Dünya

AB, İran'a uygulanan yaptırımları artırma kararı aldı

Bugün toplanan Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Zirvesi’nde Tahran’a uygulanan yaptırımların dozu biraz daha artırıldı.

26 Temmuz 2010 03:00

T24 - Bugün toplanan Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Zirvesi’nde Tahran’a uygulanan yaptırımların dozu biraz daha artırıldı. Ancak analistler enerji piyasasında karlılığın yüksek olması ve büyüyen küresel enerji talebi sayesinde İran'ın petrol sektörünün ağır darbe almasını beklemiyor.

ABD’nin yaptırımları uygulamaya başlaması ve AB'nin de yeni yaptırım kararı alacağı beklentisiyle, petrol piyasaları İran’a benzin ihracatının azaltılabileceğini tartışıyordu. Ancak dünyanın en büyük beşinci petrol ihracatçısı olan bu ülke, böyle sıkıntılı durumlardan kurtulmak için çözüm yolları bulmayı iyi biliyor.

İran’ın OPEC Temsilcisi Muhammed Ali Katibi, Reuters’a telefonla verdiği röportajda, “Bu yaptırımlar yeni değil, sadece şekli değişik. Biz hayatımıza devam edebiliriz” dedi.

AB’nin yeni yaptırım paketi, ABD’nin çok kısa bir süre önce kabul ettiği ve İran’ın enerji sektörünü hedef alan yaptırımlarla önemli paralellikler gösteriyor.


Kısa dönemde belki ancak...

Analistler, yeni yaptırımların uygulamaya konmasıyla, iç piyasadaki talebi karşılamak için rafine ürünleri dışarıdan almak zorunda kalan İran’ın kısa dönemli ithalatının zarar görebileceğini belirtti.

Ancak uzun vadede yaptırımların çok etkili olması beklenmiyor. Analistler, aynı zamanda İran’ın petrol sanayisinin kendince güçlü tarafları olduğunu ancak uluslararası desteği işe yarayabileceğini belirtiyot.

Wood Mackenzie danışmanlık şirketinden Colin Lothian, “Şüphesiz yaptırımların sektör üzerinde etkisi var ama bir felaket oldukları söylenebilir mi?” dedi. Lothian, İran petrol sanayisi çok yetkin bir sektör olduğunu ancak destek ve uluslararası devlerin yatırımı olmadan asla hedeflediği noktalara gelemeyeceğini belirtti.

Birçok şirket için İran getirisi çok az olan bir sınav alanı oldu. Yıllar boyunca sektörün uzun vadeli karşılılığı soru işaretlerine neden oldu, son dönemdeki kararlarla bu şüpheler daha da derinleşti. İran’da iç pazardaki talebin karşılanması ve ham petrol ihracatının artırılması için petrol ve doğalgaz üretimiyle rafineri kapasitesinin artırılması gerekiyor.


Çin, Rusya, Türkiye

Gelecekte artacak olan petrol ihtiyacını şimdiden öngören Çin, İran’ın ham petrolünün en büyük müşterilerinden biri. Pekin’in karşılaşacağı her türlü zorluğa rağmen bu ticareti sürdürmesi bekleniyor.

Çin’in yanı sıra daha tedbirli bir tavır takınsa da Rusya da nükleer enerji alanındaki işbirliği görüşmeleriyle İran’ı rahatlattı. Kremlin, Avrupalı enerji müşterileriyle de arasını bozmak istemiyor. Ancak dünyanın en büyük doğalgaz rezervine sahip Rusya, bu alanda ikinci sırada bulunan ve Nabucco boru hattına büyük katkılar yapabilecek İran’ı gözden çıkaramayacağını da biliyor.

İran’la yakın enerji ilişkileri içinde olan bir diğer ülke de Türkiye, hatta İran’ın doğalgaz ihraç ettiği tek ülke Türkiye. Geçen hafta bir Türk şirketiyle İran arasında 1 milyar euroluk bir doğalgaz anlaşması imzalandı ancak Enerji Bakanı Taner Yıldız, belki de Türkiye’nin AB üyelik süreci dolayısıyla, hükümetin anlaşmayla ilgisi olmadığını açık bir dille belirtti.


Devrim muhafızları aradan çıkmalı

Analistler İran’ın petrol sanayisiyle ilgili bir diğer sorunun da, konuyla ilgili yeterince bilgi ve deneyim sahibi olmayan Devrim Muhafızları’yla sektör arasındaki ilişki olduğunu ifade ediyor. Dolayısıyla Devrim Muhafızlarının mühendislik kolu Hatem el Enbiya’nın Güney Pars’tan çekilmesi gibi bazı durumlarda işe yarayabilir.

Katibi Güney Pars konusunda yorum yapmadı ancak yaptırımların gereken bazı önlemlerin alınması için hızlandırıcı bir faktör olabileceğini söyledi. Söz konusu bu önlemler arasında rafine kapasitesinin geliştirilmesi ve verimliliğin artırılması için yakıt teşviklerinin azaltılması da yer alıyor.


Toplumsal gerginlik riski

Ancak analistler teşviklerde kesintiye gidilmesinin toplumsal huzursuzluğa yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

ABD’nin eski Suudi Arabistan büyükelçisi ve Baker Botts uluslararası hukuk firmasının Dubai merkezli ortağı Robert Jordan, “Böyle bir adım iç huzurluğu artırabilir dedi.

Yaptırımların başaramayacağı bir şey varsa o da öncelikli hedef olan İran’ın nükleer programını sonlandırmak. Jordan, “Nükleer programı yavaşlatabilirler ama durduramazlar” dedi. Aynı şey petrol endüstrisi için de geçerli.