T24 - Avrupa Liderler Zirvesi'nden Almanya'nın bastırdığı mali birliği hedefleyen bir anlaşma çıktı. Zirve sonrasında konuşan Almanya Başbakanı Angela Merkel, zirvede istikrarlı bir Avrupa için çok büyük bir adım attıklarını söyledi. Merkel, gelecek bir kaç yıl içinde üye ülkeler arasında mali birliğin sağlanacağını da belirtti.
Avrupa Birliği liderlerinin 10 saat süren kritik zirvesinin ilk gününde sıkı bütçe kuralları üzerinde anlaşma sağlandı ancak bu 27 üyenin hepsini değil, euro bölgesi üyesi 17 ülkeyi kapsayacak. Bazı mali kurallardan muaf tutulmak istenen İngiltere'ye ise 'hayır' cevabı verildi.
Zirve sonrasında basın mensuplarının karşısına geçen Merkel, zirvenin oldukça sıcak ve yapıcı bir havada geçtiğini ve istikrarlı bir euro için önemli kararların alındığını ifade etti.
Merkel: İngiltere'nin kararına saygı duyuyoruz
Liderlerin bundan sonraki dönemde her ay düzenli olarak toplanacağını ifade eden Merkel, önümüzdeki bir kaç yıl içinde mali birliğin de sağlanacağını vurguladı.
Merkel, "Herkesin bizi izlediğinin farkındayız... Önümüzdeki bir kaç yıl içinde mali birlik sağlanacak... İstikrarlı bir euro için önemli kararla alındı" dedi.
Merkel, İngiltere'nin varılan anlaşmanın dışında kalmasıyla ilgili olarak da, bu ülkenin öne sürdüğü koşullara katılmadıklarını söyledi. Merkel, İngiltere'nin kendilerine katılmama kararına saygı duyguklarını da belirtti.
İngiltere hariç hepsi katıldı
Zirveden, euro bölgesi üyesi 17 ülke ile bölgeye üye olmayan AB üyesi 9 ülkenin yeni hükümetlerarası anlaşmayı oluşturmaya hazır olduğu haberleri geliyor.
AB liderler zirvesinin taslak metnine göre, euro bölgesinin borç krizinin aşılmasını amaçlayan sıkı mali birlik sağlanması için euro bölgesi üyesi 17 ülke ile bölgeye üye olmayan AB üyesi 9 ülke yeni hükümetlerarası anlaşmanın oluşturulması hususunda uzlaştı.
Böylece, euro bölgesi üyesi olmayan 10 AB üyesi ülkeden sadece İngiltere yeni anlaşma yapılması sürecinin dışında kaldı.
Taslak metinde, "Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya ve İsveç'in hükümet ya da devlet başkanlarının parlamentolarına danıştıktan sonra bu süreçte yer alma olasılığının sinyalini verdiği" belirtildi.
AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy da AB zirvesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, euro bölgesinde parasal birliğin ardından mali birliğin yolunu açacak ve bütçe açıklarını indirmeyen ülkelere otomatik yaptırımlar getirecek yeni hükümetlerarası anlaşmaya ihtiyaç duyulmasında, İngiltere'nin AB'nin mevcut anayasası Lizbon Anlaşması'nda değişikliğe yanaşmamasının etkili olduğunu dile getirdi.
Yeni anlaşmanın müzakerelerinin 3 ay alacağı ve bazı ülkelerde referanduma götürülebileceği belirtiliyor.
AB liderleri anlaştı, İngiltere devre dışı kaldı
İngiltere'nin karşı çıktığı ve içinde yer almadığı anlaşma sonrasında, Avrupa'daki sorunlara tam anlamıyla çözüm bulunamadığı gerekçesiyle piyasalar olumsuz tepki verdi.
Euro, dolar karşısında 1.33 seviyesinin altına gelirken, değer kazanan dolar içeride TL karşısında 1.86'ya yaklaştı. Ancak daha sonra olumlu beklentilerin artmasıyla gelen alımlar euroyu yeniden 1.33'ün üzerine çıkmasını sağladı. İçeride de dolar, TL karşısında 1.84 seviyesine çekildi.
Liderler euro bölgesinde sıkı bütçe kuralları konusunda anlaşırken, AB anlaşmasında değişiklik yapılması konusunda uzlaşma sağlanamadı.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) ile Avrupa İstikrar Mekanizmasının (ESM) Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından yönetilmesine karar verildiğini bildirdi.
IMF'ye 200 milyar euro verilecek
Sarkozy, toplantıda, EFSF ile 2012 yılında onun yerini alması öngörülen ESM'nin Avrupa Merkez Bankasınca yönetilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını belirtti. Sarkozy, toplantıda ayrıca euro bölgesi liderlerinin, AB ülkelerinin Uluslararası Para Fonu'na (IMF) 200 milyar euro kaynak aktarılması konusunu değerlendirdiğini ifade etti. Bu kaynağın 150 milyar euroluk kısmının euro bölgesi ülkelerinden, 50 milyar euroluk kısmın ise euro dışındaki ülkelerden karşılanması bekleniyor.
İngiltere'ye 'hayır' dedileri
Bütçe disiplinin İngiltere'nin muhalefeti nedeniyle yalnızca euro bölgesine üye 17 ülke için uygulanacağını, oysa tüm AB üyelerini kapsayan bir anlaşmayı tercih ettiğine dikkat çeken Sarkozy, İngiltere'nin bazı mali kurallardan muaf tutulmayı teklif ettiğini belirtti.
Sarkozy, bunu kabul edemeyeceklerine işaret ederek, zaten yeterince kural olmadığı için şu anki sorunların yaşandığına vurgu yaparak, yeni AB anlaşması'nın gelecek Mart'a kadar hazır olması gerektiğinin altını çizdi.
Draghi: Atılan kararlı bir adım
Liderlerin vardığı anlaşmayı değerlendiren Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, bunun iki yıldır devam eden euro bölgesini krizinden güçlü çıkmak için gerekli mali birlik için atılmış kararlı bir adım olduğunu söyledi.
IMF Başkanı Christine Lagarde ise Fona 200 milyar euro ek kaynak aktarımının 10 gün içinde netlik kazanacağını belirtti. Bu arada daimi kurtarma fonu ESM'nin büyüklüğünün 500 milyar euro olmasının kararlaştırıldığı, ESM'nin 2013 yılı yerine Temmuz 2012'de devreye sokulmasının amaçlandığı bildirildi. ESM'nin bankacılık lisansı almasının öngörülmediği kaydedildi.