'ta büyükelçilik yapmış, Amerikan dışişlerinin tecrübeli diplomatlarından Jeffrey, şu anki görevine Ağustos ayında atanmıştı.
"Pervasızca saldırmamalılar"
ABD Başkanı Trump, Twitter üzerinden paylaştığı mesajda, "Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, İdlib vilayetine pervasızca saldırmamalıdır. Ruslar ve İranlılar bu potansiyel insanlık trajedisinde yer alırlarsa büyük bir insani hata yaparlar. Yüz binlerce insan ölebilir. Bunun olmasına izin vermeyin!" demişti. Söz konusu açıklamadan kısa süre sonra İdlib’in batısında hava saldırıları düzenleyen Rusya ise, İdlib'i "terörist yuvası" olarak nitelendirmişti.
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford da, İdlib'e ilişkin açıklamasında, "Eğer büyük askeri operasyonlar gerçekleşecekse, insani bir felaketin meydana gelmesini pekala bekleyebiliriz. Sanırım hepimiz böyle bir felaketten kaçınılması gerektiği konusunda hemfikiriz" demişti.
DW,dpa,AFP,rtr/BÜ,DÇÜ
© Deutsche Welle Türkçe