T24 - Amerikan yönetimi, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın “Wikileaks'in eteklerinde neler var, bir döksün görelim. Ondan sonra da bunların ne kadar ciddi, ne kadar gayriciddi olduğunu öğreniriz. Çünkü Wikileaks'in ciddiyeti şüphelidir” diyerek kuşkuyla karşıladığı belgelerin gerçekliğini kabul etti. Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Amerikan diplomasi tarihine geçen büyük skandallar arasına giren Wikileaks yayınına konu olan belgeler için Amerikalı diplomatları savundu. Diplomatların görüş bildirmelerinin kişisel, doğal ve resmi hakları olduğunu vurgulayan Clinton, “Ancak dış politika Washington'da belirleniyor” dedi.
Hillary Clinton, Washington'da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştükten sonra Türkiye saati ile 20:30 sıralarında Wekeleaks'in yayına konu olan belgelerin sızdırılmasıyla ilgili açıklama yaptı. Sızdırılan belgeleri yalanlamayan, ancak yayını kınadıklarını vurgulayan Clinton, özetle şunları söyledi:
“Bu yayınlar insanların hayatını, güvenliğimizi tehlikeye atıyor ve diğer ülkelerle attığımız adımları da rist altına alıyor, dünyanın sorunlarına karşı attığımız adımları küçümsüyor. Küresel kriz ve pek çok ülkede insan hakları ihlallerine karşı ortaklarımızla çalışıyoruz. İfşa edilen belgeler sadece ABD çıkarlarına saldırı değil aslında. Küresel güvenliği esas alan görüşmeler bunlar. Obama yönetimi bu zorlukların da üstünden gelecektir.
Hiçbir şekilde ortaya konan iddialar üzerine bir şey söyleyecek değilim. ABD bu şekilde elde edilen ve açıklanan gizli belgelerin açıklanmasına karşı. Bunlar gizli görüşmeler. Ancak dış politikamızın belirlendiği yer burada, Washington'da.
Amerikan halkına, ortaklarımıza ve dostlarımıza şunu da eklemek isterim ki, özellikle bu belgeleri çalmış insanların yakalanması konusunda son derece önemli, güçlü adımlar atıyoruz, ki böylesi bir ihlal bir daha bu şekilde gerçekleşmesin.”
Gazeteciler, dini liderler, gerçek kişiler de tehlikeye atıldı
“Tek endişe konusu da hükümetler arası ilişkiler değil. Gazeteciler, dini liderler ve hükümetler dışında insanlarla görüşmeler de var ve bunlar güven üzerine dayalı. Örneğin yolsuzluk karşıtı bir aktivist resmi bir konuda görüş paylaşırsa bu insanın kimliğinin ortaya konması çok ciddi sorunlar ortaya çıkarabilir.
Bu belgelerin ortaya çıkmasındaki güdü ne olursa olsun, gerçek kişiler üzerinde son derece sorunlar yaratabilir. Hiçbir şekilde masum insanları tehlikeye atmak konusunda yapılan cesur bir faaliyet değil, cesur bir hareket değil.
Yanlış çabaları ortaya çıkarmak için açıklanan belgelerle bu belgeler arasında bir ayrım yapmak lazım. Bizim diplomatlarımız çalışıyorlar, suça karşı mücadele, uluslararası ölçekte ittifaklarımız için ellerinden geleni yapıyorlar. Diplomatlarımız Amerika'nın küresel rolüne hizmet ediyorlar. Bu sadece Amerika'nın çıkarlarına değil, bütün ülkelerin çıkarınadır.”
'İnsanların ihtiyaç duyduğu gizli iletişimin ihlali acı verici'
“Hem ulusal güvenlik, hem de küresel ortak çıkarlarımızı korumak noktasında bütün ülkeler kendi aralarında, çalıştıkları ülkeler ve çalıştıkları insanlar hakkında sanırım birtakım görüşleri ifade edebilme hakkına sahip olmalılar. Ya da ortak endişe noktaları arasında karşılıklı görüş alışverişi hakkına sahipler.
Bu hukuk, finans, akamedik dünyada da olabilir, insanlar işlerini yapmak için gizli iletişime ihtiyaç duyuyorlar. Bu ihlal edildiğinde hepimiz bunun acısını çekiyoruz. Bu temaslar kamuya karşı değil, kamunun çıkarını güçlendirmek için yapılıyor.
Gizli belgeleri çalmak ve bu şekilde ifşa etmek kamunun çıkarına hiçbir şekilde hizmet etmiyor. Mevkidaşlarımla görüştüm, hep birlikte yapacaklarımız konusunda hemfikir olduk.”
Hillary Clinton, “Kişisel olarak siz bu bilgilerden herhangi bir zarar gördünüz mü ve ABD nasıl bir hasar gördü” sorusu üzerine, ABD'nin ortaklarıyla yürütülen çalışmalarda karşılaşılan zorluğun aşılacağına “sonsuz güven” duyduğunu vurguladı.
'İlişkilerimiz sözde sızıntılardan etkilenmeyecek'
Clinton, Asya'yı da kapsayacak gezisi için yöneltilen “Yüz yüze görüşmelerinizde rahatsızlık duyacak mısınız? İran'la ilgili tartışmalar, müzakereler konusunda nasıl bir etki yaratacak” sorusuna, özetle şu karşılığı verdi:
“Tabii ki haklısınız. Ziyaretimde onlarca meslektaşımla görüeceğim. Kazakistan'a, Özbekistan'a geçeceğim. Benim şahsen açık ve verimli tartışmalara ne kadar önem verdiğimi bir daha belirteceğim ve bundan sonra da yakın çalışma istediğimizin altını çizeceğim. Bu ilişkilerin bu sözde sızıntılardan etkilenmesini ve taahhütlerimizden endişe duymalarını istemiyoruz. Dış politika Washington'da yapılır.”
'İran pek çok yerde endişe kaynağı'
Belgelerde geçen görüşmelerin de İran hakkında duyulan kaygıların yaygınlığını gösterdiğini belirten Clinton, şöyle devam etti:
“Sanıyorum kimse İran'ın pek çok yerde bir endişe kaynağı olarak görülmesine şaşırmamıştır. Ben her toplantıda İran'ın niyeti konusunda endişe taşındığını görüyorum. Bütün bu sözler pek çok komşusu açısından da İran'ın ciddi bir tehdit kaynağı olduğunu ortkaya koyuyor. İran'a karşı yaptırımlar İran'ın 'Lütfen bunu bizim için yapın' dediği için yapılmadı. Birçok ülke var olan durumu değerlendirdi ve yaptırıma gidildi. Bu haberlerle bu sözde gizli belgelerle ilgili okuyan herkes bunu görecektir; İran'la ilgili endişeler çok geniş ölçüde paylaşılan endişeler ve biz de İran'ın nükleer silah edinmemesi için çalışacağız.”
'Utanmayacak mısınız?'
Bir gazetecinin "bu ifşaatlardan sonra meslektaşlarınızla görüşürken utanmayacak mısınız?" sorusu üzerine, Clinton şöyle dedi:
Ortaya çıkan durumdan üzgünüz. Pekçok meslektaşımla görüşme fırsatım olacak ilerleyen günlerde. Bazılarıyla zaten şimdiden görüşmeler başladı. Tabii ki bu bir kaygı yereten mesele. Biz kimsenin bu sızan belgelerden etkilenmesini, niyetlerimizden şüphe edilmesini istemeyiz. Önümüzde küresel bir takım zorluklar var. Bizler her fırsatı değerlendirmeye, dostlarımızla birlikte hareket etmeye devam edeceğiz.
ABD herhangi bir bilginin bu şekilde ifşa edilmesinden üzüntü duymaktadır. Resmi dış politkamız bu mesajlarla verilmez. Resmi dış politikamız, bizim açıklamalarımızdadır. ABD halkına ve ortaklarına şunu söylemek istiyorum; bu gilgiyi çalanlar için çok ciddi adımlar atıyoruz. Bir daha bu tür ihlallerin olmaması için sıkı tedbirler alıyoruz.
Burada övünülmesi gereken bir durum yoktur. Masum insanların hayatlarını tehlikeye atmakta övünülecek bir şey yoktur. Tarihte bunun örnekleri olmuştur. ABD'li diplomatlar uluslararası suçlara karşı, insan hakları için mücadele ediyor. Bu milyarlarca insanın yararınadır.
Her meslekte, insanlar birbirleriyle güvenerek bu gizli görüşmeleri gerçekleştirirler. Bu güven bir şekilde ihlal ediliyorsa, herkes tehlikededir demektir. Bu gizli iletişim kamunun çıkarınadır.
Gizli belgelerin bu şekilde çalınması, kamuya hizmet etmemektedir. Birkaç gündür meslektaşlarımla görüştüm, ortaklarımızla işbirliği yapmaya devam edeceğiz.