ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ukrayna’ya silah göndermenin her ülkenin kendi kararı olduğunu ve Polonya'nın savaş uçaklarına ilişkin son önerisinin "birtakım zorluklar içerdiğini" açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ukrayna'ya silah ve savaş uçağı gönderilmesinin her ülkenin kendi kararı olduğunu belirterek Polonya'nın savaş uçaklarını Ukrayna'ya gönderilmek üzere ABD'nin emrine verme teklifinde "birtakım zorluklar" olduğunu belirtti.
Blinken ve İngiliz mevkidaşı Elizabeth Truss, yaptıkları ikili görüşmenin ardından ABD Dışişleri Bakanlığında bir basın toplantısı düzenledi.
Ukrayna'ya silah ve savaş uçağı gönderilmesi konusunda her ülkenin kendi kararını vereceğinin altını çizen Blinken, Polonya'nın MiG-29 savaş uçaklarının Ukrayna'ya verilmesi için, ABD'nin Almanya'daki Ramstein'daki hava üssüne sevk etmeye ve bu uçakları ABD'nin emrine vermeye hazır olduğu açıklamasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Blinken, "Polonya'nın teklifi, bazı zorluklar içeriyor. Konu güvenlik yardımı olunca her şeyi doğru şekilde yapmak zorundayız." ifadesini kullandı ve NATO ülkeleri ile Rusya arasındaki herhangi bir savaş riskini göze alamayacaklarını belirtti.
ABD'nin Ukrayna'ya güvenlik yardımları konusunda diğer ülkeler ile konuşmaya devam ettiğinin altını çizen Blinken, ABD'nin de Ukrayna'ya yaklaşık 6,5 milyar dolarlık güvenlik yardımı sağladığına dikkati çekti.
ABD ile Avrupalı müttefiklerinin Rusya karşısında birlik olarak güçlü bir birliktelik sergilediğini kaydeden Blinken, İngiltere'nin Ukrayna'ya en ciddi desteği veren ülkelerden biri olduğunu ve bu konuda Londra ile yakın çalıştıklarını vurguladı.
Blinken'dan Rusya'ya "uzun ve kanlı savaş" uyarısı
Blinken, Rusya'nın şu ana kadar askeri planında Ukrayna'da birçok başarısızlığa uğradığını belirterek "Ukrayna halkı, Rusya kuvvetlerinin Ukrayna'da kalarak kurduğu kukla bir rejimi kabul etmeyecektir. Bu durumda savaş, Rusya'nın acı çekmeye devam ettiği uzun, kanlı ve bitik bir hale gelecektir." uyarısında bulundu.
ABD'nin Rusya'nın saldırıları nedeniyle acı çeken Ukrayna halkına desteğini sürdüreceğinin altını çizen Blinken, "(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'in başarısız olacağından ve kısa vadede taktiksel kazançları ne olursa olsun Rusya'nın Ukrayna'da stratejik bir yenilgiye uğrayacağından eminim." görüşünü paylaştı.
ABD-Venezuela ilişkileri
Blinken, bir soru üzerine, Venezuela ile bazı ortak alanların olduğunu ve bu konularda diplomatik görüşmeler yaptıklarını kaydederek Maduro yönetiminin iki Amerikalıyı dün serbest bırakmasından memnuniyet duyduklarını söyledi.
Bu diplomatik sürecin devam edeceğine işaret eden Blinken, Venezuela'ya enerji ticareti karşılığında yaptırımları hafifletip hafifletmeyecekleri sorusuna ise net bir yanıt vermedi.
ABD'li bakan ayrıca, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) veliaht prenslerinin ABD Başkanı Joe Biden'la telefon görüşmelerini reddettikleri yönündeki iddialar konusunda, bu iki ülkeyle ortak çıkarlarının olduğunu ve küresel enerji tedariki de dahil çeşitli konularda düzenli görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
"Putin planladığı ilerlemeyi gösteremedi"
İngiltere Dışişleri Bakanı Truss ise Rusya'nın istediği ilerlemeyi sahada gösteremediğine işaret ederek NATO'nun bu süreçte Ukrayna'ya en güçlü şekilde destek vermeye devam edeceğini vurguladı.
Truss, "Putin'in yasa dışı Ukrayna işgali ağır acılara neden oluyor fakat o, planladığı ilerlemeyi gösterebilmiş değil." ifadesini kullandı ve Putin'in bu savaştan galip çıkamayacağını savundu.
Rusya'nın Batı'dan beklemediği ölçüde ciddi bir yaptırım dalgasıyla karşılaştığını anlatan Truss, bunun Putin'i şaşırttığını ifade etti.
Putin'in Ukrayna'da durdurulması gerektiğini söyleyen İngiliz bakan, "Eğer Putin Ukrayna'da durdurulmazsa Avrupa ve küresel güvenlik için bunun korkunç sonuçları olacaktır." değerlendirmesini yaptı.
Rusya'ya yaptırımların iki katına çıkarılması ve Moskova üzerindeki baskının artırılması gerektiğini savunan Truss, ülkesinin Ukrayna'da savunma silahları gönderen ilk ülke olmasından gurur duyduğunu söyledi.
Truss, Ukrayna üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturulması fikrinin sahada hayata geçirilmesinin oldukça zor olduğunu, bunun Rusya ile savaşa girmekle sonuçlanabilecek yansımaları olduğunu ve böyle bir şeyle karşı karşıya gelmek istemediklerini sözlerine ekledi.