Dünya

ABD 4 camiye el koydu

ABD, İran hükümeti tarafından gizlice kontrol edildiği şüphesiyle 4 cami ve gökdelene el koyuyor.

13 Kasım 2009 02:00

ABD'de federal savcılar, İran hükümeti tarafından gizlice kontrol edildiğinden şüphelendiği bir vakfın, aralarında 4 cami ve New York'taki bir gökdelenin de bulunduğu malvarlığına el konulması için harekete geçti.

Amerikan basınında çıkan haberlere göre savcılar, 500 milyon doları aşan değere sahip malvarlığına el konulması istemiyle federal mahkemeye dava dilekçesi sundu. Olayın, Amerikan tarihinin terörizmle mücadele kapsamındaki en büyük hacizlerinden birini oluşturabileceği belirtiliyor.

El konulması istenen malvarlığı arasında banka hesapları, New York, Maryland, California ve Houston'daki okul ve camilerden oluşan İslam merkezleri, Virginia'da 100 dönümlük arazi ve New York'ta 36 katlı bir gökdelen işhanının bulunduğu bildirildi.

"Alavi Vakfı'nın, işhanını İran hükümetinin adına işlettiğini ve Assa Corp. adlı paravan şirketle birlikte çalışarak, milyonlarca dolarlık kira gelirini yasadışı olarak İran devlet bankası Bank Mellat'a transfer ettiğini" belirten savcılar, "Vakfın işlerinin 20 yıldır, Amerikan yasalarının ihlalini oluşturacak biçimde, aralarında İran'ın BM büyükelçilerinin de yer aldığı çeşitli İranlı yetkililerce idare edildiğini" söyledi.

ABD, İran'ın nükleer programına destek sağlamakla suçladığı Bank Mellat ile iş yapılmasını yasadışı olarak kabul ediyor. Malvarlığına el konulmasının İran'a büyük bir darbe indireceği, Amerikan yönetimiyle Amerikalı Müslümanlar arasındaki ilişkileri de kızıştıracağı yorumları yapılıyor.

Amerikalı Müslümanların en büyük insan hakları örgütlerinden Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) sözcüsü İbrahim Hooper, "İbadet evlerine el konulmasının tüm dinlere mensup vatandaşların dini özgürlüklerine şok etkisi yapabileceği ve dünya genelindeki Müslümanlara olumsuz mesaj gönderebileceğinden endişe ettiklerini" ifade etti.

Alavi Vakfının avukatı John Winter da, gelişmeden duyduğu hayal kırıklığını dile getirirken, dava açmayı planladıklarını ve kazanacaklarından umutlu olduklarını bildirdi.

Bu arada binaların mahkeme süresince açık kalacağı ve kullanıcılarına karşı herhangi bir suçlamanın yöneltilmediği ifade edildi.