T24- AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Avrupa Parlamentosu'nda bir soru önergesini yanıtlarken, Türkiye ile "yeni strateji" iddialarının kamuoyunda "Türkiye'ye vize muafiyeti tanınacak" spekülasyonlarına yol açtığını belirtti.
AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, "Türkiye'ye ilişkin yeni strateji hazırlanıyor" iddialarının kamuoyunda "Türkiye'ye vize muafiyeti tanınacak" spekülasyonlarına yol açmasını eleştirerek, "Üye Devletlerin Türkiye ve Komisyon'un 17 Mayıs 2010 tarihinde üzerinde ortak mutabakata ulaştığı Yeniden Kabul Anlaşmasının metni üzerindeki tartışmaları devam ediyor. O zamana kadar, zaten var olan ikili anlaşmalar layıkıyla yerine getirilmeli" dedi.
Stefan Füle, Avrupa Parlamentosu'nda sağ kanada mensup Avusturyalı Parlamenter Ernst Strasser'in "Türkiye ile ilgili yeni AB stratejisi" başlıklı yazılı soru önergesini yanıtladı. Strasser önergesinde basında AB'nin Türkiye'ye ilişkin vize muafiyetini de içerebilecek yeni bir strateji üzerinde çalıştığı haberlerinin yer aldığını hatırlattı. Bu gibi konularda büyük saydamlık gerektiğini kaydeden Strasser, "AB şu anda Türkiye ile yeni bir strateji üzerine çalışıyor mu? Çalışıyorsa kim yürütüyor, takvimi nasıl ve Parlamento bu konu içine hangi kapsamda dâhil edilecek? Komisyon Türk halkına Schengen bölgesine girmek için vize edinme zorunluluğuna muafiyet vermeyi düşünüyor mu?" sorularını yöneltti.
'Kişi mobilitesinin kolaylaştırılması tavsiye edildi'
AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle önergeye verdiği yanıtta, "Türkiye için yeni strateji" iddialarının basında istenmeyen spekülasyonlara yolaçtığını öne sürdü. 2005 müzakere çerçevesinin ve bazı Konsey kararlarının Türkiye'yle katılım müzakerelerinin temelini oluşturmaya devam ettiğini belirten Füle şöyle dedi: "Vize konusunda AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu Üyesi, 3 Haziran 2010 tarihinde Konsey'i, Yeniden Kabul Anlaşması çerçevesinde bilgilendirdi ve AB ile Türkiye arasında kişi mobilitesinin daha da basitleştirilmesi için vizelerle ilgili diyaloğun başlamasını tavsiye etti. Üye Devletlerin Türkiye ve Komisyon'un 17 Mayıs 2010 tarihinde üzerinde ortak mutabakata ulaştığı Yeniden Kabul Anlaşmasının metni üzerindeki tartışmaları devam ediyor. O zamana kadar, zaten var olan ikili anlaşmalar layıkıyla yerine getirilmeli."
